Poster - 101
Management of Bronchopleural Fistula in Extremely Preterm Newborns
The management of bronchopleural fistula remains a major therapeutic challenge. Bronchopleural fistula is associated with significant morbidity and mortality, especially in extremely preterm newborns, We report two extremely preterm newborns, presented with persistent pneumothorax during ventilator therapy. First patient’s gestation age and birth weight were 29 week and 1090 gram, second’s were 24 week and 1115gram. The patients did not respond to the ventilatory support strategies including high frequency oscillatory ventilation; medical treatments such as nitric oxide, surfactant therapy; tube thoracostomy, even insertion of multiple chest tubes, and negative chest tube aspiration. Following bronchopleural fistula, first patient underwent thoracotomy on day 5 and second patient on day 11. In both, thoracotomy revealed a major rupture of the intermediate bronchus, probably related to suction catheter trauma. The bronchus was primarily repaired. In the first patient, the bronchopleural fistula recurred two days later, and died postoperatively on day 7. In the second patient, there were no complications and was discharged home postoperatively on day 35. We suggest that early thoracotomy may be a life-saving procedure in extremely preterm newborns when medical therapy and chest tube insertion have failed.
Preterm Yenidoğan Bebeklerde Bronkoplevral Fistüle Yaklaşım
Bronkoplevral fistüllerin tedavisi oldukça sıkıntılı olup, özellikle preterm yenidoğan bebeklerde yüksek morbidite ve mortalite ile seyretmektedir. Çalışmamızda mekanik ventilasyon sırasında persistan pnömotoraks gelişen ve torakotomi yapılan iki preterm yenidoğan bebeği sunuyoruz. Birinci hastanın gestayon yaşı ve doğum ağırlığı 29 hafta ve 1090 gram; ikinci hastanın ise 24 hafta ve 1115 gramdı. Hastalara, yüksek frekanslı ventilasyon dahil çeşitli mekanik ventilasyon uygulamaları; nitrik oksit ve sürfaktan gibi medikal tedaviler; birden fazla tüp torakostomi ve negatif tüp aspirasyonu uygulandı ancak durumlarında iyileşme olmadı. Bronkoplevral fistül gelişimini takiben, birinci hastaya 5. günde, ikinci hastaya 9. günde torakotomi kararı alındı. Torakotomi sırasında her iki hastada intermediate bronşun, muhtemelen endotrakeal aspirasyonlara bağlı, açılmış olduğu görüldü. Bronşlar primer olarak onarıldı. Birinci hastada bronş iki gün sonra yeniden açıldı ve ameliyat sonrası 7. günde ölüm gelişti. Ikinci hastada ise herhangi bir komplikasyon gelişmedi ve ameliyat sonrası 35. günde taburcu oldu. Sonuç olarak bronkoplevral fistül gelişmiş ancak medikal tedavilerin ve tüp torakostominin yetersiz kaldığı preterm yenidoğan bebeklerde erken torakotomi hayat kurtarıcı olabilir.