Oral Presentation - 15
Traumatic Diaphragmatic Rupture in Children
Background: Very little has been written about this condition in the pediatric age group. The purpose of this study is to share our experience with traumatic diaphragmatic rupture (TDR).
Methods: Between January 2000 and December 2011, data on 22 patients with TDR were analyzed and clinical data were recorded.
Results: Four patients were females and eighteen were males. Mean age was 9.4 years (range: 2-15). TDR was left-sided in twenty (91%) patients and right-sided in two (9%) patients. The mean ISS (Injury Severity Score) was 19 (11– 29). Seven patients (32%) had isolated diaphragmatic injury, while the other fifteen cases had additional associated injuries. Diagnosis was made by chest x-ray alone in the majority of cases, and confirmed rarely suspected cases by multidetector computed tomography. Herniation was seen in 20 patients. Primary suturing and tube thoracostomy were performed in all patients for diaphragmatic rupture. Postoperative complications included ileus (two), intussusception (one), and empyema (one), and one patient was lost intraoperatively.
Conclusions: TDR, while uncommon, should be considered in patients with thoracoabdominal injury. All patients should undergo meticulous examination preoperatively. We believe that where chest x-ray does not provide definitive diagnosis, multidetector computed tomography, including multiplanar reconstruction or volume rendering, may be beneficial to confirm suspicion of diaphragmatic rupture.
Çocuklarda Travmatik diyafragma rüpturü
Amaç
Çocuk yaş grubunda travmatik diyafragma rupture (TDR) hakkında çok az şey yazılmıştır. Bu çalışmanın amacı, travmatik diyafragma rüptürü ile ilgili deneyimlerimizi paylaşmaktır.
Yöntem: Ocak 2000 ile Aralık 2011 tarihleri arasında, TDR’li 22 hastanın verileri analiz edildi ve klinik özellikleri kaydedildi.
Sonuçlar Dört hasta kız ve on sekizi erkek idi. Ortalama yaş 9.4 yıl (2-15) idi. TDR yirmi (91%) hastada sol-taraflı ve iki (% 9) hastada sağ taraflıydı. Ortalama ISS (yaralanma şiddet skoru) 19 (11- 29 ) idi. Yedi hastada (% 32) izole diyafragma yaralanması vardı. Diğer on beş hastada eşlik eden ek organ yaralanmaları vardı. Tanı vakaların çoğunda tek başına PA akciğer grafisi ile kondu nadiren, şüpheli olgularda yapılan çok kesitli bilgisayarlı tomografi ile doğrulandı. Herniasyon 20 hastada görüldü. Tüm hastalarda primer onarım ve tüp torakostomi yapıldı. Postoperatif komplikasyon olarak; ileus (iki), invajinasyon (bir) ve ampiyem (bir) görüldü ve bir hastada ameliyat sırasında kaybedildi.
Sonuç:
TDR nadir olmasına rağmen torakoabdominal yaralanmalı hastalarda düşünülmelidir. Tüm hastalar ameliyat öncesi dikkatli muayene edilmelidir. Biz PA akciğer grafisi ile kesin tanının konmadığı vakalarda, multiplanar rekonstruksiyon veya volume rendering çalışmayı içeren MDCT çekilmesinin, diyafragma rüptürü şüphesini doğrulamak için faydalı olabileceğine inanıyoruz.