TÇCD 2011 29. National Pediatric Surgery Congress and 27. National Congress of The Egyptian Pediatric Surgical Association

Aim: Injuries due to traffic accidents are frequent in childhood and they have high mortality and morbidity. Laryngeal injury due to a traffic accident is a rare pathology and might be missed if not suspected. Here we present a laryngeal injury in a child after a blunt chest trauma during a traffic accident that presented with pneumomediastinum.

Case: Fourteen years old girl was referred for pneumomediastinum after a motor vehicle occupant injury. Her physical examination was normal except edema and tenderness on the cervical area and hoarseness. Chest tomography revealed pneumotorakx, pneumomediastinum and pneumomediastinum was increased during her hospital course. Direct laryngeal examination and cervical tomography revealed a laryngeal fracture. Fracture was repaired and tracheotomy was performed. She was discharged on postoperative 7th day. Tracheotomy tube was removed on postoperative 15th day. Her hoarseness, although decreased, still persists.

Conclusion:Pneumomediastinum is a rare result of a laryngeal fracture and if not suspected, fracture can be easily missed. It should be kept in mind after blunt cervical trauma with pneumomediastinum and/or pneumothorax. Although direct endoscopy is usually diagnostic, cervical tomography supports the diagnosis.

Amaç:Trafik kazalarına bağlı yaralanmalar, çocukluk çağında sık görülen ve yüksek mortalite ve morbiditeye sahip olan yaralanmalardır. Trafik kazaları sonucu laringeal yaralanma ise oldukça nadir görülen ve tanımlanması zor olan bir patolojidir. Olgumuz, trafik kazasına bağlı künt göğüs yaralanması sonucu oluşmuş ve pnömomediastinum ve pnömotoraks ile tanımlanmış bir laringeal yaralanma olgusudur.

Olgu: On dört yaşında kız hasta kliniğimize araç içi trafik kazası nedeniyle oluşmuş pnömomediastinum nedeniyle gönderilmişti. Hastanın ses kısıklığı dikkati çekiyordu. Kontrastlı akciğer ve boyun tomografisinde pnömomediastinum, pnömotoraks, tiroit kıkırdak kırığı mevcuttu. Hastaya trakeotomi açılarak tiroit kıkırdak kırığı nedeniyle ameliyat edildi, larinks kırığı onarımı yapıldı. Takiplerinde pnömomediastinum ve pnömotoraks geriledi. Hasta bir hafta sonra taburcu edildi. İzleminde postoperatif 15. gün trakeotomisi kapatıldı, ses kısıklığının erken dönemde kısmen düzeldiği izlendi.

Sonuç: Pnömomediastinum larinks kırıklarında nadiren ortaya çıkar ve kırık kolayca atlanabilir. Künt servikal travmalar sonrasında düzelmeyen pnömomediastinum ve pnömotoraks olgularında akılda tutulmalı ve bölge tomografisi ve/veya endoskopi ile değerlendirilmelidir.