Oral Presentation - 14
THORACOSCOPIC REPAIR OF DIAPHRAGMATIC EVENTRATION IN CHILDREN
Aim of the study: Diaphragmatic eventration (DE) can cause progressive impairment on pulmonary function and surgical intervention may be required. There are very few reports on thoracoscopic repair of DE in children. We aimed to present our results of thoracoscopic diaphragm plication (TDP) in DE repair.
Methods: Hospital records of children who underwent TDP for DE in our clinic between 2006-2013 were reviewed. Diagnosis was confirmed by chest x- ray, fluoroscopy or CT. All procedures were completed via three trocars. Plication was done with non-absorbable interrupted sutures (Silk 2/0) on posterolateral-anteromedial axis. Preoperative findings, operative technique and postoperative complications were evaluated.
Results: Eleven patients (5M, 6F) with a mean age at operation of 2.5 ± 4.1 years (7 months-14 years) were enrolled in the study. DE was on right side in seven patients. Main presenting symptoms were pulmonary infection (5), dyspnea (2), pectus anomaly (1) and iatrogenic following cardiothoracic surgery (3). All patients had pulmonary atelectasis on CT. Plication was performed by extracorporeal (7) or intracorporeal (4) sutures with a mean operation room time of 110±18 minutes. Chest tube was used in nine patients. Pneumothorax developed in remaining two patients in early postoperative period. Colonic perforation was detected postoperatively in one girl with Chilaiditi’s syndrome who was later treated laparoscopically. Mean length of hospital stay was 5.7±3.2 days excluding patient with bowel injury. No recurrence was seen in follow-up period (2.1±2.3 years).
Conclusion: Thoracoscopic diaphragm plication is efficient and safe in children with diaphragm eventration. Subdiaphragmatic anomalies such as Chilaiditi’s syndrome should be investigated on preoperative evaluation. Tube drainage seems to be necessary to prevent postoperative pneumothorax.
DİAFRAGMA EVANTRASYONU TEDAVİSİNDE TORAKOSKOPİK ONARIM
Amaç: Diafragma evantrasyonu (DE), akciğer fonksiyonlarında bozulmaya yol açabilmektedir. Çocuklarda DE tedavisinde torakoskopik diafragma pilikasyonu (TDP) ile ilgili az sayıda çalışma bulunmaktadır. Bu çalışmada DE onarımında TDP sonuçlarımızın sunulması amaçlanmıştır.
Yöntem: Kliniğimizde 2006- 2013 yılları arasında TDP uygulanan hastaların kayıtları geriye dönük olarak incelenmiştir. Tanı akciğer grafisi, floroskopi veya bilgisayarlı tomografi ile konulmuştur. Pilikasyon, 3 trokar yardımıyla, emilmeyen (2/ 0 ipek) aralıklı sütürler ile posterolateral-anteromedial aksta yapılmıştır. Preoperatif bulgular, operasyon tekniği ve postoperatif komplikasyonlar gözden geçirilmiştir.
Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 11 hastanın (5 E, 6 K) ortalama operasyon yaşı 2,5 ± 4,1 yaştı (7 ay- 14 yaş). Hastaların yedisinde sağ tarafta DE saptandı. Başvuru nedenleri tekrarlayan akciğer enfeksiyonu (5), solunum sıkıntısı (2), pektus anomalisi (1) ve kardiyotorasik cerrahi sonrasında iyatrojenik (3) olarak sıralanmaktaydı. Tüm hastalarda atelektazi mevcuttu. Pilikasyonda ekstrakorporeal (7) veya intrakorporeal (4) sütür teknikleri tercih edildi. Ortalama operasyon süresi 110± 18 dakikaydı. 11 hastanın dokuzunda operasyon sonunda toraks tüpü konuldu. Konulmayan iki hastada ise postoperatif erken dönemde pnömotoraks gelişmesi üzerine toraks tüpü konulması gerekli oldu. Chilaiditi’s sendromlu bir hastanın postoperatif izleminde kolonik perforasyon saptandı. Laparoskopik olarak onarıldı. Diğer hastaların ortalama hastanede kalış süresi 5,7±3,2 gündü. 2,1 ± 2,3 yıllık takip sürecinde hiç bir hastada rekürrens saptanmadı.
Sonuç: Torakoskopik diafragma pilikasyonu DE tedavisinde torakotomi yerine öncelikle tercih edilebilecek etkin ve güvenilir bir yöntemdir. Chilaiditi’s sendromu gibi subdiafragmatik anomaliler preoperatif değerlendirme sırasında özellikle araştırılmalıdır. Tüp torakostomi postoperatif pnömotoraks gelişiminin engellenmesi için gerekli gibi görünmektedir.