Oral Presentation - 157
EVALUATING PEDIATRIC TRAUMA PATIENTS ADMITTED TO OUR EMERGENCY SERVICE
EVALUATING PEDIATRIC TRAUMA PATIENTS ADMITTED TO OUR EMERGENCY SERVICE
Objective: We analyzed the patients admitted to our emergency service nearby a busy motorway and aimed to evaluate the type of trauma, the distribution according to age and the relation between laboratory tests and affected organs.
Material and Methods: The trauma patients admitted to our emergency service and treated, between July 2012 and June 2013 evaluated retrospectively. Age, type of trauma, affected organs, laboratory tests, operations performed and mortality rates are analyzed.
Results: Total 308 patients (191 male; 62%, 117 female; 38%) were adopted. Mean age was 9,0 ± 4,55. 9,6% of patients were under 1 year, 30,4% between 1-6 years, 36,9% 7-12 years and 23,52% above 12 years. Car accident was the leading cause of trauma (49) followed by fall from height (31,2%), pedestrian accident (11%), and the other causes of trauma (8,8%), respectively. 304 patiens had a blunt trauma and 43 of them were orthopedic, 30 head, 14 abdominal and 10 thoracic. 27.3% of patients consulted with pediatric surgery and 53,5% of them were hospitalized. The other serices hospitalizing patients were intensive care unit (%3,7), neurosurgery (%3,7) and orthopedic service (%4). 62,3% of the remaining patients were discharged after an adequte observation and 11,3% were discharged due to the request of the family without any treatment. There were 6 exitus including 5 car accident and 1 pedestrian accident. Four of them were multi-trauma patients and they died shortly after arriving in the emergency department. The other 2 patients died due to intracranial pathologies in intensive care unit. All patients followed with hemoglobin (Hb) and blood biochemistry tests including aspartate aminotransferase (AST), alanin aminotransferase (ALT) and amylase. In 28 patients ALT was over 45 U/L, AST was over 35 U/L in 138 and amylase was over 100 U/L in 42. There was no decrease in Hb level in 249 (90,2%) patients. Hemoglobin was decreased 1 gr/dL in 17 patients (6,2%) and 2 mg/dL in 2 patients(3,6%). There were no pathology in the abdominal CT in the patients with 1 gr/dL decreasement in Hb, whereas 6 of them had 2 or over long bone fractures. One of the patients with 2 gr/dL decreasement in Hb had a kidney hematoma and the other had long bone fracture. There were only six patients having abdominal pathology in BT in 28 patients with increased AST, ALT and there were liver laceration and hematoma in 4 of them. There were free fluid in 2 patients, liver laceration in 1 and kidney hematoma in 2 in abdominal BT of 42 patients with increased amylase. There were no raltion between laboratory tests and affected organs (chi-square test, p>0,05).There were no need of laparotomy in abdominal trauma patients. Chest tube inserted in 3 patiens with thoracic trauma due to pneumothorax. There were pulmonary contusion in 7 patients without any indication for chest tube drainage. Mean duration of hospitalization was 3,26 +- 0,40 days. Although the duration of hospitalization was delayed in head trauma with thoracic trauma particularly, there was no significiant difference (p>0,05).
Conclusion: In our patients trauma is more often between the ages 7 and 12. Most of the cases were car accident. There were head trauma with multipl organ injury in most of the cases resulted with death. Therefore mortality and morbidity can be reduced by treatment in centers with experienced neurosurgery, orthopedic surgery, pediatric surgery and pediatric intensive care units in the pediatric patients with multipl organ injury.
ACİL SERVİSE BAŞVURAN ÇOCUK TRAVMA OLGULARININ DEĞERLENDİRİLMESİ
Amaç: Kara yolu trafiğinin yoğun olduğu ilimizde acil servisimize başvuran hastalar incelenmiş ve travmaların meydana geliş şekli, yaşa göre dağılımı ve laboratuvar değerleri ile etkilenen organ arasındaki ilişkiyi değerlendirmek amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem: Temmuz 2012-Haziran 2013 yılları arasında acil servisimize başvuran travmalı olgular geriye dönük olarak değerlendirildi. Olguların yaşları, travmanın şekli, etkilenen organ sistemi, laboratuvar tetkikleri, cerrahi işlem gereken olgular ve mortalite oranları incelendi.
