TÇCD 2013 31st Annual Congress of Turkish Pediatric Surgical Association

Aim: Determination of malnutrition prevalence and usefulness of STRONGKIDS screening tool in detecting it in a group of pediatric surgical patients.

Patients and Methods: After ethical committee approval, all patients operated on were included in the study over a three-month period excluding neonates. Acute malnutrition (AM) was determined by assessing weight-for-height (WFH) and body mass index (BMI) z scores. Chronic malnutrition (CM) was determined by assessing height-for-age (HFA) z scores. WHO Anthro and Anthroplus programmes were used as reference. AM or CM was defined as a relevant score below -2 SD. A total of 494 children aged 30 days to 18 years old (median 59 months) were enrolled. There were 374 (76%) males 120 (24%) females. 160 (32%) were inpatients and 334 (68%) underwent day-case operations. 375 (76%) underwent elective and 119 (24%) emergency operations. AM and/or CM was present in 59 (12%) patients and 7 (1.4%) had coexistent AM and CM. Malnutrition prevalence was higher in patients aged ≤ 5 years than in older patients. The BMI was lower in children aged ≤ 5 years. Children with co-morbidities affecting nutritional status like chronic renal insufficiency had lower z scores in all parameters evaluated. Children undergoing surgery for gastrointestinal problems had lower BMI and mid upper arm circumference than the others. In patients with history of prematurity HFA scores were lower. WFH and mid upper arm circumference z scores were lower in inguinoscrotal and penile surgery group. No difference in z scores existed in elective or emergency surgery cases. As the risk score obtained from STRONGKids tool increased the rate of actual AM and CM increased.

Conclusion: Bearing the adverse consequences like longer hospital stays and poor wound healing in mind, effective strategies for detecting children under high risk for malnutrition should be developed and applied uniformly. This study was undertaken to detect greater risk groups in terms of malnutrition in pediatric surgical practice and also create awareness. The screening tool used in this study gave encouraging results and may add to implementation of related protocols in pediatric hospitals.

Amaç:  Çocuk cerrahisi hastalarında malnütrisyon prevalansının belirlenmesi ve bu hasta grubunda STRONGKIDS tarama aracının malnutrisyon risklerini belirlemekteki etkinliğinin değerlendirilmesi.

Bulgular: Etik kurul onayı alınarak, üç aylık bir süre içinde ameliyat edilen ve yenidoğan olmayan tüm hastalar çalışmaya alındı. Akut malnütrisyon (AM), boya göre ağırlık (WFH) ve vücut kitle indeksi (BMI) z değerleri ile ve kronik malnütrisyon (KM) yaşa göre boy (HFA) z değerleri ile belirlendi. Referans olarak WHO Anthro ve Anthroplus programları kullanıldı. İlintili değerin -2SD’nin altında olması “malnütrisyon” olarak kabul edildi. Ortanca yaşı 59 (30 gün- 18 yıl) ay olan 494 hasta çalışmaya dahil oldu. Hastaların 374’ü (%76) erkek ve 120’si (%24) kızdı. 334 (%68) hastada günübirlik ve 160 (%32) hastada hastaneye yatışlı cerrahi uygulandı. Hastaların 375’i (%76) elektif ve 119’u (%24) acil cerrahi girişim geçirdi. 59 (%12) hastada AM ve/veya KM vardı. 7 (%1,4) hastada AM ve KM bir aradaydı. Malnütrisyon prevalansı, yaşı ≤ 5 yıl olan hastalarda daha yüksekti. Yaşı ≤ 5 yıl olan hastalarda BMI düşüktü. Kronik böbrek yetmezliği gibi, nütrisyonu etkileyen ko-morbiditeleri olan hastaların z değerleri tüm parametrelerde düşüktü. Gastrointestinal cerrahi girişim geçiren çocuklarda BMI ve orta kol çapı düşüktü. Prematürite öyküsü olan hastalarda HFA değerleri düşüktü. WFH ve orta kol çapı değerleri inguinoskrotal ve penil cerrahi grubunda düşüktü. Elektif ve acil cerrahi geçiren hastaların z değerleri arasında fark yoktu. STRONGKIDS’te saptanan risk skoru arttıkça malnütrisyon oranı da artmaktaydı.

Sonuç: Uzun hastanede kalış ve yara iyileşmesinde sorunlar gibi olumsuz etkileri de göz önüne alarak, malnütrisyon açısından yüksek risk altında bulunan çocukların belirlenmesine yönelik bir eylem planı geliştirilmeli ve standart uygulamaya girmelidir. Bu çalışma, çocuk cerrahisi pratiğinde karşılaşılan hastaların yüksek risk atında olanlarını belirlemeye ek olarak bir farkındalık yaratmak amacıyla yapılmıştır.  Çalışmada kullanılan tarama aracı etkili bulunmuş ve çocuk kliniklerinde konu hakkında geliştirilecek protokollerde kendine bir yer bulabileceğini düşündürmüştür.