Oral Presentation - 14
LAPAROSCOPIC APPROACH IN PAEDIATRIC HERNIA REPAIR
The aim of this study was to assses whether laparoscopic repair techniques reduce the testicular circulation more than conventional open technique.
Materials and methods:Two different laparoscopic hernia repair techniques were compared with the hernia repair using conventional techniques. The advantages and disadvantages of laparoscopic hernia repair were evaluated prospectively.
This study was performed of the collected datas of seventy inguinal hernia repairs in 57 male children between 2 and 14 years of age ( median age was 5.65) in our instituon from between January 2009 – March 2010. The hernia was unilateral in 51 patients ( 32 on the right side,19 on the left side), and bilateral in 6 patients.
Measurements of testicular resistive index (RI) by colour Doppler ultrasonography were conducted before and after surgery, one week and one month later. Any change on testicular resistance was evaluated.
Eighteen patients were subjected to conventional open technique, twenty patients underwent laparoscopic hernia repair with the technique that Schier described and the last nineteen patients with Montupet’s laparoscopic technique. In total, 49 cases were subjected into laparoscopic repairs.
Results: Open surgery group showed significant statistically increase of capsular testicular V-max but decrease inRIin the early postoperative period and remains low. Same decrease in RI in laparoscopic hernia repair groups was also observed but significant difference was not found.
A metachronous hernia developed in one patient in open surgery group and one patient had to be operated for the secondary undescended testes during a follow-up time of 4 months to 15 months (average 9 months). No post operative complication has been reported in laparoscopic hernia groups.
Conclusion: In contrast to studies in literature, we found no difference in RI and V-Max values when we compare with all groups. Laparoscopic or open technique have no significant effect on testicular perfusion although each technique has its own advantage and disadvantage.
ÇOCUKLARDA KASIK FITIĞI CERRAHİSİNDE LAPAROSKOPİK YAKLAŞIM
Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Cerrahi Kliniğinde Ocak 2009 – Mart 2010 tarihleri arasında 57 hastaya 70 inguinal herni onarımı yapıldı. Sonuçları prospektif olarak değerlendirildi.
Materyal metod: Laparoskopik herni onarımı, konvansiyonel teknikler kullanılarak yapılan herni onarımıyla karşılaştırıldı. Laparoskopik herni onarımın avantajları, dezavantajları ortaya kondu.
57 hastanın 32’i sağ inguinal herni, 19’u sol inguinal herni ve 6 hasta bilateraldi. Hastaların yaş ortalaması 5.65 ‘di. En küçük hasta 2, en büyük hasta ise 14 yaşındaydı.
57 hastanın 18’ine açık inguinal herni onarımı uygulandı. 20 hasta ‘Schier’ tekniğiyle laparoskopik herni onarımı, 19 hasta ise montupet tekniğiyle laparoskopik herni onarımı uygulandı.
Çalışmaya alınan tüm hastalara preoperatif, postoperatif 1.hafta ve 1.ay olmak üzere toplam 3 kere skrotal bölge doppler USG ile testiküler hacim, testis kapsüler ve intratestestiküler arteryel akım dirençerine bakıldı.
Sonuçlar:Açık cerrahi grubunda testis kan akımında postoperatif erken dönemde değişiklik saptandı, bu değişiklik geç dönmede normale dönmekteydi. Laparoskopik herni onarımında ise bu değişiklik olmamaktaydı.
Çalışmaya alınan hastalar en kısa 4ay, en uzun 15 ay olmak üzere ortalama 9 ay süreyle takip edildi. Açık cerrahi grubunda 1 olguda takibinin ilk yılında karşı taraf kasık fıtığından opere olması gerekti. Açık cerrahi grubundaki farklı bir hasta ise, takibinin 10.ayında sekonder inmemiş testisden opere olması gerekti. Laparoskopik herni grubunda, takip süresince hastalar herhangi bir ikincil cerrahi girişime gerek duymadığı görüldü.
Değerlendirme: Literatürdeki çalışmalardan farklı olarak RI ve V-Max değerlerinde tüm guruplar arasında herhangi bir fark bulunamadı.Laparoskopik ya da açık onarımın testis perfüzyonu üzerinde herhangi bir olumsuz etkisi bulunmamaktadır.