Poster With Presentation - 98
THE RENAL HYDATID CYST IMITATING HEPATIC HYDATID CYST
AIM:The aim of this study is to investigate diagnosis and treatment aspects of case who has renal hydatid cyst imitating hepatic hydatid cyst.
CASE REPORT:7 years old girl who is living in country is admitted to our hospital complaint of senkop and convülsion a month's ago. 8x9 size subarachnoidal cyst is diagnosed by brain MRI is operated in neurosurgery department and then the patient transported in our clinic. At the time of abdominal examination a smoothyl, limited, mobile mass was palpeted on right upper quadrant. Multipl hepatic cysts which is the largest one 10x8 cm. size are reported on abdominal US examination CT of patient revealed multipl cystic masses one of which localized on right hepatic lobe level of 6-7 segment; others on left lobe 1x2 cm. size. There was no pathological finding on chest radioraphy. Albendazol was given for diagnosis of multipl hepatic cysts. Surgical approach was done with right subcostal incision. During the exploration the cyst that supposed exophytically bulking from liver as a matter of fact 14x10x6 cm. size and arising from upper pole of right kidney was understood. Following cystotomy preserving adrenal gland and kidney partial cystectomy was performed. There was no clyces communicated cyst.
CONCLUSION:Although hydatid cysts are most commonly found in liver : kidney involvement is only 2-3% of all cases, even in areas where hydatid disease is endemic, usually as a part of disseminated disease. Ultrasonographic examination is primary imaging study for diagnosing and staging hydatid cyst. CT compared with US is more usefal imaging tecnique for presence of complicated cyst and determining relationship between intraabdominal organs. However in the case of giant hepatic hydatid cyst CT may not clearly exposure the source of lesion and result in disorders of diagnosis. For this reason patients with giant hepatic cyst must be considered cyst arising from kidney and appropriate incision must be planned.
KARACİĞER KİST HİDATİĞİNİ TAKLİT EDEN BÖBREK KİST HİDATİĞİ : BİR OLGU SUNUMU
AMAÇ:Bu çalışmanın amacı karaciğer kist hidatiğini taklit eden böbrek kist hidatiği olgumuzu tanı ve tedavi açısından irdelemektir.
OLGU SUNUMU: Kırsal kesimde yaşayan 7 yaşında kız olgu,bir ay önce bayılma, konvülsion geçirme yakınması ile hastanemize başvurmuş ve yapılan beyin MR'da 8x9 cm.boyutlarında subaraknoid kist saptanarak ; opere edildikten sonra kliniğimize nakledilmiştir.Hastanın karın muayenesinde sağ üst kadranda düzgün sınırlı,mobil kitle palpe edilmiştir. Yapılan ultrasonografik incelemede karaciğerde en büyüğü 10x8 cm. olan multipl kistler bildirilmiştir. CT'de karaciğer sağ lob segment 6-7 düzeyinde yaklaşık 10x8 cm. boyutunda , sol lobda 1x2 cm. boyutlarında multipl kistler bulunduğu rapor edilmiştir. AC grafisinde herhangi bir patoloji saptanmamıştır. Hastaya multipl KC kist hidatiği tanısı ile albendazol tedavisi başlanmıştır.Sağ subkostal kesi ile eksplore edilen hastada karaciğer kökenli olup; egzofitik olarak büyüdüğü düşünülen kistin aslında 14x10x6 cm. boyutlarında ve sağ böbrek üst polden kaynaklandığı saptandı. Kist içerisinden 250 cc. kaya suyu aspire edildi. Kistotomiyi takiben sürrenal bez ve böbrek korunarak parsiyel kistektomi yapıldı. Kistin böbreğin pelvikaliksiyel sistemi ile ilişkisi saptanmadı.Karaciğerde görülen üç adet yaklaşık 1x3 cm. boyutlarındaki kistlere kistotomi+kapitonaj uygulandı.
SONUÇ:Kist hidatid en sık karaciğerde görülmesine rağmen böbrek tutulumu endemik bölgelerde %2-3 oranında bildirilmektedir. Kist hidatiğin tanı ve tiplendirilmesinde ultrasonografi primer görüntüleme yöntemidir. Bilgisayarlı tomografi komplike kist varlığında ve intra abdominal organlar ile ilişkisini göstermesi açısından ultrasona göre daha iyi bir görüntüleme yöntemidir.Ancak dev karaciğer kist hidatid olgularında bilgisayarlı tomografi lezyonun kaynağını net olarak ortaya koyamayabilir ve tanı karmaşasına neden olabilir. Bu nedenle dev karaciğer kistlerinin böbrek kaynaklı da olabileceği göz önünde bulundurulmalı ve uygun kesi ile cerrahi planlanmalıdır.