Poster - 28
CHILDHOOD INTUSSUSCEPTION: OUR EXPERIENCE
INTRODUCTION: Intussusception is the second most common reason of acute abdomen after acute appendicitis in childhood. The incidence of this acute surgical pathology is 1-4/1000, frequently seen in children of 4 to 12 months. We evaluated the patients' age, gender, complaints, time of admission and also the preoperative radiologic and clinical evaluation, treatment approaches, postoperative complications and the types of intussusception. Fiftythree cases have been treated of intussusception in the last 12 years.
MATERIAL AND METHOD: The 53 cases of intussusception, treated and followed in our clinics between 2002-2012 were evaluated retrospectively.
RESULTS: The patients were 35 male and 18 female with an average age of 16.7 months (1 -102 months). Main complaints were abdominal pain, bilious vomiting and hematochezia. In 4 cases, an abdominal mass was palpated on physical examination (7%). Three of 8 patients with rectal bleeding were operated(15%). Hydrostatic reduction was performed with barium given to 29 cases(54%) fluoroscopically. Fourteen cases (27%) were treated surgically. The rest of non operated 10 patients(19%) who had less than 22 mm intussusception of ileoileal or jejunojejunal segments were followed closely till the reduction were seen spontaneously. In 38 cases the intussusception was ileocolic and colocolic. Two cases had jejunojejunal and 13 cases had ileoileal invagination. A Meckel diverticulum(7%) was detected to cause intussusception, among operated 13 cases, who had an average age of 3.7 (2.5-8.5) years. The 2 of operated, had re-intussusception. No mortality or morbidity was encountered.
DİSCUSSİON: Intussusception can be treated by minimally invasive means, when early diagnosis performed but complications like sepsis and colon resection can be seen in late cases. Most of our cases (33 cases,62%) were late diagnosed whose symptoms has started before more than 24 hours. Early diagnosed intussusception can easily be treated without surgery. Hydrostatic reduction is the first choice of treatment if no perforation or peritonitis symptom exists. A leading point probability in intussusception segment as may warrant surgical treatment. Intussusception segments shorter than 2 cm may need no intervention, with careful radiologic examination and close clinical follow up .
ÇOCUKLUK ÇAĞI İNVAJİNASYON DENEYİMİMİZ
Giriş: İnvajinasyon çocukluk çağında akut karın nedenleri arasında apandisitten sonra ikinci sıklıkta gelir. İnvajinasyon çocuklarda 1-4/1000 oranında görülen en sık 4-12 ayda görülen akut cerrahi patolojidir.Hastalarda yaş, cinsiyet, başvuru şikayetleri, başvuru zamanı, preoperatif radyolojik ve klinik değerlendirme tanı ve cerrahi yöntemleri, postoperatif komplikasyonlar ve invajinasyon tipleri değerlendirildi. Çalışmamızda son 12 yıl içerisindeki invajinasyon nedeni ile tedavisi tamamlanan 53 adet olgu sunulmaktadır.
Gereç ve Yöntem: 2000-2012 yılları arasında kliniğimizde takip ve tedavi edilen 53 adet invajinasyon olgusunun verileri geriyedönük olarak araştırılmıştır.
Bulgular: Hastaların 35'i erkek, 18'i kız idi. Yaş ortalaması 16.7 ay (1 ile 102 ay) arasındaydı. Hastaların başlıca yakınmaları karın ağrısı, safralı kusma ve rektal kanama olarak bulundu. Fizik muayenede 4 olguda (%7) karında kitle palpe edildi. Rektal kanaması olan 8(%15) hastanın 3’ü ameliyat edildi. 29 olguda (%54) floroskopi eşliğinde baryum enema ile hidrostatik redüksiyon sağlanırken, 14 olgu (%27) cerrahi yöntemle tedavi edildi. Ameliyat edilmeyen diğer 10(%19) ileoileal ve jejunojejunal 22mm’den az invajine segmentte sahip hastalar ise yakın takip edilerek spontan reduksiyon ile tedavisi tamamlandı. 38 hastada invajinasyon ileokolik ve kolokolik iken 2 hastada jejunojejunal 13 hastada ileoilealdi.Opere edilen 13 hastanın sadece birinde (%7) invajinasyona neden olan Meckel divertikülü saptandı. Ameliyat olanların yaş ortalaması 3.7 (2.5-8.5yaş) yaşdı. Opere olan 2 hastada reinvaginasyon gelişti. Hastaların hiçbirisinde mortalite veya morbidite görülmedi.
Tartışma: İnvajinasyon erken tanı konduğunda minimal invaziv yöntemler ile tedavi edilebilecek bir hastalık iken, geç tanı konan olgularda bağırsak rezeksiyonu ve sepsis gibi komplikasyonlar gelişebilir. Olgularımızın büyük kısmı (33 olgu, %62) semptomları 24 saatten önce başlamış gecikmiş tanılı hastalardır. İnvajinasyona erken tanı konulması durumunda, cerrahi dışı yöntemlerle rahatlıkla tedavi edilebilen bir patolojidir. Çocuk yaş grubunda perforasyon ve peritonit bulguları olmayan tüm olgularda hidrostatik redüksiyonun ilk tedavi seçeneğidir. İnvajine segmentler içinde yüksek oranda saptanan leading point özelliğindeki lenfadenopati kitleleri cerrahi yaklaşımını desteklemekle beraber 2 cm’den az ince bağırsak invajine segmentlerinde özenli radyolojik destek ve klinik yakın izlemle cerrahiye ihtiyaç duyulmayabilmektedir.