TÇCD 2012 30th Annual Congress of Turkish Pediatric Surgical Association

Aim: Presentation of our approach to pancreatic injuries occurred with blunt abdominal traumas of children.

Materials and Methods: Records of the cases with blunt pancreatic trauma admitted to our clinic between the years 200-2012 were investigated retrospectively.

Results: Seven of the 19 cases aged between 1,5 and 15 (mean: 9,3) were applied immediately after the trauma, whereas 12 were referred after one or more days. The most often way of occurrence for the traumas was falling off the bicycle (n: 10). Three of the cases applied in the early period had Grade I injury and four of them were staged as Grade II. The cases with Grade II injury underwent distal pancreatectomy and splenectomy. One of the late stage cases had Grade I injury while Grade II injury was determined in three. Rest of  them applied with pseudocyst. Distal pancreatectomy and splenectomy procedure was done on two of the four patients with Grade II injury and one of the remaining underwent subtotal pancreatectomy and splenectomy, whereas the other one underwent spleen-preserving distal pancreatectomy .

Three of the seven cases with pseudocyst had drainage operations at different clinics, twice and for the two of these patients, pseudocysts were vanished at the follow-up. Five of the late stage cases underwent cystogastrostomy. Within the 14,4 months of mean follow-up period (1m – 4y), one patient had bridectomy due to ileus while the progresses of the remaining were eventless.

Conclusion: Pancreas is an organ with a difficult approach of surgery since endocrine-exocrine functions may be lost with resection-excision procedure for the injuries. Rapid surgical decision should be made considering the additional organ injuries and hemodynamics particularly for the traumas covering ductus or if hematoma is present. On the other hand, waiting at least six weeks when pseudocyst was formed and bewaring of the prompt surgical procedures had significant importance in terms of protecting the patients from possible repetitious surgery and other complications.

Amaç: Çocuklarda künt karın travmaları ile meydana gelen pankreas yaralanmalarındaki yaklaşımımızın sunulması.

Yöntem ve Olgular: Kliniğimizde 2000-2012 yılları arasında takip ve tedavileri yapılan künt pankreas travmalı olguların kayıtları geriye dönük olarak incelendi.

Bulgular: Yaşları 1,5 ile 15 arasında değişen (ort: 9,1) 19 olgunun 7’si travmaya maruz kaldıktan hemen sonra, 12’si ise en az 1 gün ya da daha fazla zaman geçtikten sonra başvurdu. Travmanın oluş şekli incelendiğinde biskletten düşme (n:10) en sık  sebepti. Erken dönemde başvuran olguların 3’ü Grade I, 4’ü ise Grade II yaralanma ile başvurdu .Grade II yaralanması olan olgulara distal pankreatektomi ve splenektomi yapıldı. Geç dönemde başvuran olguların 1’i Grade I, 4’ü grade II, diğerleri ise psödokist ile başvurdu. Grade II yaralanmalı 4 olgunun ikisine distal pankreatektomi ve splenektomi, 1’ine subtotal pankreatektomi ve splenektomi, birine ise dalak korunarak distal pankreatektomi yapıldı. Psödokist ile başvuran 7 olgunun 3’ü dış merkezlerde ikişer defa drenaj operasyonları uygulanmış halde başvurdu. Drenaj yapılmış olgulardan ikisinde takipte psödokist kayboldu. Geç dönemde başvuran  olguların 5’ine kistogastrostomi yapıldı. Ortalama 14,1 aylık (1 ay-4 yıl) takip süresince bir olguda geç dönemde ileus gelişmesi üzerine bridektomi yapılmış olup diğer olgular sorunsuz seyretmektedir.

Sonuç: Pankreas, yaralandığında rezeksiyon-eksizyon işlemi kullanıldığında endokrin-ekzokrin fonksiyonlarında  kayıp oluşabilen, cerrahi yaklaşımı zorluk arzeden bir organdır. Pankreasta özellikle ductusu içeren yaralanma ya da hematom varlığında diğer organ yaralanmaları ve hemodinamik tablosunu da göz önünde bulundurarak hızla cerrahi yönde karar vermek gerekir. Diğer yönden psödokist oluşumu başladığında en az 6 hafta süreyle beklenmesi ve aceleci cerrahi işlemlerden kaçınılması, hastayı tekrarlayan girişimlerden ve diğer komplikasyonlardan korumak açısından önemlidir.