ÇCHD 2012 16th Annual Congress of Turkish Pediatric Surgical Nurses Association

OBJECTIVE: This study was planned with the aim of formation of nursing care standard for Hirchrsprung patients who undergo TEP operation.

METHOD: In this study which was conducted in descriptive type, records of 16 cases that have undergone TEP operation were examined retrospectively during June 2009-January 2012. Patients were evaluated in terms of pre-op stay times, pre-op nursing care, operation time, ganglion negative intestine length, post-op stay time, families’ knowledge, attitude and behavior about disease.

RESULTS: When applicant complaints of patients who were diagnosed with Hirchrsprung Disease were examined it is defined that 14 (%87.5) patients haven’t got meconium exit in fist 48 hours after labour and 15 (%93.75) patients have gas and stool exit with a tendency of burst. The mean of age of these patients who have undergone TEP operation was defined as 4.3 months (1-15 months) and the mean of stay time during pre-op period was defined as 5 days (3-12 days).

All of the patients diagnosed with Hirchrsprung Disease were undergone TEP operation in our clinic. None of the patients who was followed and operated with the diagnose of Hirchrsprung Disease required colostomy opening. Decompression of patients was done by nurses in clinic in person according to criteria which were determined by clinic during from pre-op diagnosis stage to rectal biopsy stage. There wasn’t any complication during rectal palpation and enema decompression applications. Clinical nurse who was assigned to go to operation theatre for that day was attended to the whole operations in person according to clinical praxis. All follow ups and treatments of patients who are in post-op stage were also executed by clinical nurses. Patients were discharged on average post-op 24^th hour. Though patients’ relatives don’t have any knowledge about disease and its treatment, they were informed by surgeon who will perform the operation and by clinical nurses on treatment stage and every patient who would undergo operation was encouraged to get in contact to the patients’ relatives who had been undergone operation before.

DISCUSSION: Single stage Transanal Soave (TEP) which was defined by Dela Torre et al for Hirchrsprung patients in 1998 has become preferred operation method for the most of patients. All patients who are diagnosed with Hirchrsprung Disease have been being treated with TEP method In Darica Farabi State Hospital since 2009. Algorithms of patients as to pre-op and post-op nursing care performed according to protocol consisting 2 chapters and 8 articles. It is believed in the study that TEP operation is a suggestible treatment method having the consideration that it is easily applicable even a county state hospital, its post-operative stay time is significantly lower compared to other operations, it isn’t encountered an important morbidity and its nursing care is easy.

AMAÇ: Bu çalışma TEP operasyonu geçiren Hirchrsprung Hastalarının(H.H.) hemşirelik bakım standardının oluşturulması amacı ile planlanlandı.

METOD: Tanımlayıcı türde yapılan bu araştırmada Haziran 2009-Ocak 2012 tarihleri arasında TEP operasyonu yapılan 16 olgunun dosyaları retrospektif olarak değerlendirildi. Hastaların pre-op yatış süreleri, operasyon öncesi hemşirelik bakımı, operasyon süresi, operasyon sırasında ganglion negatif barsak uzunluğu, post-op yatış süresi,  ailelerin hastalıkla ilgili bilgi, tutum ve davranışları açısından değerlendirildi.

SONUÇ: DFDH Çocuk Cerrahi kliniğine başvuran H.H. tanılı hastaların başvuru şikayetleri incelendiğinde 14 hastanın (%87,5) doğumdan itibaren ilk 48 saat içerisinde mekonyum çıkışının olmadığı, 15 hastanın (%93,75) rektal tüple muayenesinde patlar tarzda gaz ve gaita çıkışının olduğu gözlendi.TEP operasyonu geçiren bu hastaların ortalama yaşları 4,3 ay (1–15 ay) olarak belirlendi vehastaların pre op dönemde ortalama yatış süreleri 5 gün (3-12 gün) olarak belirlendi.

Bizim kliniğimizde Hirchrsprung Hastalığı tanılı hastaların tümüne TEP operasyonu yapıldı. Çalışmaya dahil edilen 3 yıl içerisinde Hirchrsprung Hastalığı tanısı ile takip ve opere edilen hastaların hiçbirinde kolostomi açma gereği olmamıştı. Pre-op tanı aşamasından rektal biyopsi aşamasına kadar olan sürede hastaların dekompresyonları klinik tarafından belirlenen kriterlere göre bizzat klinik hemşireleri tarafından yapılmıştı. Rektal tuşe ve lavman dekompresyon uygulamaları sırasında komplikasyon gelişmemişti. Klinik uygulamasına göre tüm operasyonlara o gün ameliyathaneye inme görevi olan klinik hemşiresi bizzat katılmıştı. Post-op dönem hastaların tüm takip ve tedavileri yine klinik hemşireleri tarafından sürdürülmüştür. Hastalar post-op ortalama 24. saatte taburcu edilmiştir. Hasta yakınları tanı  koyma aşamasında hastalık ve tedavisi hakkında bilgi sahibi olmamakla birlikte, tedavi aşamasında operasyonu yapacak olan cerrah  ve klinik hemşireleri tarafından bilgilendirildiler ve her operasyon hastası opere olmuş başka bir hasta yakını ile iletişim kurması yönünden desteklendi.

TARTIŞMA: Hirchrsprung hastaları için 1998 yılında Dela Torre ve arkadaşlarının tanımladığı tek aşamalı Transanal Soave (TEP) hastaların büyük bir çoğunluğunda tercih edilen operasyon yöntemi olmuştur. 2009 yılından bu yana DFDH Çocuk Cerrahisi Kliniğinde H.H tanısı almış tüm hastalar TEP operasyonu ile tedavi edilmişlerdir. Hastaların pre-op ve post-op hemşirelik bakımları ile ilgili algoritmaları 2 bölüm ve 8 maddeden oluşan protokole göre yapılmıştır. Çalışmamızda TEP operasyonunun bir ilçe devlet hastanesi çocuk cerrahi kliniğinde bile kolaylıkla uygulanabilen, post operatif kalış süresinin diğer operasyonlara göre anlamlı olarak düşük olduğu, önemli bir morbiditeye rastlanılmadığı ve hemşirelik bakımının daha kolay olduğu düşüncesi ile önerilebilecek bir tedavi yöntemi olduğuna inanılmaktadır.