TÇCD 2011 29. National Pediatric Surgery Congress and 27. National Congress of The Egyptian Pediatric Surgical Association

View Abstract

Poster With Presentation - 37

CAN INTRA VESICAL PRESSURE MEASUREMENT BE USED AS A GUIDE AT THE DIAGNOSIS AND THE MANAGEMENT OF NECROTISING ENTEROCOLITIS?

Aim of the study:We aimed to investigate the utility of intra vesical pressure (IVP) measurement at diagnosis and management of necrotising enterocolitis (NEC).

Methods: A prospective study was performed between December 2009- October 2010 in neonatal intensive care units . Neonatals were divided into two groups; Group 1: patients without NEC, Group 2: patients with NEC. Group 2 also divided into two groups; Group 2- S: Surgical treatment , Group 2- M: Medical treatment .

Results: No significant discrepancy was found in weight and age groups between Group 1 (n=15) and Group 2 (n=10) (p> 0, 05).5 patients in Group 2 underwent surgery. Mean IVP values were ; Group 1: 3,1± 0,6 , Group 2: at pre-diagnosis 4,5± 1,5 , diagnosis 7,4± 5,1 and post-diagnosis 6,4± 2,7 mm Hg. Mean IVP values were listed as; Group 2-S:  pre- diagnosis 5,6± 1,3 , diagnosis 10,2± 6,1 and postoperative period  8,2 ± 2,5 mm Hg, Group 2-M: at pre- diagnosis 3,4 ± 0,6 ,  diagnosis 4,6 ± 1,3 and post- diagnosis 4,6 ± 1,3 mm Hg. IVP values in Group 2 were significantly higher than Group 1 (p< 0,05). There wasn’t significant difference in IVP values  between Group 2-S and Group 2-M.

Conclusion: We found the utility of IVP measurement in diagnosis of NEC. Determination of surgical treatment decision by IVP measurement was failed due to lower patient numbers in our study. Studies with larger patient numbers are necessary to clarify usefulness of IVP monitorization at management of NEC patients.

NEKROTİZAN ENTEROKOLİT TANISI VE TEDAVİSİNDE İNTRAVEZİKAL BASINÇ ÖLÇÜMÜ YOL GÖSTERİCİ OLARAK KULLANILABİLİR Mİ?

Amaç: Nekrotizan enterokolit (NEK) tanısında ve cerrahi tedavisi gereksiniminin belirlenmesinde intravezikal basınç (İVB) ölçümünün yol gösterici olarak kullanılabilirliğinin araştırılması amaçlanmıştır.

 

Yöntem: Aralık 2009- Ekim 2010 tarihleri arasında, kliniğimiz yenidoğan ünitelerinde prospektif bir çalışma uygulanmıştır. NEK gelişmeyenler (Grup 1) ve NEK gelişenler (Grup 2) olmak üzere iki grup oluşturulmuştur. NEK gelişen hastalar da kendi içinde cerrahi tedavi (Grup 2- C) ve tıbbi tedavi uygulanan (Grup 2- T) olarak ayrılmıştır. Hastalara İVB ölçümü uygulanmıştır.

 

Bulgular: Grup 1’ deki 15 ve Grup 2’deki 10 prematürenin vücut ağırlığı ve doğum haftaları arasında anlamlı farklılık saptanmamıştır (p> 0,05). Grup 2’deki 10 hastanın beşine cerrahi, beşine tıbbi tedavi uygulanmıştır. Ortalama İVB değerleri: Grup 1’de 3,1± 0,6 , Grup 2’de tanı öncesinde 4,5± 1,5 , tanıda 7,4± 5,1 ve iyileşme döneminde 6,4± 2,7 mm Hg saptanmıştır. Ortalama İVB değerleri: Grup 2-C’ de tanı öncesinde 5,6± 1,3 , tanıda 10,2± 6,1 ve postoperatif döneminde 8,2 ± 2,5 mm Hg iken Grup 2-T’ de tanı öncesinde 3,4 ± 0,6 , tanıda 4,6 ± 1,3 ve iyileşme döneminde 4,6 ± 1,3 mm Hg olarak saptanmıştır. Grup-2’ dekilerin İVB değerleri Grup- 1’dekilerden anlamlı derecede yüksek saptanmıştır (p< 0,05). Grup 2- C ile Grup 2- T’ li hastaların İVB değerleri arasında ise anlamlı farklılık saptanmamıştır.

                                                                               

Sonuç: Çalışmamızda İVB ölçümünün NEK tanısında objektif bir parametre olarak kullanılabileceği gösterilmiştir. Cerrahi ve tıbbi tedavi uygulanan hastaların İVB değerleri arasında anlamlı farklılık saptanamamasında düşük hasta sayısının etkili olduğu düşünülmüştür. NEK’ te cerrahi tedavi kararının verilmesinde İVB ölçümünün kullanılabilmesi için daha büyük hasta sayılı çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır.

Close