TÇCD 2011 29. National Pediatric Surgery Congress and 27. National Congress of The Egyptian Pediatric Surgical Association

View Abstract

Oral Presentation - 40

EVALUATION OF QUALITY OF LIFE PERCEPTION IN CHILDREN FOLLOWING COMPLETION OF TREATMENT FOR HIRSCHSPRUNG’S DISEASE: PRELIMINARY FINDINGS

YH Çavuşoğlu*, A Karaman*, ÖŞ Üneri**, B Yağız*, İF Özgüner*, D Erdoğan*, İ Karaman*
*Dr. Sami Ulus Maternity and Children Training and Research Hospital, Department of Pediatric Surgery, Ankara
**Dr. Sami Ulus Maternity and Children's Hospital, Department of Pediatric and Adolescent Psychiatry, Altındağ, Ankara, Turkey

Introduction/Purpose: Quality of Life (QL) is defined as an individual’s perception of his own status within a system of culture and values. Our aim in this study was to evaluate the QL in children between 2-18 years of age, whose treatment were completed for Hirschsprung’s Disease (HD) according to period after corrective surgery, surgical technique and level of aganglionosis.  

Material/Method:  The work was conducted in our hospital’s Pediatric Surgery Clinic. The cohort included children with HD, between the ages of 2-18, with a minimum of 24 months following the completion of corrective surgery.  The children that had fulfilled the inclusion criteria of the study and their parents were scored using PedsQL Pediatric Quality of Life Scale and parents were scored with Gastrointestinal Symptom Scale.  Simultaneously, the sociodemographic information forms prepared by the researchers were completed.

Results: The cohort included 17 children and their parents. The parent Physical Health Summary Scores (PHSS) and Total Scale Scores (TSS) of children operated with Duhamel technique were significantly higher than operated with transanal endorectal pull trough technique (p<0.05).  All scores of children with 4 and more years passed after their last operation were significantly lower than with 2-3 years passed (p<0.05).  The Psychosocial Health Summary Score (PsHSS) of children with long segment HD was significantly higher than children with short segment HD (p<0.05). There were no significant differences with other scores. There was a good correlation between the parent ve child for PsHSS but no correlation for PHSS and TSS.

Conclusion: QL is a new tool assessing the results of chronic pediatric patients besides following short and long term complications. The results obtained from these studies will give us valuable clues when consulting the families of patients with HD, and to know which functions were defective will help us to direct our efforts to fix that function.  It was an unexpected finding that all scores of children with 4 and more years passed after their last operation were significantly lower than with 2-3 years passed, but the results of our study cannot be generalized due to the limited sample size. This abstract qualifies as a preliminary evaluation of our ongoing study.

TEDAVİSİ TAMAMLANMIŞ HIRSCHSPRUNG HASTALIKLI ÇOCUKLARDA YAŞAM KALİTESİ ALGISININ DEĞERLENDİRİLMESİ: ÖN BULGULAR

YH Çavuşoğlu*, A Karaman*, ÖŞ Üneri**, B Yağız*, İF Özgüner*, D Erdoğan*, İ Karaman*
*Dr. Sami Ulus Kadın Doğum, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Cerrahisi Kliniği, Ankara
**Dr. Sami Ulus Kadın Doğum, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Ruh Sağlığı Kliniği

Giriş/Amaç: Yaşam kalitesi (YK) kişinin kendi durumunu kültür ve değerler sistemi içinde algılayış biçimi olarak tanımlanmaktadır. Bu çalışmada amacımız tedavisi tamamlanmış, 2-18 yaş arası Hirschsprung hastalıklı (HH) çocukların yaşam kalitelerini ameliyattan sonra geçen süreye, ameliyat tekniğine ve aganglionosis seviyelerine göre karşılaştırarak değerlendirmektir.

Gereç/Yöntem: Çalışma hastanemiz Çocuk Cerrahisi Kliniğinde yürütülmüştür. Örneklem HH tanısı konulmuş, düzeltici ameliyatlarının tamamlanmasının üzerinden en az 24 ay geçmiş, 2-18 yaş arası çocuklardan oluşmaktadır. Çalışmaya kabul kriterlerini karşılayan çocuklar ve ebeveynlerine PedsQL Çocuklar İçin Yaşam Kalitesi Ölçeği ve ebeveynlerine Mide Barsak Bulguları Ölçeği uygulanmıştır. Eş zamanlı olarak araştırmacılar tarafından hazırlanan sosyodemografik bilgi formu doldurulmuştur.

Bulgular: Örneklem 17 çocuk ve ebeveyninden oluşmaktaydı. Duhamel ameliyatı yapılan çocukların ebeveyn Fiziksel Sağlık Toplam Puanları (FSTP) ve Ölçek Toplam Puanları (ÖTP) transanal endorektal pullthrough yapılan hastalarınkinden anlamlı olarak yüksekti (p<0.05).  Ameliyatlarının tamamlanmasının üzerinden dört yıl ve daha fazla geçen çocukların tüm ölçek puanları, daha az süre geçen çocuklardan anlamlı olarak düşüktü (p<0.05).  Uzun segment hastalıklı çocukların FSTP’ı kısa segment HH’li çocuklara göre anlamlı olarak daha yüksekti (p<0.05).  Diğer ölçek puanları arasında anlamlı bir fark yoktu.  Sadece ebeveyn ve çocuk Psikososyal Sağlık Toplam Puanları arasında iyi derecede bağıntı vardı, ebeveyn ve çocuk FSTP ve ÖTP’leri arasında bağıntı yoktu.

Sonuç: Kronik pediatrik hastaların sonuçlarının değerlendirilmesinde kısa ve uzun süreli komplikasyonların izlenmesinin yanında YK ölçümleri de yeni bir araç olmuştur.  Bu çalışmalarla elde edilecek sonuçlar; HH çocukların ailelerini konsülte ederken yararlı olacak önemli bilgiler verecek, ayrıca hangi fonksiyonda bozukluk tespit ediliyorsa hastalığın tedavisinde o yönde çalışmalarımızı geliştirmemiz gerektiğini gösterecektir.  Çalışmamızda ameliyatlarının tamamlanmasından sonra geçen sürenin artmasıyla çocukların YK puanlarının düşmesi beklenmeyen bir sonuçtu, ama çalışmamız sonuçlarını örneklemin sınırlılığı nedeniyle genellemek doğru değildir. Bu bildiri devam etmekte olan çalışmamızın bir ön değerlendirmesi niteliğindedir.

Close