Bulgular: 191’i (%62) erkek, 117’si (%38) kız toplam 308 travmalı hasta değerlendirildi. Hastaların yaş ortalaması 9,0 ± 4,55 idi, %9,6’sı 1 yaşın altında, %30,4’ü 1-6 yaş arası, %36,9’u 7-12 yaş arası ve %23,2’si ise 12 yaşın üstünde idi. Travmanın en sık nedeni araç içi trafik kazası (AİTK) (%49) idi. Bunu yüksekten düşme (%31,2), araç dışı trafik kazası (ADTK) (%11) ve diğer sebepler (%8,8) takip etmekteydi. Travma nedeniyle başvuran hastaların 304’ü künt travma geçirmişti ve bunların 43’ü ortopedik, 30’u kafa, 14’ü karın ve 10’u toraks travmasına maruz kalmıştı. Hastaların %27,3’ü çocuk cerrahisine danışıldı ve bunların %53,5’i yatırılarak tedavi edildi. Geri kalan hastaların %3,7’si yoğun bakıma, %3,7’si beyin cerrahi ve %4’ü ortopedi servisine yatırıldı. Olguların %62,3’ü acil serviste gözlem süresi dolduktan sonra, %11.3’ü ise ailelerin kendi istekleri ile taburcu edildi. Kaybedilen 6 hastanın 5’i AİTK, 1’i ise ADTK idi. Bu olguların 4’ü multitravmalı hastalardı ve tanısal tetkik yapılamadan acil serviste, 2’si ise tedavi sırasında kranial patolojilerinden dolayı yoğun bakımda kaybedildi. Tüm hastalara hemoglobin (Hb) takibi yapıldı ve aspartat aminotransferaz (AST), alanin aminotransferaz (ALT), amilaz’ı da içeren laboratuvar tetkikleri istendi. Hastaların 28’inde ALT= 45 U/L’nin üzerinde, 138’inde AST=35 U/L’nin üzerinde, 42‘sinde ise amilaz=100 U/L’nin üzerindeydi. 249 hastanın(%90,2) takibinde Hb’de düşme gözlenmedi, 17 hastada (%6,2) 1 gr/dL, 2 hastada (%3,6) ise 2 gr/dL düşme gözlendi. Hb’i 1 gr/dL düşen hastaların karın bilgisayarlı tomografilerinde (BT) patoloji izlenmedi, 6’sında iki ve daha fazla uzun kemik kırığı izlendi. Hb’i 2 gr/dL düşen hastaların birinde böbrekte hematom, diğerinde ise uzun kemik kırığı mevcuttu. AST ve ALT’ si birlikte yüksek olan 28 hastanın sadece 7 sinde karın BT’lerinde patoloji mevcuttu ve bunların da 4’ünde karaciğerde laserasyon ve hematom mevcuttu. Amilaz’ı yüksek olan 42 hastanın karın BT’leri incelendiğinde 2 hastada batında serbest sıvı, 1 hastada karaciğer laserasyonu, 2 hastada ise böbrek hematomu izlendi. Laboratuar değerleri ile etkilenen organ arasında ilişki bulunmadı (ki-kare testi, p>0,05). Hiçbir hastamıza karın travması nedeniyle laparotomi gerekmedi. Toraks travmalı 3 hastaya pnömotoraks nedeniyle tüp torakostomi uygulandı. 7 hastada ise akciğer kontüzyonu vardı ancak göğüs tüpü gerekmedi. Hastaların ortalama yatış süresi 3,26 ± 0,40 gündü. Özellikle kafa travması ve toraks travması birlikte olan hastalarda yatış süresinin uzadığı görüldü, ancak anlamlı fark izlenmedi (p>0.05).
Sonuç: Olgularımızda travmaların çoğu 7-12 yaş arasında ve büyük çoğunluğu AİTK’ydı. Kaybedilen olgularımızın çoğu kafa travması ile birlikte çoklu organ yaralanmalı olgulardı. Bu nedenle özellikle çoklu organ yaralanmalı olguların deneyimli beyin cerrahisi, ortopedi, çocuk cerrahisi gibi dal uzmanlarının ve çocuk yoğun bakım ünitesinin olduğu merkezlerde tedavi edilmesi ile mortalite ve morbidite düşürülebilir.