Poster - 51
AN ENDOCRIN TUMOR MIMICKING ACUTE APENDICITIS: REPORT OF A RARE CASE
Purpose/Background:Appendiceal endocrine tumors are separated into 2 main groups: classic endocrine tumors and goblet cell carcinoids. Treatment in goblet cell carcinoids is right hemicolectomy after the initial appendectomy. However, definite treatment in classical endocrine tumors in benign behavior is still controversial. The aim of this study was to discuss the surgical treatment of “well differentiated endocrine tumor with uncertain behavior” (WDETmUB) in a child who operated with the diagnosis of acute abdomen/acute appendicitis at our institution.
Material/Method:Clinical record of the case was reviewed retrospectively. Clinical history and physical examination findings, laboratory and radiological findings, per-operative macroscopic presentation, and pathological results were evaluated.
Results:12-year-old girl was admitted to our clinic with abdominal pain lasting for four days. Physical examination revealed right lower abdominal tenderness and guarding, and no palpable abdominal mass. WBC count was 29.700; otherwise laboratory and radiologic findings were normal. Presumed diagnosis was acute abdomen/acute appendicitis. She was operated and an appendicecal mass covered with omentum was found. Mass was excised with its covering omentum just 0.5 cm above of the ceacal taenia. A solitary lymph node in ileal mesentery was excised. Postoperative laboratory analysis were revealed that CA-125:42,9 U/ml, sedimentation rate ½; 62%, and sedimentation rate 1; 83%. Pathological examination of specimen revealed no serosal infiltration by tumor, no tumor cells in surgical borders, omentum, and in lymph node. It has reported as WDETmUB of appendix.
Conclusion:In cases with total appendicecal tumoral involvement, even suggesting advanced malignancy by macroscopically, initial appendectomy with mesenteric lymph node sampling may sufficient to prevent from unnecessary right hemicolectomy.
AKUT APANDİSİTİ TAKLİT EDEN ENDOKRİN TÜMÖR: NADİR BİR OLGU
Giriş/Amaç:Apendiksin endokrin tümörleri, klasik endokrin tümör ve goblet hücreli karsinoidleri olmak üzere iki ana gruba ayrılırlar. Goblet hücreli karsinoidlerin tedavisi, ilk apendektomiden sonra sağ hemikolektomi olmasına rağmen, iyi huylu klasik endokrin tümörlerin tedavisi halen tartışmalıdır. Bu çalışmamızda kliniğimizde akut batın/akut apandisit ön tanısı ile opere edilen, ancak patolojisi “davranışı belirlenemeyen endokrin tümör” olarak rapor edilen olgunun cerrahi tedavisini tartışmayı amaçladık.
Gereç/Yöntem: Olgunun klinik kayıtları geriye dönük olarak incelendi. Olgunun klinik hikayesi ve tablosu, laboratuar ve radyolojik bulguları, makroskobik görünümü ve patoloji raporu değerlendirildi.
Bulgular:12 yaşında kız olgu 4 gündür devam eden karın ağrısı ile kliniğimize başvurdu. Fizik muayenesinde sağ alt kadrana lokalize hassasiyet ve defans mevcuttu, kitle saptanmadı. Tam kan sayımında lökositleri 29,700 olup, diğer laboratuar ve radyolojik bulguları olağandı. Hasta akut batın/akut apandisit öntanısı ile opere edildi. Eksplorasyonda, tüm apendiksi tutan, üzerine omentum yapışmış olan kitle mevcuttu. Kitle, üzerindeki omentum kısmı ile beraber, çekuma yaklaşık 0,5 cm mesafede normal apendiks kökü gibi görülen bölgeden eksize edildi. İleum mezosuna yerleşmiş bir adet lenf bezi biopsi amacıyla çıkartıldı. Postop, çalışılan tümör belirteçlerinden CA-125:42,9U/ml, sedimentasyon hızı: yarım saatte %62, bir saatte %83 olarak saptandı. Patoloji raporunda, seroza tutulumu olmadığı, cerrahi sınırların, omentum ve lenf nodunun tümor hücresi içermediği, tümörün apendiksin “davranışı belirlenemeyen endokrin tümörü” olduğu rapor edildi. Hastanın periodik takipleri devam etmektedir.
Sonuç:Operasyon sırasında apendiksin tamamını tutan, görünüm olarak ilerlemiş malignite düşündüren tümörlerde dahi, sağlam sınırlardan apendektomi ve mezenterik lenf nodu biopsisi yapılmasının; detaylı bir patolojik inceleme ile birleştirildiğinde, acil koşullarda gereksiz hemikolektomi yapılmasını engelleyeceği düşünülmektedir.