Poster - 84
A Rare Tumour of the Newborn: Congenital Epulis
Introduction: Congenital epulis of the newborn is a rare tumour which is usually benign. Epulis is located on the maxillary ridge more often as on the mandible. The histogenesis of the tumour is unknown. Female babies are affected more often than males.
Patient: A two-day-old female baby admitted with difficulty in oral feedings due to a oral mass. Her physical examination revealed a 1x2 cm pedunculated mass originating from the anterior maxillary surface. Her blood work-up and cranio-facial graphy showed no abnormality. The patient was taken to operation and total excision of the tumour was performed. Oral feedings were started the day after and the patient was discharged on the post-operative 2nd day. She still remains well without complications for 5 months follow-up. The histopathological examination was consistent with a congenital epulis.
Result: The first description of congenital epulis is attributed to Neumann in 1871. To best our knowledge, only 240 cases were reported in the literature to date. The symptoms vary from feeding difficulty to severe dyspnea due to the size and localization of the tumour. It is a benign lesion and excision is adequate and neither recurrence nor malignancy has been reported, even after incomplete excision. Congenital epulis should be kept in mind in discrimination of oral masses in the new-born period.
Yenidoğan Döneminin Nadir Bir Tümörü: Konjenital Epulis
Giriş: Konjenital epulis (konjenital gingival granüler hücreli tümör) yenidoğanın nadir görülen bir tümörüdür. Olguların büyük çoğunluğu maksiller ya da mandibular gingiva yerleşimlidir. Etyolojisi kesin olarak bilinmemektedir. Kızlarda erkeklere nazaran daha sıktır.
Olgu: İki günlük kız hasta, üst çene ön kısımda kitle ve emme güçlüğü ile kliniğimize başvurdu. Hastanın fizik bakısında maksilla anteriorunda, mukozadan kaynaklanan saplı 1x2 cm’lik yumuşak kıvamlı kitle izlendi. Oral kitle solunum sıkıntısı yaratmıyor ancak bebeğin beslenmesini engelliyordu. Yapılan tetkiklerinde anormallik saptanmayan ve maksillo-fasiyel grafide kitle içi kalsifikasyon izlenmeyen hasta operasyona alındı. Genel anestezi altında kitle eksizyonu ve sublingual frenilum serbestleştirilmesi yapılan hasta operasyon sonrası 1. gün anne sütü ile beslenmeye başlandı ve 2. günde taburcu edildi. Tümörün histopatolojik incelemesi sonucunda tanı konjenital granüler hücreli epulis olarak kesinleşti. Hastanın 5 aylık takibinde herhangi bir komplikasyon veya tekrarlama izlenmedi.
Sonuç: Konjenital granüler hücreli epulis ilk kez 1871’ de Neumann tarafından tanımlanmış ve günümüze kadar yaklaşık 240 kadar olgu bildirilmiştir. Tümör, lezyonun büyüklüğüne ve lokalizasyonuna bağlı olarak beslenme güçlüğünden solunum sıkıntısına kadar değişik klinik tablolara yol açabilir. İyicil bir lezyondur ve eksizyon sonrası tekrarlama görülmez. Yenidoğan döneminde ağız içi kitlelerin ayırıcı tanısında epulis akılda tutulması gereken bir patolojidir.