TÇCD 2011 29. National Pediatric Surgery Congress and 27. National Congress of The Egyptian Pediatric Surgical Association

View Abstract

Poster - 131

A CASE OF CERVICAL TERATOMA WHOSE TREATMENT WAS DELAYED BECAUSE OF ERRONEOUS DIAGNOSIS

 

Introduction:  Teratomas take their origin from the three germ layers. %8 of them are located at the cervical region. They can be diagnosed prenatally by ultrasonography (USG). Cervical teratomas are usually benign and  are cured surgically. Whereas, cystic lymphangiomas which take their origin from yhe lympathic tissue may present with capillary, cavermous or cystic histology. They can be cured surgically or by sclerotherapy. USG or computerized tomography may be helpful in the diagnosis. In this report a case of cervical teratoma whose treatment was delayed as a result of erroneous diagnosis is presented and at whom a life threatening complication had occcured.

Case: The two and a half months old male patient, who had been followed with the diagnosis of cleft palate and cervical lymphangioma had received two doses of bleomycin injection to the mass, but regression had not been observed. The patient had to be intubated once because of loss of consciousness after having meal. After his referral to our hospital, at the physical examination,  a heterogenic mass of irregular contours which was located under the mandibula at the left side of the neck and displacing the tongue to the right was observed. At the USG,  a subcutaneous mass of 12x8 centimeters having lobulated contours and containing calcification areas which was located under left mandibular ramus was observed. It was also observed that the mass was having abundant blood supply and having multiple cystic components. The serum alphafetoprotein (AFP) level of the patient was found to be high according to the reference values of his age. The histopathologic examination of the mass after it’s total excision revealed that it was mature cystic teratoma. After surgical treatment, serum AFP level of the patient declined to the normal value range.

Conclusion:  The cystic masses of the neck may threaten life because of their location;  thus they should be diagnosed promptly and appropriate treatment should be given immediately. Generally it is not difficult to differentiate cervical teratomas from cystic higroma, congenital goiter, foregut duplication cyst or branchial cleft remnants. The incidence of preventable morbidity and mortality can be reduced with appropriate treatment performed by  a pediatric surgery team with adequate knowledge, experience and physical equipment.

YANLIŞ TANI İLE GEREKSİZ TEDAVİ ALAN BİR SERVİKAL TERATOM OLGUSU

Giriş:  Teratomlar her üç germ hücre tabakasından köken alırlar. Yüzde 8 kadarı servikal yerleşimlidir. Ultrason yardımıyla prenatal tanı alabilirler. Servikal teratomlar genelde benign olup, cerrahi eksizyonla tedavi edilirler. Lenfatik dokudan köken alan kistik lenfanjiomlar ise kapiller, kavernöz ve kistik olabilirler. Tedavide skleroterapi, cerrahi eksizyon uygulanabilir. Ayırıcı tanıda ultrasonografi ve bilgisayarlı tomografiden yararlanılabilir. Burada yanlış tanı nedeniyle tedavisi geciken ve hayatı tehdit edici komplikasyon yaşanan bir servikal teratom olgusu sunulmuştur.

Olgu: Doğduğundan beri dış merkezde yarık damak ve servikal lenfanjiyoma tanılarıyla takipli 2,5 aylık erkek hastanın servikal kitlesinine 2 kez bleomisin uygulanmış. Kitlede küçülme görülmemiş, 1 kez de beslenme sonrası bilinç kaybı gelişmesi nedeniyle entübasyon ihtiyacı olmuş. Hastanemize sevki sonrası ilk muayenesinde boyun sol tarafında mandibulanın altında, ağız içine, dili sağa itecek şekilde uzanan düzensiz şekilli heterojen kitle mevcuttu. Ultrasonografide boyunda sol arkus mandibula üzerinde cilt altı yerleşimli 12x8 cm boyutlarında, lobüle konturlu solid kitle lezyon, yer yer kalsifikasyon odakları gözlenen ve iyi kanlanan, solid komponentlerin yanı sıra multipl kistik komponentler izlendi. Hastanın serum Alfa fetoprotein düzeyi yaşına göre yüksekti. Kitle eksize edildi. Histopatolojik olarak matür kistik teratom tanısı kondu. Ameliyat sonrası dönemde serum Alfa-fetoprotein düzeyleri normal değerlere geriledi.

Sonuç: Boynun kistik kitleleri yerleşim yerleri nedeniyle hayatı tehdit edebilmektedirler. Bu hastalarda tanının zaman kaybetmeden konup, gerekli tedavi uygulanmalıdır. Tanıda servikal teratomlar kistik higroma, konjenital guatr, önbağırsak duplikasyon kisti, branşiyal yarık artıklarından klinik, laboratuar ve radyolojik incelemelerle ayrılmaları genelde zor olmaz. Tedavinin, yeterli bilgi, tecrübe ve fiziksel koşullara sahip çocuk cerrahisiekiplerince kararlaştırılıp uygulanması, önlenebilir morbidite ve mortaliteyi azaltacaktır.

 

Close