TÇCD 2012 30th Annual Congress of Turkish Pediatric Surgical Association

Tracheal rupture following blunt trauma is rare but is potentially life threatening. They usually occur after blunt trauma but can occur as a complication of tracheal intubation, severe coughing, vomiting. Usually surgical treatment is suggested for tracheal rupture however recently conservative management has also been reported for the patients with stable vital signs, stable ventilatory state. The aim of this study is to report a case with tracheal rupture following a blunt trauma to the neck after a bicycle accident that was managed conservatively.

A six-year old boy who had bicycle accident with direct trauma from the handlebars was admitted to hospital with the symptoms of pain and swelling in the neck. The physical examination revealed subcutaneous emphysema spreading from the mandibula down to sternum, ribs and scapula. Hemodynamics and ventilatory parameters including oximetry were normal. Chest x-ray revealed subcutaneous emphysema and pneumomediastinum. Thoracic computed tomography and virtual bronchoscopy revealed subcutaneous emphysema, pneumomediastinum and longitudinal tracheal rupture. Under close monitorization of clinical and ventilatory parameters a canula was inserted on the sternum to drain subcutaneous emphysema. The patient had no problem in his one-year follow-up.

Virtual bronchoscopy should be performed in good condition patients in order not to perform unnecessary risky examination for those who might be treated without any invasive procedure.    Although most authors recommend surgical treatment in tracheobronchial lesions, conservative management is also practicable especially in well tolerated lesions by close monitorization of ventilatory and hemodynamic parameters. 

Künt travma sonrasında trakea rüptürü nadir olup hayatı tehdit edicidir. Trakea rüptürünün tedavisinde sıklıkla cerrahi önerilmesine karşın son zamanlarda yaşamsal bulguları stabil olan trakea rüptürlü hastalarda konservatif yaklaşım da tanımlanmıştır. Bu olgu sunumunun amacı bisiklet kazası sonrasında boyuna künt travma alan hastada gelişen trakea rüptürünün konservatif tedavisinin sunulmasıdır.

Bisikletin gidonuna boynunu çarpma sonrasında şişlik ve ağrı yakınması ile hastaneye başvuran altı yaşındaki çocuğun fizik incelemesinde mandibuladan sternuma, kostalara ve skapulaya kadar yayılan subkütan amfizemi mevcuttu. Hastanın yaşamsal ve solunumsal parametreleri normal olup akciğer grafisinde subkütan amfizem ve pnömomediastinum vardı. Torakal bilgisayarlı tomografisi ve sanal bronkoskopisinde subkütan amfizem, pnömomediastinum ve longitudinal trakea rüptürü izlendi. Hasta yakın izlenerek sternum üzerinden branül ile amfizemi boşaltıldı ve nazal oksijen ile takip edildi. Altıncı gün taburcu edilen çocuğun bir yıllık takibinde herhangi bir problem saptanmadı.

Genel durumu iyi olan hastalarda gereksiz invaziv tanısal girişimlerden kaçınmak amaçlı sanal bronkoskopi yapılabilir. Trakeobronşial lezyonlarda çoğunlukla cerrahi sağaltım önerilse de tolere edilebilen lezyonlar, yakın yaşamsal bulguların takibi yapılarak konservatif olarak da tedavi edilebilirler.