Poster - 10
NEONATAL GASTRIC OUTLET OBSTRUCTION: OUR EXPERINCES WITH 23 CASES
INTRODUCTION :
Altough gastric outlet obstruction (GOO) is very rare pathology in newborns, sometimes could be forming serious symtomps. The tramatic increases in survival rate would be in the patients, after the improved fetal diagnostic tecnique.
MATERIAL AND METHOD:
Newborns who were born in Zekai Tahir Burak Maternity Teaching Hospital and admitted to the neonatal intensive care unit with GOO between May 2008 and July 2013 were evaluated retrospectively.
RESULTS:
A total of 23 GOO cases, n=23, (52.1%) boys and n=12, (47.9%) n=11 girls were evaluated. Mean gestational age was 34,4 w and the mean birth weight was 2203 gr. Only 11 (47.9%) cases were prenatally diagnosed. We found that; Duodenal atresia n=13 (56,6%), annular pancreas (21,7%), pyloric atresia(21,7%) in our patients. Concomitant anomalies were found in 5 (21,7%) cases with the cardiac anomalia, 3 cases with Down syndrom(13%), 2 cases with Barts Syndrom(8,6%), 1 patient with extremity anomalies (4,3%).
We performed in cases with pyloric atresia Heinecke-Mikulicz pyloroplasty, in cases with annular pancreas and duodenal atresia diamond shape anastomozis. We performed immedietely reoperations with case duodenal atresia due to adhesion. Three cases died after surgery (13%). Two them were pyloric atresia with Barts Syndrom and one was with duodenal atresia beside severe sepsis.
CONCLUSION:
We achieved relatively low rates of mortality when compared with the literature. Patients who died were with severe syndromic association like Barts syndrom and septic one. The development of the early diagnosis tecnique in GOO cases, survival rates will be increase.
YENİDOĞAN MİDE ÇIKIŞI TIKANIKLIĞI OLGULARINDA 23 OLGULUK DENEYİMİMİZ
AMAÇ:
Mide çıkışı tıkanıkları doğum sonrasında çok sık görülmemekle birlikte ciddi sonuçlar doğurabilmektedir. Doğum öncesi tanı olanaklarının yaygınlaşması ile bu hastalara erken girişimlerde bulunulabilmekte ve uygun tedaviler ile sağkalım oranları yükselmektedir.
MATERYAL METOD:
Mayıs 2008-Temmuz 2013 tarihleri arasında canlı doğan ve Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesine yatırılmış olan ve konjenital mide çıkışı tıkanıklığı tanısı alan olgular geriye dönük olarak değerlendirilmiştir.
BULGULAR:
Toplam olgu sayısı 23 olarak bulundu. Hastaların 12 tanesi erkek (%52,1), 11 tanesi kızdı (%47,9). Ortalama doğum haftası 34,4 hafta (30-40 hafta), ortalama doğum ağırlığı 2203 gramdı (1200-3300 gram). Doğumlardan 13 tanesi CS ile, 10 tanesi NSVY ile gerçekleştirildi. Doğum öncesi takiplerde 11 hastanın sindirim sistemlerinde tıkanma olduğu tespit edilmiştir.
Olgulardan;
13 tanesi duodenal atrezi (%56,6)
5’i anüler pankreas (%21,7)
5’i de pilorik atreziydi (%21,7)
En sık rastlanan birliktelikler;
5 olguda kardiyak anomali (%21,7)
3 olguda Down Sendromu (%13)
2 olguda Barts Sendromu (%8,6)
1 olguda ekstremite anomalisi (%4,3)şeklindeydi.
Pilor atrezilerinde Heinecke-Mikulicz piloroplasti yapılırken, anüler pankreas ve duodenal atrezilerde diamond shape anastomoz yapıldı.
Operasyon sonrası 1 hasta (doudenal atrezili olgu) erken dönemde yapışıklık nedeniyle tekrar opere edilirken, 3 hasta kaybedildi (%13). Bunlardan 2’si Barts Sendromlu (pilorik atrezili olgu), 1’i de(doudenal atrezili olgu) sepsis nedeniyle kaybedilen hastalardı.
SONUÇ:
Konjenital mide çıkışı tıkanıklığı tanısıyla opere edilen olgularımızda sağkalım oranları son yıllarda erken tanı ve tedavi yöntemlerinin yaygınlaşmasıyla düşüş göstermiştir. Olguların doğum haftası ortalamalarının ve doğum kilolarının düşük olmasına karşın Barts Sendromu gibi ciddi mortalite riski olan hastaların kaybı haricinde bir hastamızın sepsis nedeniyle kaybı gelecek için daha da umut vericidir.