Oral Presentation - 126
THE INFLUENCE OF INJECTED MATERİAL VOLUME ON THE SUCCESS RATE OF ENDOSCOPİC TREATMENT OF VESICOURETERAL REFLUX
PURPOSE: Endoscopic subureteric injection has been gaining popularity on treatment of vesicoureteral reflux(VUR) everyday. It’s known that volum of injected material increases as the grade of reflux increase. We aimed to determine if the volume of material is effective on success rate of endoscopic VUR treatment.
METHODS: Database from 1998-2012 with a VUR diagnose and subureteric injection performed were detected retrospectively.Patients with seconder VUR( duplex system, ureterocele and ectopic location of orifis) were excluded. Only standart subureteric injection techniqeu (as called STING) included, other technics were excluded. The features of the patients, grade of VUR, volüme of material and the success rate evaluated. Pearson Chi- Square test, Mann Whitney U test, and analysis of ROC are used for statistical analysis.
RESULTS: 313 STING procedure were performed to 180 children. 106 of them were girl, 74 were boys. If VUR was resolved after procedure, it’s called “success”. If there is persistant VUR or requirement of ureteroneocystostomy, it’s considered “unsuccess”. 146 of 313 procedure were performed to right , and 167 to left. Success rate on the right side was 47,2%(69/146), 52%(87/167) on the left side. There was no influence of the injection side on success rate of VUR treatment(p:0,393). 177of 313 process were performed to girls, 136 to boys. Success rate was statistically higher in girls than boys(p:0,007). Success rates 55,5%(100/177)and %41,2(56/136) respectively.
Subureteric injections were performed to 6 ureter with grade 1 VUR, 37 ureter with grade 2 VUR, 132 ureter with grade 3 VUR, 74 ureter with grade 4 VUR and 28 ureter with grade 5 VUR. The mean volüm of injected material were 0,6cc, 0,96cc, 0,9cc, 1cc, 1,18cc in each group respectively. About the succesfull procedures the mean volumes were detected 0,6cc, 0,99cc, 0,89cc, 1,1cc, 1,2cc respectively. In each grade group there was no influence of volüm on success rate.According to analysing influence of volume without considering grade of VUR, there is statistically no effect of volume on success of subureteric injection. We determined the injected volüm between 0,1-3cc(median: 1cc) in successful procedures, and 0,2-2cc(median: 1cc) in unsuccessful procedures. ROC analysis peformed to find out a threshold value, but there was no threshold value for success. ROC analysis couldn’t be applyed to each grade of VUR group because of insufficient number of procedures. There was no statistically significance between success rate and VUR grade(p:0,302). Seven different materyal were used for subureteric injection, the species of material has no importance on success rate(p:0,200).
CONCLUSİON: In this study, it’s revealed that surgeons injects expanded volumes as grade of VUR increases. On the other hand, the higher volumes don’t effect on success of endoscopic VUR treatment. To find out a threshold value of volume for successfull results, there must be higher number of procedures in a study. To prevent use of excess amount of material which doesn’t improve success and inceases cost of treatment, multicenter studies should project.
ENDOSKOPİK VUR TEDAVİSİNDE ENJEKTE EDİLEN MADDE MİKTARININ BAŞARIYA ETKİSİ
AMAÇ: VUR tedavisinde endoskopik injeksiyon yöntemi her geçen gün daha fazla uygulanan bir yöntemdir. Reflü derecesi arttıkça daha fazla enjeksiyon materyali uygulama eğilimi olduğu bilinmektedir. Çalışmamızda, kullanılan materyal miktarının VUR tedavisinde başarıya etkisi araştırılmıştır.
METHOD: Kliniğimizde 1998-2012 yılları arasında VUR tanısıyla endoskopik injeksiyon uygulanan hastalar retrospektik olarak tarandı. Çift toplayıcı sistem, üreterosel, ektopik üreter açılımı gibi ek anomalisi olan hastalar çalışmaya alınmadı. Yapılan endoskopik injeksiyon işlemlerinden sadece klasik standart subüreterik injeksiyon(STING) tekniği uygulananlar çalışmaya alındı. Hastaların demografik özellikleri, işlem başarısı, tüm işlemlerin sonundaki başarı oranı materyal miktarı retrospektif olarak kaydedildi. Verilerin istatistiksel değerlendirilmesinde Pearson Ki-kare testi, Mann Whitney U ve ROC analizi kullanıldı.
SONUÇLAR: 180 hastaya yapılan 313 STING işlemi çalışmaya dahil edildi. Hastaların 106’sı kız, 74’ü erkek idi. VUR’un radyolojik olarak yok olmasına başarılı, radyolojik olarak devam etmesine veya üreteroneosistostomi yapılmış olmasına başarısız denildi. 313 işlemin 146’sı sağ, 167’si sol tarafa uygulanmıştı. Başarı oranı sağ tarafta %47,2(69/146 işlem), sol tarafta %52(87/167 işlem) idi. Başarı açısından sağ ve sol arasında anlamalı fark yoktu(p:0,393). 313 işlemin 177’si kız hastalara, 136’sı erkek hastalara uygulanmıştı. Başarı oranı kızlarda %56,5(100/177), erkeklerde % 41,2(56/136) saptanmış olup istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmıştır(p:0,007).
Evre 1 VUR’lu 6 üretere ortalama 0,6cc, evre 2 VUR’lü 37 üretere ortalama 0,96cc, evre 3 VUR olan 132 üretere ortalama 0,9cc, evre 4 VUR olan 74 üretere ortalama 1cc, evre 5 VUR olan 28 üretere ortalama 1,18cc endoskopik subüreterik injeksiyon yapıldı. İşlemin başarılı olduğu hastalarda evre 1 VUR’da ortalama materyal miktarının 0,6ml, evre 2 VUR’da 0,99ml, evre 3 VUR’da 0,89ml, evre 4 VUR’da 1,1ml, evre 5 VUR’da 1,2 ml olduğu görülmüştür. Her evre kendi arasında değerlendirildiğinde uygulanan materyal miktarı ile başarı arasında bir ilişki bulunamadı. Tüm işlemler değerlendirildiğinde de materyal miktarının başarıya etkisinin olmadığı görüldü(p:0,302). Başarılı işlemlerde volüm aralığının 0,1-3cc(median:1cc), başarısız işlemlerde volüm aralığının 0,2-2cc(median:1cc) olduğu görüldü. STING başarısını sağlayacak materyal miktarı eşik değeri için ROC analizi yapıldı, bir eşik değeri bulunamadı. Her evredeki sayı yetersiz olduğu için ayrı ayrı ROC analizi yapılamadı. İşlem başarısı ile VUR derecesi arasında da anlamlı bir ilişki yoktu(p:0,302). Yapılan enjeksiyonlarda 7 farklı materyal kullanılmıştı. Materyal farklılığının başarıyı etkilemediği görüldü(p:0,200)
SONUÇ: Çalışmamızda VUR derecesi arttıkça daha fazla materyal kullanıldığı gösterilmiştir. Başarıya ulaşmak için daha fazla materyal kullanımının başarıyı etkilemediği görülmektedir. ROC analizi ile eşik değer bulunabilmesi için yüksek oranda hasta sayısına ulaşmak gerekmektedir. Bunun için daha fazla olguyu içeren çok merkezli çalışmalar yapılabileceği ve böylece gereğinden fazla materyal kullanımının ve tedavi maliyet artışının önüne geçilebileceği kanaatindeyiz.