Oral Presentation - 80
SURGICAL RESULTS OF CHILDREN WITH VESICOURETERAL REFLUX
Purpose: We evaluated the results of children who underwent different surgical modalities for symptomatic vesico-ureteric reflux.
Material and methods: A total of 116 children who underwent different surgical intervention by the same surgeon for symptomatic reflux between 2003 and 2011 were evaluated.
Results:Mean age was 4.4 years (2 months – 17 years); 69 were boy and 47 were girl. The reflux was bilateral in 63 patients, right-sided in 19 and left-sided in 34. The etiology was primary reflux in 65 patients, while secondary reflux in 51. The degree of reflux was grade-5 in 37 patients, grade-4 in 32, grade-3 in 34 and grade-2 in 13 patients. The most frequent reason for admission was antenatal hydroureteronephrosis (12 patients), abdominal and/or flank pain (32) and UTI (50). Renal scan revealed kidney scar in 62 patients, decreased renal function in 30, nonfunctioning kidney in two and normal in the remaining 22 patients. Of the 116 patients, 66 underwent endoscopic injection, 37 reimplantation technique and 13 different other surgical tecnique. Ureteral plication required in 11 patients who underwent ureteral reimplantation. Of the 37 patients underwent ureteral reimplantation, only 15 required ureteral and urethral catheterisation during surgery. Postoperative complication developed in 11 patients, while one patient died due to urosepsis.
Conclusions: The type of surgical procedure should be determined according to the mechanism (etiology) of reflux, severity of reflux, age of patient, presence of urinary sepsis, and functional status of urinary tract (kidney and bladder). Due to low success rate, surgical intervention for secondary reflux should not be performed before normalised bladder problems. Intraoperative diameter of ureter less than 10mm does not need tapering, plications or catheterization. Lateralized supratrigonal Cohen reimplantation technique is beneficial particularly in those have dilated or plicated ureter; it allows longer submucosal tunnel and, thus, may prevent reflux in such cases. Vesicostomy or ureterostomy may be life-safing particularly in young infants who have bilateral severe refluxive megaureter; it may decrease morbidity and mortality rate by decreasing uremia and/or urinary sepsis. Nondilated or nonplicated ureter does not require ureteral or urethral catheterization in children underwent ureteral reimplantation.
VEZİKO-ÜRETERAL REFLÜLÜ ÇOCUKLARDA CERRAHİ GİRİŞİM SONUÇLARI
Amaç: Vezikoüreteral reflü (VUR)’lü çocuklarda cerrahi girişim sonuçlarını irdeledik.
Gereç ve yöntem: 2003-2011 arasında VUR nedeniyle aynı cerrah tarafından girişim uygulanan 116 çocuk değerlendirildi.
Bulgular: Ortalama yaş 4.4 yıl (2ay-17yaş)’dı; 69’u erkek ve 47’si kızdı. VUR tarafı, olguların 63’ünde bilateral, 34’ünde sol ve 19’unda sağ üreterdi. VUR nedeni, 65’inde primer, 51’inde sekonderdi. VUR derecesi, olguların 37’sinde evre-V, 32’sinde evre-IV, 34’ünde evre-III, 13’ünde evre-II’ydi. Başvuru nedenleri, olguların 12’sinde antenatal hidroüreteronefroz, 32’sinde karın veya yan ağrısı, 50’sinde İYE bulguları, 9’unda gelişme geriliği ve 6’sında zorlu işeme idi. Renal sintigrafide, olguların 62’sinde skar, 30’unda düşük fonksiyon ve 2 olguda nonfonksiyon saptanırken 22 olguda sintigrafi normaldı. Olguların 66’sına endoskopik injeksiyon, 37’sine üreteroneosistostomi(UNC) ve 13 olguya diğer cerrahi işlemler uygulandı. UNC olgularının 11’inde üreter plikasyonu uygulandı. İntraoperatif olarak, UNC olgularının 22’sine (%63) üreteral veya üretral kateter yerleştirilmedi. Postoperatif komplikasyon olarak olguların 7’sinde VUR nüksü (6’sına ikinci girişim gerekti), 3’ünde İYE ve bir olguda kanama gelişti. Bir olgu ürosepsisten kaybedildi.
Yorumlar: Cerrahi girişim tipi; VUR nedeni, VUR şiddeti, hastanın yaşı ve başvuru sırasındaki bulgulara (ürosepsis varlığı, renal fonksiyon ve mesane durumu) göre belirlenmelidir. Düşük başarı oranı nedeniyle, sekonder VUR olgularında mesane patolojisi tedavi edilmeden VUR cerrahisi yapılmamalıdır. Üreteroneosistostomi esnasında üreter çapı 10 mm’nin altında olan olgularda üreter daraltma işlemlerine gerek yoktur. Üreter hiatusundan dışa ve yukarıya yapılan Supratrigonal Lateral Cohen işlemi özellikle geniş üreterli olgularda yeterli tünel uzunluğu sağlamaktadır. Özellikle bilateral ileri derecede geniş üreterli küçük çocuklarda vezikostomi veya üreterostomi işlemi hayat kurtarıcı olabilir; bu olgularda ürosepsis ve ciddi renal hasar riskini azaltarak morbidite ve mortalite oranını önemli düzeyde düşürebilir. Normal kalibredeki üreterlerde yapılan üreteroneosistostomi olgularında üreter ve üretra kateterizasyonuna gerek yoktur; bu da çocuk ve ailenin postoperatif yaşam konforunu büyük ölçüde artırmaktadır.