Oral Presentation - 9
Serial transverse enteroplasty in a newborn with short bowel syndrome: A case report
EN Söyler*, N Çelik*, E Şenel**
*Ankara City Hospital, Children's Hospital; Pediatric Surgery ICU
**Ankara Yıldırım Beyazıt Unıversıty Medical Faculty Department of Pediatric Surgery
Introduction: Serial transverse enteroplasty (STEP) has been used in recent years as a new option for surgical bowel lengthening in patients with short bowel syndrome. In this study, it is aimed to present a neonatal patient who underwent STEP.
Case: A male patient who was born by cesarean section at the 37th gestational week was hospitalized in the Neonatal Intensive Care Unit of another health institution with a preliminary diagnosis of prenatal intestinal obstruction. The patient was diagnosed with ileal atresia and an ileostomy was performed on the 2nd postnatal day. The patient, who continued to be followed and treated for 6 months, was operated four times in total. The patient was referred to our clinic for evaluation from another perspective. The patient was diagnosed with operative ileal etresia and short bowel sendoma and parenteral nutrition (PN) was initiated. On the 15th day of hospitalization, the bowel length of the patient underwent STEP operation and the bowel length was extended from 70 cm to 100 cm. PN was continued until postoperative oral feeding was switched on, and oral feeding was started on the 8th day of postopretaif in the patient whose drainage from the nasogastric catheter decreased. The patient's oral nutrition was gradually increased, his PN was stopped when he tolerated 100% of his energy intake orally, and he was discharged from the hospital with healing 29 days after STEP surgery. A multidisciplinary approach was demonstrated in the nutrition of the patient and the prevention of complications.
Conclusion: In short-bowel diagnosed and TPN-dependent patients with increased bowel length with STEP, it was seen that the patient's TPN addiction was eliminated with a gradual, slow and multidisciplinary approach and weight gain was achieved by feeding only orally, TPN-related cholestasis findings improved and weight gain and development were as expected in follow-up.
Kısa barsak sendromu olan yenidoğanda seri transvers enteroplasti: Bir olgu sunumu
EN Söyler*, N Çelik*, E Şenel**
*Ankara Bilkent Şehir Hastaneleri, Çocuk Hastanesi; Çocuk Cerrahisi Yoğun Bakım Ünitesi
**Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı
Giriş: Seri transvers enteroplasti (STEP) son yıllarda kısa barsak sendromu olan hastalarda cerrahi olarak barsak uzatmak için yeni bir şeçenek olarak kullanılmaktadır. Bu çalışmada STEP uygulanan bir yenidoğan hastasının sunulması amaçlanmıştır.
Olgu: 37. gebelik haftasında sezeryan doğan erkek hasta prenatal intestinal obstrüksiyon ön tanısı ile başka bir sağlık kurumunun Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde yatırılmış. İleal atrezi tanısı konulan hastaya postnatal 2. gününde ileostomi açılmış. Altı ay boyunca takip ve tedavileri devam eden hasta, bu süreçte toplam dört kez opere edilmiş. Hasta başka bir perspektiften değerlendirilmesi açısından kliğimize sevk edilmiştir. Opere ileal etrezi , kısa bağırsak sendomu tanısı konulan hastaya parenteral beslenme (PB) başlanmış. Yatışının 15.gününde STEP oprasyonu yapılan hastanın bağırsak uzunluğu 70 cm den 100 cm kadar uzatılmıştır. Postoperatif ağızdan beslenmeye geçilinceye kadar PB’ye devam edilmiş, nazogastrik sondadan drenajı azalan hastaya postopretaif 8. gününde ağızdan beslenme başlandı. Hastanın ağızdan beslenmesi aşamalı olarak artırıldı, enerji alımının %100’nü oral yolla tolere edince PB’si stoplandı ve STEP ameliyatından 29 gün sonra hastaneden şifa ile taburcu edildi. Hastanın beslenmesi ve komplikasyonlardan önlenmesinde multidisipliner bir yaklaşım sergilenmiştir.
Sonuç: STEP ile barsak uzunluğu arttırılan kısa barsak tanılı ve TPN bağımlı hastalarda kademeli, yavaş ve multidisipliner bir yaklaşımla hastanın TPN bağımlılığının ortadan kalktığını ve sadece oral yol ile beslenerek kilo alımının sağlandığı, TPN’ ile ilişkili kolestaz bulgularının düzeldiğini ve takibinde kilo alımım ve gelişiminin beklendiği gibi olduğu görüldü.