Oral Presentation - 87
IDEAL APPROACH TO URINARY CALCULI: HIGH SUCCESS WITH LOW MORBIDITY
Introduction and Objective: We aimed to determine the appropriate therapeutic approach in children with ureteral stone.
Methods: A total of 201 children who underwent surgery for ureteral stone between 2001 and 2012 were reviewed.
Results: One hundred and thirteen were boy, 88 were girl. Mean age was 7.4 years. Stone was located in proximal ureter in 17, mid ureter in 9, and distal ureter in the remaining 175 patients. Ureteral stone was located in right ureter in 110 children, left-sided in 76 and bilateral in 15 children. The patients who treated in 2001-2007 was accepted as group-1 (n=54), 2008-2012 was accepted as group-2 (n=147). Of the 54 children in group-1, 32 (59.3%) underwent open surgery, while only 22 underwent minimal invasive intervention. Of the 147 children in group-2, only 4 (2.7%) underwent open surgery, while the remaining 143 underwent minimal invasive interventions. JJ-stent was placed in 34 (16.9%) patients. Postoperative complications were residual stone in 7 patients, mild ureteral damage in 3, stone migration to lower pole calices in 2, and hypertension in one patient. re-URS was required in 4 patients due to residual stone.
Conclusions: URS can be safely and successfully performed in any age group of children with appropriately selected all uncomplicated ureteral stone when using appropriate instruments in experienced hands. Open surgery for ureteral stone may be an acceptable choice only when there is an additional severe urinary anomaly that needs to be surgically corrected. Otherwise, open surgery for ureteral stone has been a history after development of mini URS instruments and laser technology. However, because ureteral diameter is relatively small and particularly proximal ureter is mobile and fragile in children, inappropriately selected cases, usage of inappropriate instruments or aggressive unsafe interventions by an inexperienced hand may significantly increase the morbidity rate in such children. URS should be the first treatment of choice as a gold standard for distal ureteral stone. However, URS success decreases, morbidity and number of repeated surgery increases in children with proximal ureteral stone; ESWL seems to be less invasive with high success rate.
ÜRETER TAŞLARINA AKILCI YAKLAŞIM: AZ SORUNLA YÜKSEK BAŞARI
Amaç: Çocuklardaki üreter taşlarında uygun tedavi yaklaşımını belirlemek.
Gereç ve yöntem: 2001-2012 yılları arasında üreter taşı tanısıyla cerrahi olarak tedavi edilen 201 çocuk değerlendirildi.
Bulgular: Olguların 113’i erkek, 88’si kızdı. Ortalama yaşları 7.4yıldı. Taşlar olguların 17’sinde proksimal üreter, 9’unda orta üreter ve 175 olguda ise distal üreter yerleşimliydi. Olguların 110’unda taş sağda, 76’sinde solda ve 15’inde iki üreterdeydi. Olguların 36’sında açık cerrahi, 165’inde URS uygulandı. Olgular 2001-2007 ile 2008-2012 olarak iki gruba ayrıldı. 2001-2007 yılları arasında ameliyat edilen 54 üreter taşlı çocuğun 32’sinde(%59.3) açık cerrahi uygulanırken, 22’sinde minimal invaziv yöntemle taş çıkarıldı. 2008-2012 yılları arasında ameliyat edilen 147 üreter taşlı çocuğun 4’ünde(%2.7) açık cerrahi uygulanırken, 143 olguya minimal invaziv cerrahi yapıldı. Toplam 34(%16.9) olguya JJ-stent yerleştirildi. Olguların 7’sinde rezidü taş, 3’ünde hafif üreter yaralanması, 2’sinde taşın migrasyonu, 1 olguda hipertansiyon gelişti. Rezidü taşların 4’üne tekrar URS uygulandı.
Yorumlar: Uygun seçilmiş aletler ve yeterli deneyimle doğru seçilmiş komplike olmayan(anomalisiz) üreter taşlarının tamamı URS ile güvenle ve yüksek başarı ile çıkarılabilir. Üreter taşlarında açık cerrahi sadece düzeltilmesi gereken ciddi üreter anomalisi varlığında makul görülebilir. Mini URS aletlerinin ve lazerin kullanılmasıyla üreter taşlarında açık cerrahi artık tarih olmuştur. Ancak, çocuklarda üreter nispeten dar ve özellikle proksimal üreter mobil ve zayıf olduğu için; uygun seçilmeyen olgular, uygun olmayan enstrumanların kullanılması veya yetersiz deneyime bağlı agresif yanlış girişim çocuklarda morbiditeyi belirgin düzeyde arttırmaktadır. Distal üreter taşlarında URS altın standart olarak birinci seçenek olmalıdır. Ancak, proksimal üreter taşlarında URS başarısı azalırken morbidite ve tekrarlayan cerrahi girişim sayısı artmaktadır; bunlarda ESWL daha az invazif olup başarısı yüksektir.