TÇCD 2013 31st Annual Congress of Turkish Pediatric Surgical Association

Background:

Pilonidal sinus is a disease in sacrococcygeal region treated with different surgical techniques. In routine, although various surgery methods are used for treatment, injection of sclerosing agent, especially for relapse cases, is also a well-known type of management. We evaluated treatments of pilonidal sinus patients with surgery and sclerosing agent injections.

Material and Method:

Records of patients treated within January 2009 and March 2013 were evaluated retrospectively for their ages, gender, follow-up period, treatment complaints, and recurrences. Results were evaluated statistically.

Results:

Total 70 patients were treated with surgery or injection of sclerosing agents for pilonidal sinus. For surgical treatments primary excision was performed, and 3% aethoxysklerol was used for sclerosing injections.

Operation Group: Male/Female numbers were 30/28. Age median was 15 (11-18). Distribution of complaints were; 48 drainage, 7 pain, 2 swelling, 1 abscess. Median follow-up period was 5 month. After operations 6 patients had 7 recurrences, 8 patients had 9 incisional infections with dehiscence.

Sclerosing Group:  Male/Female numbers were 8/4. Median age was 15.5 (12-17). Complaints were; drainage in 11 patients and 1 had pain. There were no recurrences and abscess after procedures.

Statistical: Age, gender, distribution of complaints were evaluated with Student’s T Test. Groups were homogenous (p=0.54). All recurrences were in operation group.

Conclusion

Different methods like sclerosing agent injection and surgery can be used in the treatment of pilonidal sinus. As the complications were lesser in sclerosing group, injection treatment is seemed to be an attractive method for the pilonidal sinus therapy.

 

 

Background:

Pilonidal sinüs  sakrokoksigeal bölgede değişik cerrahi yöntemlerle tedavi edilen bir hastalıktır. Klasik olarak pilonoidal sinüs tedavisi değişik cerrahi girişimler ile yapılsa da özellikle nüks eden olgularda  sklerozan madde enjekte edilerek tedavi uygulaması da yaygın olarak kullanılmaktadır.  Kliniğimizde, cerrahi yöntem ve  sklerozan madde enjeksiyonu ile tedavi edilen pilonidal sinüslü olgular sunularak  sonuçlar irdelendi.

Materyal ve Metod:

 Ocak 2009- Mart 2013 yılları arasında pilonidal sinüs teşhisi konulup tedavi edilen hastaların dosyaları yaş, cinsiyet, takip süreleri, tedavi sonrası şikayetleri, nüks oranları açısından geriye dönük incelendi. Sonuçları istatistiksel olarak değerlendirildi.

Bulgular

Toplam 70 hasta pilonidal sinüs nedeni ile cerrahi ve sklerozan madde enjeksiyonu ile tedavi edildi. Cerrahi yöntem olarak eksizyon ve primer onarım yapılırken sklerozan enjeksiyonu için %3 aethoxysklerol enjekte edilmiştir.

Operasyon Grubu: Erkek/kız sayıları:30/28 idi. Yaş ortalaması 15 (11-18)’di.  48 akıntı, 7 ağrı, 2 şişlik, 1 apse şikayeti vardı. Ortalama takip süreleri 5 aydı. Operasyon sonrası 6 hastada 7 nüks, 8 hastada 9 postoperatif  dönemde yara yerinde enfeksiyon ile beraber açılma görüldü.

Sklerozan Grubu: Erkek/kız sayıları 8/4 idi. Yaş ortalaması 15.5 (12-17)’di. 11 hastada akıntı, 1 hasta ağrı yakınması ile başvurdu.  İşlem sonrasında nüks  ve apse görülmedi.

İstatistiksel olarak; Student t testi ile cinsiyet, yaş, şikayetlerin dağılımı gruplar homojendi (p=0.54). Bütün nüksler cerrahi grupta görüldü.

Tartışma

Pilonidal sinüs tedavisinde cerrahi girişimler, sklerozan madde enjeksiyonu gibi çeşitli yöntemler kullanılabilir. Skleroterapi uygulanan grupta izlemde komplikasyonların daha az görülmesi  pilonidal sinüslü olgularda tedavi için tercih edilen yöntem olarak öne çıkmaktadır.