Poster - 120
Case with secondary lyposarcoma initally diagnosed and treated as Hodgkin Lymphoma
INTRODUCTION:Hodgkin lymphoma is one of the most common malignities of childhood. Although the high succeed rate of treatment of Hodgkin lymphoma, seconder neoplasias could be seen in highly percent after cessation of chemotherapy or radiotherapy. Here we present a case with well differanciated lyposarcoma originated from abdomen after the cessation of Hodgkin lymphoma treatment and in remission after seven years follow-up.
CASE:A four year old boy diagnosed stage 3 mixt-cell Hodgkin lymphoma is treated by six cures of ABVD+COPP. According to our hospital Hodgkin Lymphoma protocol patient was followed up without radiotherapy. After 3 years follow-up of case without any medication, a hiperechoic retroperitoneal mass lesion is identified by ultrasound imaging at the right quadrant, in front of the psoas muscle with size of 100x60x100 mm. Total mass is excised by surgical operation. After the pathological evaluation mass lesion is diagnosed well-diferanciated lyposarcoma with intact surgical borders. According to TNM classification patient evaluated as stage 2b and up to now is being followed up in remission.
RESULT:Even though Hodgkin lymphoma patients have not got radiotherapy, secondary tumors may develop.
HODGKİN LENFOMA SONRASI GELİŞEN SEKONDER LİPOSARKOMA OLGUSU
GİRİŞ:Hodgkin lenfoma çocukluk çağında sık görülen malignitelerden birisidir. Hodgkin lenfoma tedavisindeki yüksek başarı oranlarına karşın kemoterapi veya radyoterapiye sekonder neoplaziler hastaların uzun dönem takiplerinde sık olarak gelişebilmektedir. Burada Hodgkin lenfoma hastalığı tedavisinin tamamlanmasından 3 yıl sonrasında batın kökenli iyi diferansiye liposarkom gelişen ve başarılı cerrahi ile 7 yıldır remisyonda izlenen bir olguyu sunuyoruz.
OLGU: Dört yaşındaki erkek hastaya Evre III karışık hücreli Hodgkin Lenfoma hastalığı tanısı konularak toplam 6 kür ABVD + COPP tedavisi uygulandı. Hasta hastanemiz Hodgkin Lenfoma tedavi protokolü nedeniyle radyoterapi verilmeden izleme alındı. Tedavisiz izlemde ve herhangi bir yakınması olmayan hastanın izleminin 3. yılında yapılan kontrol görüntüleme tetkiklerinde sağ kadranda, psoas kası önünde yaklaşık 100x60x100 mm boyutunda hiperekoik yapıda retroperitoneal kitle lezyonu saptandı. Hastanın cerrahi müdahale ile kitlesi total olarak çıkarıldı. Patolojik inceleme sonucu cerrahi sınırlarının temiz olarak gözlendiği iyi diferansiye liposarkom olarak bildirildi. TNM sınıflamasına göre Stage II b olarak değerlendirilen ve tedavisiz olarak izleme alınan hasta remisyonda takip edilmektedir.
SONUÇ:Hodgkin lenfomalı hastalarda radyoterapi almamış olsalar bile ikincil tümör olarak sarkom gelişebileceği akılda tutulmalı ve hastalar bu yönde de izlenmelidirler. Hastamızda ikincil tümör olarak liposarkom gelişmiş ve sadece cerrahi tedavi ile remisyon sağlanmıştır.