TÇCD 2012 30th Annual Congress of Turkish Pediatric Surgical Association

View Abstract

Oral Presentation - 132

Eleven years' experience in esophageal atresia

Aim:

Esophageal atresia is one of the most important entities in pediatric surgery practice. Our clinical experience is discussed for this pathology.

Patients and method:

The patients who were treated for esophageal atresia between January 2001 and December 2011 were reviewed retrospectively. Gender, gestational age, birth weight, associated anomalies, type of the atresia, surgical technique, complications and results were recorded.

Results:

During the time period, 102 newborn with esophageal atresia was treated. Thirty-nine were girls and 63 were boys. Twenty -one newborns were below 1500 g, 29 were 1500-2500 g, remaining 52 were more than 2500 g. Gestational age was below 28 weeks in 11, 28-34 weeks in 42 and more than 34 weeks in 49 patients. Proksimal atresia and distal fistula was present in 89 newborns, isolated atresia in 9, distal and proximal fistula in 2 and H type fistula in 2.Associated anomalies were urinary in 22,cardiac in 19 and anorectal in 4 patients. Down syndrome was detected in 7 patients. Two patients had 4 components and 3 patients had 3 components of VACTERL association.

All but one patient in distal fistula group were undergone primary anastomosis. Two patients in distal-proximal fistula were also anastomosed primarily. Seven patients required upper pouch myotomy. Primary anastomosis was possible in single patient among isolated atresia group. Other 8 patients were undergone esophagostomy and gastrostomy. Anastomotic leakage was observed in 19 patients and all healed without subsequent intervention. In 3 patients, leakage continued and required re-thoracotomy. These patients were undergne esophagostomy and gastrostomy.

GER was detected in 39 patients ad 17 required surgery. Seven patients died because of various causes.

Conclusion:

Although surgical success is related to meticulous surgical technique and experience, postoperative intensive care is also important. Early detection of complications and prompt

Özefagus atrezisinde onbir yıllık deneyim

Amaç:

Özefagus atrezisi çocuk cerrahisinin en önemli patolojilerinden biridir. Yıllar içinde mortalitesi düşen bu patolojide kliniğimizin geldiği nokta değerlendirilmiştir.

Hastalar ve yöntem:

Ocak 2001 ile Aralık 2011 tarihleri arasında kliniğimizde tedavi edilmiş özefagus atrezili hastalar cinsiyet, gestasyonel yaş, doğum kilosu, ek anomali varlığı, özefagus atrezisinin tipi, uygulanan cerrahi yöntemler, komplikasyonlar ve sonuçlar açısından geriye dönük olarak incelenmişlerdir.

Bulgular:

Belirtilen zaman aralığında özefagus atrezili 102 yenidoğan kliniğimizde tedavi edilmiştir. Hastaların 39'u kız 63'ü erkektir. Yirmibir hasta 1500 gr'ın altında, 29 hasta 1500-2500 gr arası, kalan 52 hasta da 2500 gr'ın üzerindedir. Gestasyonel yaş dağılımı; 11 hasta 28 haftadan küçük, 42 hasta 28-34 hafta arası, kalan 49 hasta da 34 hafta ve üzerindedir. Hastaların 89'sinde distal fistüllü proksimal atrezi saptanmış, 9 hastada izole atrezi, 2 hastada distal ve proksimal fistüllü atrezi ve 2 hastada da H tipi fistül saptanmıştır. Ek anomali olarak, 22 hastada üriner sistem, 19 hastada kardiyak, 4 hastada da anorektal anomali saptanmıştır. Yedi hasta Down sendromludur. İki hastada VACTERL birlikteliğinin 4 komponenti, 3 hastada 3 komponenti mevcuttur.

Distal füstüllü proksimal atrezili hastaların ameliyat edilmeden kaybedilen biri dışında tümünde ve her iki uçta fistülü olan hastaların her ikisinde de primer anastomoz mümkün olmuş, bu hastalardan 7'sinde üst poşa myotomi uygulanması gerekmiştir. İzole atrezili hastaların sadece birinde primer anastomoz yapılabilmiş diğer 8 hastada gastrostomi ve özefagostomi uygulanmıştır. Primer anastomoz yapılan hastalardan 19'unda kendiliğinden kapanan anastomoz kaçağı gelişmiş, 3 hastada kaçak devam ettiğinden tekrar torakotomi yapılarak fistül ve alt özefagus poşu kapatılmış ve hastaya özefagostomi ve gastrostomi açılmıştır.

Postoperatif uzun dönemde 39 hastada hastada GÖR gelişmiş, 17'sine cerrahi tedavi gerekmiştir. Yedi hasta kaybedilmiştir.

Sonuç:

Özefagus atrezisinin cerrahi tedavisinin başarısı özenli cerrahi teknik ve deneyime bağlı olduğu kadar, postoperatif yoğun bakım şartlarının sağlanmasına da bağlıdır. Oluşan komplikasyonların erken farkedilmesi ve gerekli girişimlerin hızı bir şekilde yapılması mortalite oranını düşürmektedir.

Close