Oral Presentation - 1
THE EFFECTS OF THE INTESTINE TRAINING PROGRAM ON THE QUALITY OF LIFE AND ANXIETY LEVEL IN CHILDREN WITH ANORECTAL MALFORMATION AND FECAL INCONTINENCE
Ş Dinçer, S Hergüner, E Günel, A Abasıyanık
Background:The aim of the study is to evaluate the effects of the intestine training program (ITP) on the quality of life and anxiety level in children and adolescents with anorectal malformation(ARM) and fecal incontinence.
Methods : In our clinic between 2008-2011, 14 children between the age of 5-17 (11,2 ± 3,4) , adolescent and their mothers into the intestine training program. The cases completed the scale of the childhood depression and the quality of life and anxiety level. Their mothers filled the form of the quality of life and the evaluation of the childhood behaviour. As the control group, healthy children and mothers matching in terms of age and gender were included.
Results : The depression scores in children in the study group was 9,5, in the control group 7,4 (p=0,38). Permanent anxiety score in the study group was 36,3, in the control group was 32,5. There was no significant difference between the two groups (p=0,16). Responsibility anxiety score was 29,18 in the study group, in the control group was 28,81. There was no significant difference between the groups. In the scale of the quality of life, in the study group, only the problems with the school was significantly high (32,27 – 24,09; p=0.047).
Conclusion : In spite ofthe fecal incontinence developing after anorectal diseases, it’s thought that it is affected the quality of life and it’s an important medical problem because of the physical, social and psychological problems bringing to the children and the family. We think that ITP has positive effects on the quality of life in patients with the fecal incontinence. The number of the cases attended to our study were little and there were no scales of psychiatric evaluation before treatment in the children in ITP treatment; these makes up limitation of the study. But, this important study has shown that there was no significant difference with the healthy controls in children with ARM treated ITP on anxiety, depression and quality of life scores.
ANOREKTAL MALFORMASYONLU VE FEKAL İNKONTİNANSLI ÇOCUKLARDA BARSAK EĞİTİM PROGRAMININ YAŞAM KALİTESİ VE KAYGI DÜZEYLERİNE ETKİSİ
Ş Dinçer, S Hergüner, E Günel, A Abasıyanık
Amaç: Bu çalışmanın amacı; anorektal malformasyonlu (ARM) doğan, fekal inkontinanslı çocuklarda barsak eğitim programının (BEP) depresyon, kaygı ve yaşam kalitesi üzerindeki etkilerini değerlendirmektir.
Yöntem:2008 ile 2011 arasında fekal inkontinans şikâyetiyle, kliniğimizde barsak eğitim programına alınan 5-17 yaş arası 14 çocuk ve annesi çalışmaya alınmıştır. Çocukların yaş ortalaması 11,2+3,4’tü. Olgular çocukluk dönemi depresyon, sürekli durumluluk kaygı ve yaşam kalitesi ölçeğini, Anneleri ise çocukluk çağı davranış değerlendirme ve yaşam kalite ölçeğini doldurmuşlardır. Kontrol grubu olarak, yaş ve cinsiyet açısından eşlenmiş sağlıklı çocuklar ve anneleri alınmıştır. Her iki grubun formlarının değerlendirilmesi Çocuk Ergen Ruh Sağlığı Anabilim Dalı tarafından yapılmıştır.
Bulgular:Çalışma grubundaki çocukların depresyon puanları 9,5 kontrol grubundakilerin 7,4’tü (p=0,38). Sürekli kaygı puanı çalışma grubunda 36,3 iken, kontrol grubunda 32,5’ti. İki grup arasında anlamlı fark yoktu (p=0,16). Durumluluk kaygı puanı, çalışma grubunda 29,18 iken, kontrol grubunda 28,81 idi. Gruplar arasında anlamlı bir fark bulunamadı (P>0.05). Yaşam kalite ölçeklerinde ise, çalışma grubunda, sadece okul ile ilgili sorunlar anlamlı olarak yüksekti ( 32,27 - 24,09; p=0.047).
Sonuç:Anorektal hastalıklar sonrası gelişen fekal inkontinans, yaşamı tehdit edici bir durum olmamasına rağmen, çocuk ve ailesine getirdiği fiziksel, sosyal ve ruhsal sorunlar nedeniyle önemli bir sağlık sorunu olup, yaşam kalitesini etkilediği düşünülmektedir. BEP’in fekal inkontinanslı çocukların yaşam kalitesi üzerinde olumlu etkileri olduğunu düşünüyoruz. Çalışmamıza katılan olguların sayısının az olması ve BEP tedavisindeki çocukların tedavi öncesi psikiyatrik değerlendirme ölçeklerinin olmaması çalışmanın en önemli kısıtlılığını oluşturmaktadır. Ancak bu önemli çalışma BEP tedavisi alan ARM’li çocukların kaygı, depresyon ve yaşam kalitesi puanlarının; sağlıklı kontrollerle karşılaştırıldığında anlamlı bir fark olmadığını göstermiştir.