Poster With Presentation - 129
SURGICAL TREATMENT OF PYLORIC ARESIA: CASE REPORT
Aim of the study:
We aimed to present two cases with pyloric atresia treated surgically in our clinic.
Methods:
Retrospective analysis of two patients with pyloric atresia was performed. Diagnosis was confirmed by single abdominal gas at direct radiograms. Data including age, reason of hospitalization, type of operation and postoperative results were reviewed.
Results:
Two patients (2 M) with pyloric atresia were operated in 11. and 12. days. Reasons for hospitalization were prematurity and prenatal polyhydramnios. Diagnosis was confirmed by direct radiograms after feding intolerance. At abdominal exploration, stomach was dilated and the distal intestines were atrophic. The catheter in the stomach couldn’t indwelled to duodenum. Pylor was opened above the antrum to duodenum. The tissue causing obstruction was thick and firm so excision couln’t be performed. Incision was extended to stomach and duodenum. Side to side gastroduodenostomy was performed between stomach and duodenum. Operation was termed after indwelling a catheter to drainage. Postoperative first week enteral feding was begun and second week full dose feding was accomplished. Postoperative follow-up periods are 7 and 9 months and uneventfull.
Discussion:
Pyloric atresia is a very rare anomaly in 1/ 100.000 births. Diagnosis is confirmed by single abdominal gas at direct radiograms in infants with feeding intolerance. Diaphragm/ web excision is proposed at the surgical treatment but in some cases like ours, thick and firm tissues required gastroduodenostomy which is an efficient and safe treatment option.
PİLORİK ATREZİDE CERRAHİ TEDAVİ: OLGU SUNUMU
Amaç:
Kliniğimizde cerrahi tedavi uygulanan iki pilorik atrezili olgunun sunulması amaçlanmıştır.
Yöntem:
Pilorik atrezi saptanan iki olgunun kayıtları incelenmiştir. Tanı direkt radyografide batında tek gaz gölgesi görülmesi ile konmuştur. Hastaların operasyon yaşı, yatış sebebi, yapılan operasyon ve postoperatif sonuçlar değerlendirilmiştir.
Bulgular:
Pilorik atrezi saptanan iki olgunun (2 E) operasyon günleri 11. ve 12. gündür. Hastaların biri prematürite diğeri ise prenatal tanılı polihidramnios nedeniyle kliniğimize yatırılmıştır. İzlemlerinde enteral beslenmeyi tolere etmemeleri üzerine çekilen direkt radyogramlarında pilorik atrezi tanısı konmuştur. Yapılan cerrahi eksplorasyonda her iki hastada midenin dikate, diğer intestinal ansların atrofik olduğu izlendi. Mide içerisindeki kateter pilordan duodenuma ilerletilemedi. Antrum üzerinden duodenuma doğru pilor açıldı. Atreziye neden olan doku kalın ve sertti. Eksizyon yapılamadı. İnsizyon mide ve duodenum tarafına doğru uzatıldı. Mide ve duodenum arasında yan-yan gastroduodenostomi uygulandı. Loja dren bırakılarak operasyon sonlandırıldı. Her iki hastada operasyon sonrası 1. hafta enteral beslenme başlanmış ve postoperatif 2. haftada tam doz beslenmeye geçilmiştir. Hastaların postoperatif izlem süreleri 7 ve 9 aydır. Sorunsuz takiplerine devam edilmektedir.
Sonuç:
Pilorik atrezi 1/100.000 gibi oldukça nadir görülen bir anomalidir. Beslenemeyen yenidoğanlarda çekilen direkt grafilerde tek abdominal gaz görülmesi ile tanı konulmaktadır. Cerrahi tedavisinde web/ diafram eksizyonu önerilmektedir. Bizim olgularımız gibi antrum ve duodenum arasında kalın ve sert dokuların olduğu vakalarda gastroduodenostomi güvenle yapılabilecek etkin bir tedavi seçeneğidir.