Poster - 15
OUR RESULTS OF LAPAROSCOPIC EVALUATION IN UNPALPABLE TESTICLE CASES
Background and aim: US, MRI and scintigraphy has been suggested for the definitive diagnosis in unpapabl testicle (UT) cases, previously the importance of laparoscopy has been stressed. In our study, we aimed to present our diagnostic laparoscopy results in UT cases and to discuss the role of laparoscopy in UT cases.
Material and Method: Clinical records of the UT cases, operated between January 2011 and April 2012, reviewed retrospectively. Demographics of the cases, radiology results and laparoscopic images were evaluated.
Results: We found 12 UT cases, aged 7-month to 11-year, were explored laparoscopicaly in 16-month period. Of the 12 cases, 3 had bilateral, 3 had left and 6 had right UT, diagnosed by physical examination. Of the bilateral UT cases, one had Prader-Willi syndrome, and one had Autism. In 11 cases, testicular tissue could not be demonstrated with US in scrotum, inguinal channel and/or in intraabdominal region. In one case, two different US examination resulted with different diagnosis namely; a) possible testicular hypoplasia located in inguinal channel, and b) no visible testicular tissue. Laparoscopic exploration of that case revealed a well developed and healthy appearing testicular tissue near the left side of bladder. In one of the bilateral UT cases we found a hypoplasic testicular tissue at left side and testicular atrophy at the other side. In the case with Prader-willi syndrome, we found two well developed testicle near the internal inguinal rings. Two laparoscopic orchydopexy was performed in two cases with normal testicles, 8 patient had additional inguinal exploration. In 2 case, laparoscopy terminated after direct visualization of the internal ring since they have testicular agenesia diagnosed with absence of testicular artery and blind ending spermatic cord. 12 cases diagnosed as UT by physical examination and US failed to show testicular tissue in both. However, laparoscopic exploration revealed healthy appearing testicular tissue in 2 cases and small testicular tissue in one case.
Conclusion: Laparoskopik examination seems to be usefull in UT cases to identify the testicular tissue, to make a definitive diagnosis, and treatment. Althoug, US and MRI has been suggested as diagnostic tools in UT cases, laparoscopic examination has the advantages of direct visualization of spermatic cord and testicle in definitive diagnosis and treatment in UT cases.
PALPE EDİLEMEYEN TESTİSLİ OLGULARDA LAPAROSKOPİK DEĞERLENDİRME SONUÇLARIMIZ
Giriş ve Amaç: Palpe edilemeyen testis (PET) vakalarında tanıda US, MRI, ve sintigrafi gibi yöntemler önerilmesine rağmen, son yıllarda kesin tanı için laparoskopinin önemi vurgulanmaktadır. Bu çalışmamızda, fizik muayene ile PET tanısı almış ve skrotal/testiküler US ile testisi gösterilememiş olgulardaki laparoskopik girişim sonuçlarımızın sunulması ve palpe edilemeyen testislerde laparoskopinin yerinin tartışılması amaçlandı.
Materyal ve Metod: Ocak 2011 ile Nisan 2012 tarihleri arasında kliniğimizde Palpe Edilemeyen Testis tanısı almış ve laparoskopik olarak müdahale edilen olguların klinik kayıtları geriye dönük olarak tarandı. Olguların demografik verileri, radyolojik bulguları ve laparoskopik görüntüleri değerlendirildi.
Bulgular: 16 aylık sürede kliniğimizde fizik muayenede ele gelmeyen testis nedeniyle, 7 ay- 11 yaş aralığında, 12 olguda laparoskopi yapıldığı tespit edildi. 12 olgudan, 3’ünde bilateral, 3’ünde sol ve 6 olguda sağda testis fizik muayenede saptanamamıştı. Bilateral PET olgularından biri Prader-Willi Sendromlu olup diğeri ise otizmli idi. 11 olguda US ile skrotum, inguinal kanal ve/veya abdominal bölgede sağlam testiküler doku gösterilemedi. Bir olguda yapılan iki ayrı US’dan birisinde testis dokusu saptanmadığı, diğerinde inguinal kanalda hipoplazik testis olabileceği rapor edildi. Bu olgunun eksplorasyonunda, sol testisin mesane komşuluğunda ve normal boyutlarda olduğu saptandı. Bilateral PET olgularından birinde testisin biri normalden küçük diğeri tam atrofik idi. Prader-Willi sendromlu bilateral PET olgusunda, testisler her iki internal ringin yanında tespit edildi. Testisleri normal olarak saptanan 2 olguda laparoskopik orşidopeksi yapıldı. 8 olguda ayrıca inguinal eksplorasyon yapıldı. 2 olguda spermatik kordonun kör uçla sonlanması ve testiküler arter olmadığı için testiküler agenezi tanısı ile işleme son verildi. Fizik muayene ile PET tanısı olan 12 olguda testiküler doku US ile görülememiş olmasına rağmen; laparoskopik değerlendirmede 2 olguda sağlam testiküler doku, 1 olguda normalden küçük testis saptanmıştır.
Sonuç: Laparoskopik değerlendirmenin, PET olgularında testis dokusunun saptanması, tanının kesinleştirilmesi ve/veya nihai tedavinin planlanması için yararlı ve gerekli olduğu görülmektedir. Palpe edilemeyen testisli hastalarda Ultrason ve MR önerilen tanı yöntemi olsa da, laparoskopik değerlendirme spermatik kord ve testisi direkt görüntüleyerek kesin tanı ve tedavide avantaj sağlamaktadır.