TÇCD 2011 29. National Pediatric Surgery Congress and 27. National Congress of The Egyptian Pediatric Surgical Association

Aim:  The aim of our study is to report our experience in management ofgallstone diseases (GD).

Patients and Methods:70 patients who were operated for biliary tract stones between April 2000 and December 2010 were evaluated for demographic data, symptoms, etiological factors, imaging methods, treatment modalities and outcome, retrospectively.

Results: Mean age was 9.8 years (0.5-16). There were 30 boys and 40 girls. 30 patients had a history of recurrent abdominal pain while 3 had acute cholecystitis, 5 had a history of jaundice, and 14 had a history of ceftriaxone therapy. 32 patients had hematological disease. In all patients ultrasonography was the initial examination. 2 patients had choledochal dilatation. 8 patients had dilatation of intra and extrahepatic bile ducts. 11 patients had cholecysto-choledochal stones and the remaining patients had gall bladder stones. Magnetic resonance cholangiopancreatography (MRCP) was used in 6 patients. Two patients had gallstone-induced pancreatitis.10 patients underwent stone extirpation via endoscopic retrograde cholangiopancreatography (ERCP) and sphincterotomybefore surgical intervention. 24 open and 46 laparoscopic cholecytectomies were done. Hepaticojejunostomy was done in one patient because of severe distal choledochal stenosis. Mean hospitalization time was 3.4±5.4 days.

Discussion:GDs are increasingly being diagnosed in childhood in recent years; mainly due to wide spread use of ultrasound. Although gall stones are mainly reported to be idiopathic, they may be related to antibiotic use, hematological disease and parasitosis. MRCP should be used as a valuable imaging method to evaluate biliary system. ERCP if available should be performed before surgery for choledochal stones to avoid surgical complications during chlecystectomy.   

Amaç: Çalışmamızın amacı çocukluk çağı safra taşı hastalıkları (STH) yönetimi ile ilgili deneyimlerimizi bildirmektir.

Gereç ve yöntem: Nisan 2000 ile Aralık 2010 tarihleri arasında safra yolu taşları nedeniyle opere edilen 70 hastanın kayıtları demografik veriler, semptomları, etyolojik faktörler, görüntüleme yöntemleri, tedavi yöntemleri ve klinik seyir açısından geriye dönük olarak incelendi.

Bulgular: Yaş ortalaması9,8 yıl (0,5-16) idi. Hastaların 30’u erkek 40’ı kızdı. 30 hastada tekrar eden karın ağrısı öyküsü, 3 hastada akut kolesistit, 5 hastada sarılık ve 14 hastada seftriakson kullanma öyküsü saptandı. 32 hastanın hematolojik hastalığı vardı. Tüm hastalarda ilk inceleme ultrasonografi ile yapıldı. 2 hastada koledok dilatasyonu vardı. 8 hastada intra ve ekstrahepatik safra yolları dilatasyonu saptandı. 11 hastada safra kesesi ve koledok taşları, geri kalan hastalarda safra kesesi taşları vardı. 6 hastada manyetik rezonans kolonjiopankreatografi (MRKP) kullanıldı. 2 hastada safra taşına bağlı pankreatit saptandı. 10 hastaya ameliyat öncesi endoskopik retrograd kolangiopankreatografi (ERCP) ve sfinkterektomi ile taş çıkarılması işlemi uygulandı. 24 açık ve 46 laparoskopik kolesistektomi yapıldı. 1 hastaya distal koledoktaki şiddetli darlık nedeniyle hepatikojejunostomi yapıldı. Ortalama hastanede yatış süresi 3,4±5,4 gün (1-45) idi.

Sonuç: Son yıllarda temelde ultrasonun geniş kullanımına bağlı olarak çocukluk çağında STH tanısı konulması giderek artmaktadır. Safra taşları idiopatik olabileceği gibi antibiyotik kullanımına, hematolojik hastalıklara ve parazitlere bağlı da oluşabilmektedir. MRKP safra yollarını değerlendiren önemli bir görüntüleme yöntemidir. Kolesistektomi anındaki cerrahi komplikasyonlardan kaçınmak için koledokta taş saptanan hastalara mümkün ise cerrahi öncesi ERCP yapılması önerilmektedir.