Poster With Presentation - 93
AN ENDOTHELIAL ADRENAL CYST: A CASE REPORT
AIM: The aim of this study is to evaluate clinical and pathological aspects of the case with right-sided adrenal cyst who is admitted to our clinic after minör abdominal trauma. CASE REPORT:14 –years old male patient with minor abdominal trauma was evaluated in our emergency clinic. He had no symptoms except for mild flank region pain. Abdominal ultrasound examination detected a thin walled cystic mass 6x6 cm in size .CBC, biochemical studies and walues of AFP, NSE, VMA,HVA are normally . Patient underwent right adrenalectomy and cycst excision via transperitoneal aproach.Histological examination ofthe cyst was reported as endothelial cyst. CONCLUSION: Adrenal cysts are rare and are often found incidentally during abdominal imaging for another reason.. Less frequently, they may cause gastrointestinal symptoms or abdominal or lumbar pain, particularly when they are quite large. Histologically, they are classified as epithelial, endothelial, parasitic and pseudocysts (with a fibrous wall but no epithelium). The differential diagnosis for adrenal cysts must consider cystic adrenal carcinoma and cystic pheochromocytoma, which are both extremely rare. Although most of these lesions are benign, but it is not always possible to identify hematoma, cystic pheochromocytoma, pseudocycst or cystic adrenal carcinoma radiologically. Before creating a management plan, the physician should determine if the lesion is benign or malignant and functioning or nonfunctioning. Surgical excision is indicated in presence of symptoms, endocrine abnormalities (even when subclinic), complications, suspicion of malignancy and/or large size (>5 cm). Adrenal gland must be excised en bloc, also because of the possible presence of other adrenallesions. In our case, we decided to perform surgical exploration because of large size and uncertain diagnosis radiologically.
ENDOTELYAL SÜRRENAL KİST: BİR OLGU SUNUMU
AMAÇ:Bu çalışmanın amacı minör travma sonrası insidental olarak tespit edilen sağ surrenal kist olgumuzu klinik ve patolojik açıdan değerlendirmektir.OLGU SUNUMU: 14 yaşında erkek olgu, minör batın travması nedeni ile yatırıldı. İlk değerlendirmede batın muayenesi ve tansiyonları normal olan hastanın sağ lomber bölgede hafif ağrı dışında şikayeti yoktu. Yapılan ultrasonografisinde sağ surrenal lojda 6 cm çapında kistik kitle saptandı. Batın BT de; sağ surrenal lojda 6x6 cm ebadında ince duvarlı kistik kitle tespit edildi. Kan sayım değerleri, biyokimyasal incelemeleri, AFP, NSE, VMA, HVA değerleri normaldi. Eksplorasyonda kistin gerato fasyası içerisinde, ince duvarlı olduğu saptandı, keskin ve künt diseksiyonlarla eksize edildi. Kist sıvısı berrak ve partikülsüz idi. Postoperatif takipleri sorunsuz seyreden olgu 5. gününde taburcu edildi. Patoloji sonucu endotelyal kist ile uyumlu bulundu.SONUÇ: Etyolojileri açısından surrenal kistler yaş gruplarına göre farklılıklar gösterirler. Yenidoğan döneminde doğum travmasına bağlı surrenal kanamalara ait kitleler ön plandadır. Daha büyük yaşlarda ise yine travmaya bağlı akut ve kronik hematomlar, endotelyal kistler, epitelyal kistler, parazitik kistler ve pseudokistler ayırıcı tanıda yer alır. Bu kistler çoğunlukla benign olmakla beraber radyolojik olarak ayırt edilmeleri zordur. Endotelyal kistlerin duvarı, psödokistlerin aksine fibrotik zar ile değil endotelle çevrilidir. Bunlar genellikle lenfangiomatöz, nadirenangiomatöz kistlerdir. Kistik feokromastoma ve çeşitli malignensiler de surrenal kist ayırıcı tanısında yeralmalıdır.Sürrenal lojda kist varlığında kistin hormonal olarak fonksiyonel olup olmadığının araştırılması gereklidir. Fonksiyonel kistler, 5 cm’den büyük kistler ve malignensi şüphesi olan kistler cerrahi olarak çıkarılmalıdır. Bizim olgumuzda da kistin 5 cm’den den büyük olması ve radyolojik tanının net olamaması nedeni ile cerrahi eksplorasyon kararı verilmiştir.