Poster - 36
A Rare hydatid cyst case: Primary diaphragmatic hydatid cyst
A Rare hydatid cyst case: Primary diaphragmatic hydatid cyst
Abstract: Hydatid disease may develop in almost any part of body. The liver is the most frequently involved organ, followed by the lung and the remainder of the body such as kidney and spleen. However primary diaphragmatic hydatic disease is very unusual presentation of the disease.
Patient: 9 years old boy patient applied to our clinic with chest pain complaint. Physical examination and laboratory tests were normal. Posteroanterior chest radiography demonstrated crenation on right diaphragm and minimal level blunting on costodiaphragmatic sinus. Subcapsular hydatid cyst compatible scene in liver segment 7 demonstrated on ultrasonography. 58x51x35 mm hydatid cyst compatible scene in liver segment 7 demonstrated on computed tomography. Cyst agglutination test was positive and liver was normal on operation. However a cystic structure confirmed which is diaphragma located, shows intraabdominal displacement and not related with peripherial tissues. Cystic structure was excised totally separated from diaphragma. Diaphragma orifice fixed primary. Histopathological research evaluated as hydatid cyst. Patient discharged 5 days postoperatively
Result: Diaphragmatic localization is very rare in thoracic-located hydatid cyst cases. Most of these patients also have liver or lung cyst hydatid. This patient is a primary diaphragmatic hydatid cyst case without any liver or lung involvement.
NADİR BİR HİDATİK KİST OLGUSU: PRİMER DİAFRAGMATİC HİDATİK KİST
NADİR BİR HİDATİK KİST OLGUSU: PRİMER DİAFRAGMATİC HİDATİK KİST
Özet:Hidatik kist vucudun herhangi bir bölgesinde gelişebilmektedir. Karaciğer en sık karşılaşılan organdır. Bunu akciğer, böbrek ve dalak gibi diğer yerleşim bölgeleri takip etmektedir. Ancak primer diafragmatik yerleşim oldukça nadirdir.
Abstract:Hydatid disease may develop in almost any part of body. The liver is the most frequently involved organ, followed by the lung and the remainder of the body such as kidney and spleen. However primary diaphragmatic hydatic disease is very unusual presentation of the disease.
Olgu:9 yaş erkek hasta gögüs ağrısı şikayeti ile kliniğe kabul edildi. Fizik inceleme ve labaratuvar testleri normaldi. Çekilen postero- anterior akciğer grafisinde sağ diafragmada çentiklenme ve kosto diafragmatik sinüsde minimal düzeyde küntleşme olduğu tespit edildi. Ultrasonagrafide karaciğer 7. segmentte subkapsüler yerleşimli kist hidatik ile uyumlu görünüm tespit edildi. Bilgisayarlı tomografide karaciğer 7.segmentte 58 x 51x 35 mm ebatlı kist hidatik ile uyumlu görünüm tespit edildi. Kist aglütinasyon testi pozitif idi. Operasyonda karaciğer normaldi. Ancak diafragma içinde yerleşimli intraabdominal uzanınım gösteren ve çevre dokularla ilşkisi olmayan bir kistik yapı tespit edildi. Kistik yapı total olarak diafragmadan ayrılarak eksize edildi. Diafragma açıklığı primer tamir edildi. Histopatolojik inceleme kist hidatik olarak değerlendirildi. Hasta postop 5.gün sorunsuz olarak taburcu edildi.
Sonuç:Toraksik yerleşimli hidatik kist olgularında diafragmatik yerleşim oldukça nadirdir. Bu hastaların çoğu beraberinde karaciğer veya akciğer kist hidatiğine sahiptir. Hastamız karaciğer veya akciğer tutulumu olmayan primer bir diafragmatik hidatik kist olgusudur.