TÇCD 2011 29. National Pediatric Surgery Congress and 27. National Congress of The Egyptian Pediatric Surgical Association

Introduction: Gastrinoma is a rare neuroendocrine tumor of childhood with recurrent abdominal pain and accompaying diarrhea due to gastric acid hypersecretion.
Case: A 11-year-old boy is presented with, nightly increasing abdominal pain, nocturnal sweating, loss of  appetite and weight of 7 kg without diarrhea during the last 3 months. The ultrasonograhy demonstrated a solid hypoecoic nodular lesion with the dimension of  28x18 mm in the prepancreatic-suprapancreatic region. Abdominal tomography was compatible with the sonography. Somatostatin receptor scintigraphy (SRS) detected another mass on the pancreas. Neither in the hypophysis nor in the parathyroids adenoma  was not detected in the further imaging  studies. Serum gastrin level (538 pg/dl) was high in the biochemical analysis.  Solid masses with the dimension of 3x2 cm  protruding to the lesser sac and  of 0.5x1 cm between the neck and head of pancreas which was found with palpation during operation were excised. Pathological studies confirmed the diagnosis of neuroendocrine tumor. The gastrin levels of patient who is followed-up wihout complications is monitored within normal levels.
Conclusion: The completely removal of the tumor is important in the treatment of gastrinoma that cause frequent abdominal pain, gastrointestinal bleeding and diarrhea during childhood. Through abdominal ultrasonograhy and tomograhy, tumors that are smaller than 1 cm are often missed. Searching additional lesions and metastases with SRS and with palpation during surgery is important in regards to patient’s complete recovery.  
 

Giriş:  Gastrinoma; gastrik asit hipersekresyonunun neden olduğu tekrarlayan karın ağrıları ve eşlik edebilen diare atakları ile seyreden çocukluk çağının nadir görülen nöroendokrin tümörlerindendir.
Olgu:  Onbir yaşında erkek hasta, iştahsızlık, gece artan karın ağrısı, gece terlemeleri ve son üç ayda gerçekleşen 7 kilo kaybetme bulguları ile başvurdu. Diare yakınması olmayan hastanın yapılan abdominopelvik ultrasonografisinde prepankreatik-suprapankreatik lokalizasyonda, 28x18 mm boyutlarında solid hipoekoik nodüler lezyon saptandı. Abdominal tomografisi ultrasonografi ile uyumlu bulunan hastanın somatostatin reseptör sintigrafisinde ultrasonografisinde ve tomografisinde izlenen kitle dışında pankreas üzerinde de tutulum saptandı. Hipofiz ve paratiroidlere yönelik yapılan görüntüleme yöntemlerinde adenom saptanmadı. Biyokimyasal değerledirmede gastrin düzeyi (538 pg/dl) yüksek bulundu. Gastrinoma ön tanısı ile ameliyata alınan hastadan, pankreas üzerinden küçük omentuma doğru sarkan 3x2 cm ve palpasyon ile saptanan pankreas baş ve boyun bölgesi arasında 0.5x1 cm boyutlarında kitle çıkarıldı. Patoloji incelemesinde nöroendokrin tümör olarak raporlandı. Ameliyat sonrası sorunsuz geçen hastanın gastrin düzeyi normal değerler içinde takip edilmektedir. Sonuç: Çocukluk çağında tekrarlayan karın ağrısı, gastrointestinal sistem kanaması ve diareye neden olan gastrinomanın tedavisinde tümörün tamamen çıkarılması önemlidir. Bir santimetreden küçük tümörler sıklıkla abdominal ultrasonografi ve tomografi ile atlanabilmektedir. Bu hastalarda somatostatin reseptör sintigrafisi ile ve ameliyat esnasında palpasyonla ek odakların ve metastazların gösterilmesi hastaların tam sağaltımı açısından önemlidir.