Poster With Presentation - 20
THE RELIABILITY OF CLINICAL AND LABORATORY AND RADIOLOGIC FINDINGS IN DIAGNOSIS OF CHILDHOOD APENDICITIS
INTRODUCTION/AIM: “Is there a way to reduce perforated apendicitis, without increasing negative appendectomy” in order to find answer the question, this study was designed in diagnosis of the childhood apendicitis to determine the effectivity of the findings of clinical examination, results of the laboratory and radiologic investigements.
MATERIAL/METHOD:Between April 2007 and April 2010, 864 patients with suspected surgical acute abdomen admited to our clinic. We designed to evaluate physical examination findings, laboratory and radiological tests and pathological findings as prospectively.
RESULTS:864 patients were devided into 4 groups.1) Nonsurgical abdomen pain, 2)Negative apendectomy group, 3) Acute apendicitis group and 4) Perforated apendicitis Group. Female to male ratio was 1/2.15 in all apendicitis group. The duration of symptoms was 2.68 days for prescholl childeren (less than 6 years of age) and 1.79 days for elder childeren. Percentage of perforation under the age of 6 was 50% and 20.2% for elder childeren. Vomiting, abdominal pain, tenderness, rigitidy and rebound were significantly higher in apendicitis group. Between 4 groups; leukocytes, neutrophils, fibrinogen and CRP levels were significantly different. Leukocyte and Neutrophil percentages were similar in under the age of 6 and more than 6. Under the age of 6, the levels of fibrinogen and neutrophill were significantly high. Only 35.2% of apendicitis cases had positive signs in x-ray radiogram. The radiogram was valuable for prescholl childeren. The correct diagnosis rate was 60.7 % with US. The specifity was 76.9%, false positive ratio was 23%, positive predictive value was 91.3% and negative predictive value was 32.6% for US. There was no significant difference according to age for US.
CONCLUSION:Despite the increasing technological opportunities, the ratio of perforation in patients with acute apendicities, had increased. On the other hand negative apendectomy rates tend to decline. We need some new algoritms for evaluation of acute abdomen insteated of new diagnostical studies.
KLİNİK, LABORATUAR VE GÖRÜNTÜLEME BULGULARININ ÇOCUKLARDA AKUT APANDİSİT TANISINDA GÜVENİLİRLİĞİ
GİRİŞ/AMAÇ: “Negatif appendektomileri artırmadan, perfore apandisitleri azaltmanın bir yolu var mıdır?” sorusunun cevabını bulmak amacıyla, karın ağrılı çocuklarda klinik, muayene ve laboratuar/radyolojik tetkiklerin carrahi akut karın tanısını belirlemedeki etkinliğini saptamak için çalışmamız planlanmıştır.
MATERYAL/METOD: Nisan 2007-Nisan 2010 tarihleri arasında akut karın şüphesi ile kliniğimize yatırılan 864 hastanın yakınma, öykü, fizik muayene bulguları, laboratuvar ve görüntüleme tetkikleri, patolojik bulguları prospektif olarak değerlendirildi.
BULGULAR: 864 hasta gözlem ve medikal tedavi, negatif appendektomi yapılan, akut apandisit saptanan, perfore apandisit saptanan olmak üzere 4 gruba ayrıldı. Apandisit olgularının Kız/Erkek oranı 1/2.15’di. Apandisit olgularında altı yaş altında şikayet süresi 2.68 gün ve altı yaş üzerinde ise 1.79 gündü. Altı yaş altında perforasyon yüzdesi %50, altı yaş üstünde %20.2’di. Apandisit pozitif olan grupda kusma, karın ağrısı, hassasiyet, rebaund ve defans bulguları anlamlı olarak yüksekti. Tanı grupları arasında ateş, kanda lökosit, nötrofil, fibrinojen, CRP düzeyleri anlamlı olarak farklıydı. Yaş gruplarına göre lökositve nötrofil yüzdelerinin benzer, fibrinojen ve CRP düzeyleriyse 6 yaş altında anlamlı derecede yüksekti.Apandisit olgularının sadece %35.2’de ADBG’de pozitif apandisit bulguları mevcuttu. 6 yaş altında ADBG’de apandisit lehine pozitif bulgular yüksekti. US ile doğru tanı koyma oranı %60.7, apandisit olmayan olguları dışlayabilme oranı %76.9; apandisit olmayan hastalarda yalancı pozitiflik %23’dü. US pozitif olduğunda doğruluk olasılığı %91 iken, US negatif olduğunda %32 bulundu. Yaşa göre US bulguları açısından anlamlı bir fark yoktu.
SONUÇ: Artan teknolojik olanaklara rağmen, akut karın olgularında perforasyon yüzdeleri gerilememiş hatta artmıştır, buna karşın negatif appendektomi oranları gerileme eğilimindedir. Akut karın değerlendirmesinde ihtiyacımız olan yeni tanısal çalışmalardan ziyade yeni algoritmaları ortaya koymaktır.