ÇCHD 2012 16th Annual Congress of Turkish Pediatric Surgical Nurses Association

View Abstract

Oral Presentation - 12

IN CASE WITH ANORECTAL MALFORMATION AND DOWN’S SYNDROME THE CONTRIBUTION TO QUALİTY OF LİFE OF BOWEL TRAİNİNG PROGRAM

Purpose:  In anorectal malformation (ARM) even in a perfect anatomic repair, fecal and urinary incontinence can occur. Many of the patients in the long term suffer functional bowel disorder , all suffer from an abnormality in the mechanisms of fecal continence. The patients with real fecal incontinence to keep themselves clean; their own designated a bowel training program (BEP) is required. Follow-up of BEP with fecal incontinence (FI) of a patient by sharing the positive developments, the children with FI provide to benefit from the support of BEP.

 Case: On 13-year-old with Down's syndrome case had undergone ARM  on  11.7.2008 complaining about FI and constipation  was admitted to our clinic. In old history of outpatient toilet training is given to 3-4 year, chronic constipation, irregular used laxatives, second-degree panty pollution and voluntary bowel movements (VBM) had absence. The tracing program was taken by our clinic nurse who underwent  Case BEP training. Specific type and amount of daily enemas are identified. Excretory habits that allow us to identify with the calendar method about  to fill out the follow-up form containing the number of the toilet seat and the diet, the mother were educated. The patient followed by enemas, toilet training, diet in the first 9 months, VBM began at 9 months, but upon persistent constipation continues seriously, group of stimulant laxative was added to treatment. Bowel movements were reduced periodically in proportion to the number of enemas. When it’s seen there was no incontinence by cutting enemas, the diet, maintained at certain times, followed by the toilet seat and laxatives. In the 4th year of BEP 17-year-old case are able to lead a life continent for a year.

 Conclusion:  The follow-up BEP with the right technique  teaching to the patient, it’s known by everyone that it’s difficult to be successsful in techniques in maintaining the motivation of the patient. The key of success, the sensitivity and self sacrifice of the medical team. Benefit from the therapeutic role of surgical treatment of pediatric nurses during the long follow-up will facilitate the treatment team’s work  such as providing services more children. We think that BEP is a worth trying treatment method on behalf of a child to bring to life.

 

ANOREKTAL MALFORMASYONLU VE DOWN SENDROMLU OLGUDA BARSAK EĞİTİM PROGAMININ YAŞAM KALİTESİNE KATKISI

Amaç: Anorektal Malformasyonda (ARM) mükemmel bir anotomik onarımda bile, fekal ve üriner inkontinans oluşabilir. Uzun dönemde hastaların birçoğu işlevsel bir dışkılama bozukluğundan, tamamı ise fekal kontinans mekanizmalarındaki bir anormallikten muzdariptirler. Gerçek fekal inkontinanslı hastaların kendilerini temiz tutabilmek için; kendilerine özgü belirlenmiş bir barsak eğitim programına (BEP) gereksinimleri vardır. BEP takibindeki fekal inkontinanslı (Fİ) bir olgunun olumlu gelişmelerini paylaşarak, Fİ’ li çocukların BEP desteğinden yararlanmasını sağlamaktır.

Olgu:  ARM ameliyatı geçirmiş 13yaşındaki Down sendromlu olgu11.07.2008tarihindeFİ ve kabızlık şikâyetiyle polikliniğimize başvurdu. Poliklinik öyküsünde 3-4 yaşında verilmiş tuvalet eğitimi, kronik kabızlık, düzensiz kullanılmış laksatifler, ikinci derece külot kirlenmesi ve istemli barsak hareketlerinin (İBH)  yokluğu mevcuttu. Olgu BEP eğitimi almış klinik hemşiremizin takip programına alındı. Kendisine özgü günlük lavman cinsi ve miktarı belirlendi. Boşaltım alışkanlıklarını tespit etmemizi sağlayan takvim yöntemi ile tuvalete oturma sayısını içeren takip formunun doldurulması ve diyeti hakkında anneye eğitim verildi. İlk 9 ay lavman, diyet ve tuvalet eğitimi ile takip edilen hastanın 9. Ayda İBH başladı, ancak kabızlığın ciddi anlamda devam etmesi üzerine tedaviye stimülan grubu laksatif eklendi. Barsak hareketleriyle orantılı olarak lavman sayısı belirli aralıklarla azaltıldı. İnkontinansın olmadığı görülünce lavmanlar kesilerek, diyet, günün belli saatlerinde tuvalete oturma ve laksatiflerle takip sürdürüldü. BEP’ in 4. yılında 17 yaşındaki olgu 1 yıldır hayatını kontinan sürdürebilmektedir.

Sonuç: BEP takibinde, doğru tekniğin hastaya öğretilmesi, tekniklerde başarılı olmak için uzun süre hasta motivasyonunu korumanın zor olduğu herkesçe bilinmektedir. Başarının anahtarı, tıbbi ekibin hasasiyeti ve fedakârlığıdır. Uzun takip sürecinde pediyatrik cerrahi hemşirelerinin terapötik rolünden faydalanılması tedavi ekibinin işini kolaylaştıracağı gibi daha çok çocuğa hizmet verilmesini sağlayacaktır. Bir çocuğu hayata kazandırmak adına BEP’ in denenmeye değer bir tedavi yöntemi olduğunu düşünüyoruz 

Close