Oral Presentation - 52
Our Clinical Experiences in Choledochal Cysts in Children
AIM: In children, congenital dilatation of choledochus that defined as choledochal cyst is considerably rare. 2000 patients, 2/3 of them from Japan, were declared and 2/3 of these patients were female. By presenting patients in our clinic, it’s aimed to emphasize the clinical properties of disease and treatment methods.
METERIALS AND METHODS: In our clinic, clinical properties of 5 male and 6 female patients in 8/365–12 age group with the diagnosis of choledochal cyst, between 1995–2011 years, were analyzed retrospectively.
FINDINGS: 2 patients were diagnosed with the cystic mass seen in antenatal USG. In one of patients, cystic mass under liver were seen in USG by reason of falling; diagnosis of choledochal cyst became definite by the result of computerized abdomen tomography and magnetic resonance cholangiopancretography (MRCP). It was learned that complains were abdominal pain, vomiting, fever in one patients and additionally obstructive jaundice in other 7 patients. For diagnosis, USG implemented to all patients, BT to 7 patients, HIDA to 3 patients, ERCP to 2 patients, cholangiopancretography to 2 patients and MRCP to 7 patients. In 3 patients type II and other patients, type I choledochal cyst were determined and diverticulectomy, cystectomy, roux-en-y hepaticojejunostomy were performed. In observation, invagination revised by manual reduction occurred in 1 patient, twice repeated cholangitis occurred in one patient, in another patient, who were performed ERCP, pacreatitis regressed by nonoperative following occurred after operation.
RESULT: Although choledochal cyst is seen rarely, it must be considered in patients having complains like vomiting, abdominal pain or intermittent obstructive jaundice. For patients who has cyst in liver hilus, MRCP is determined a better method than others because it isn’t invasive for differential diagnosis and it shows bilier anatomy better. It’s thought that cystectomy and roux-en-y hepaticojejunostomy are successful methods in terms of preventing late complications in treatment of type I choledochal cyst.
Çocuklardaki Koledok Kistlerinde Klinik Deneyimimiz
AMAÇ:Çocuklarda, koledok kisti olarak tanımlanan safra yollarının doğumsal dilatasyonu oldukça nadirdir. Hastaların 2/3’ü Japonya’dan olmak üzere 2000 kadar hasta bildirilmiş olup bunların 2/3’ü kızdır. Kliniğimizdeki hastalar sunularak hastalığın klinik özellikleri ve sağaltım yöntemlerinin vurgulanması amaçlanmıştır.
GEREÇ VE YÖNTEM:Kliniğimizde 1995-2011 yılları arasında koledok kisti tanılı yaşları 8/365 ile 12 arasında 5’i erkek, 6’sı kız hastanın klinik özellikleri geriye dönük olarak incelenmiştir.
BULGULAR:Hastaların 2’sine antenatal ultrasonografide (USG) görülen kistik kitle ile tanı konmuştur. Hastaların birinde düşme nedeniyle yapılan USG’de karaciğer altında kistik kitle görülmüş; yapılan bilgisayarlı karın tomografisi (BT) ve manyetik rezonans kolanjiopankretografi (MRCP)’de koledok kisti tanısı kesinleşmiştir. Yakınmaların bir hastada karın ağrısı, kusma ve ateş; diğer 7 hastada ise ek olarak sarılık olduğu öğrenilmiştir. Tanı için tüm hastalara USG, hastaların 7’sine BT, 3’üne HIDA, 2’sine ERCP, 2’sine IV kolanjiografi, 7’sine MRCP yapılmıştır. Hastaların üçünde tip II, diğerlerinde tip I koledok kisti saptanmıştır ve üçüne divertikülektomi diğerlerine kistektomi, roux-en-y hepatikojejunostomi uygulanmıştır. İzlemde hastaların 1’inde manuel redüksüyon ile düzeltilen invajinasyon; 1’inde iki kez kolanjit; ERCP uygulanan bir hastada ise işlem sonrası nonoperatif izlem ile gerileyen pankreatit gelişmiştir.
SONUÇ:Koledok kisti nadir görülse de kusma, karın ağrısı veya aralıklı sarılık gibi yakınmaları olan hastalarda her zaman düşünülmelidir. Karaciğer hilusunda kist saptanan hastalarda ayırıcı tanı için invaziv olmaması ve bilier anatomiyi çok iyi göstermesi açısından MRCP diğer yöntemlere göre üstün olduğu belirlenmiştir. Tip I koledok kistinin sağaltımında geç komplikasyonların önlenmesi yönünden kistektomi ve roux-en-y hepatikojejunostominin başarılı bir yöntem olduğu düşünülmüştür.