TÇCD 2013 31st Annual Congress of Turkish Pediatric Surgical Association

View Abstract

Oral Presentation - 125

EVALUATION OF SURGICAL APPROACH IN URETEROPELVIC JUNCTION OBSTRUCTIONS

Introduction:

 We aimed to evaluate the surgical interventions and the results in children with ureteropelvic junction obstructions  (UPJO).

Patient and Methods:

Demographic data, ages at diagnosis and operation, and pre- and post operative findings of diagnostic methods were documented retrospectively in children operated for UPJO between 2007 and 2012 inclusive.  

Results:

The mean age at operation were 5 years (1.5 months–17 years) in 36 patients who had 39 operations. There were 21 (58%) males, and 15 (42%) females. Nine (25%) patients had antenatal diagnosis. UPJO was left sided in 20 (55%), right sided in 15 (42%), and bilateral in 1 (3%) patient. There were 2 (5%) secondary cases who had previous surgery in other centers. All patients were evaluated by urinary ultrasonography (USG), static and dynamic renal scintigraphies.  Anderson Hynes dismembered pyeloplasty was performed in 25 (70%) patients who had increase in renal pelvic antero-posterior diameters in USG follows and/or obstruction in dynamic scintigraphic studies, and in 7 (19%) patients who developped scars in DMSA scintigraphy with associated loss of function. We were not able to find the preoperative studies of the remaining 4 (11%) patients. In 27 (73%) cases, there was decrease in HN and relieve  of obstruction in dynamic scintigraphic evaluations during follow up. Unfortunately, 2 (5%) patients had no resolution of obstruction, and had secondary operations. The mean follow up time for 29 primary cases were 39 (7-72) months.

Conclusion:

Although the most effective treatment of UPJO in children is done by pyeloplasty, the timing for surgery is still under debate. Early diagnosis, close follow up, and surgery when necessary is recommended in order to prevent irreversible renal damage. Satisfactory results were also obtained with this approach in this series. We propose that early diagnosis and intervention seems to be effective in preventing renal damage in children with UPJO.

ÜRETEROPELVİK BİLEŞKE DARLIKLARINDA CERRAHİ YAKLAŞIMIN DEĞERLENDİRİLMESİ

Giriş:

Üreteropelvik bileşke darlığı (UPBD) olan çocuklarda uygulanan cerrahi girişimler ve sonuçlarının irdelenmesi amaçlandı.

Hastalar ve Yöntem:

2007-2012 yılları dahil UPBD nedeni ile cerrahi girişim uygulanan hastaların demografik verileri, tanı yaşı, ameliyat yaşı ve tanı yöntemlerinin ameliyat öncesi ve sonrası sonuçları geriye dönük olarak değerlendirildi.

Bulgular:

Ortalama ameliyat yaşı 5 (1,5 ay-17) yıl olan 36 hastaya 39 açık cerrahi girişim yapıldı.  Hastaların 21’i erkek (% 58) ve 15’i kızdı (% 42). Hastaların 9’u (%25) antenatal tanıya sahipti. Hastaların 20’sinde (%55) sol, 15’inde (%42)  sağ ve 1 (%3) hastada ise bilateral tutulum vardı. 2 (%5) hasta dış merkezde ameliyat edilmiş ikincil olguydu.Hastalar ultrasonografi (USG), statik ve dinamik renal sintigrafi ile değerlendirildi. USG’de renal pelvis ön-arka çapında izlemde artma olan ve/veya dinamik sintigrafik incelemelerinde obstrüksiyon gözlenen 25 (%70) hastaya ve DMSA’da skar gelişmesi ile beraber fonksiyon kaybı gözlenen 7 (%19) hastaya ‘’Anderson Hynes dismembered piyeloplasti’’ yapıldı. Kalan 4 (%11) hastanın ameliyat öncesi bilgilerine ulaşılamadı. Ameliyatta 11 (%33) hastada aberran damar basısı saptandı.  Ameliyat sonrası izlemde 27 (%73) tarafta HN da azalma ve dinamik sintigrafide obstrüksiyonun kaybolduğu gözlendi. Buna karşın, 2 (%5) tarafta obstrüksiyonun düzelmemesi nedeniyle tekrar piyeloplasti yapıldı. Ameliyat sonrası kayıtlarına ulaşılan 29 primer tarafın ortalama takip süresi 39 (7-72) aydı.

Sonuç:

Çocuklarda UPBD’nin en etkili tedavisi piyeloplasti olmasına rağmen, zamanlaması konusunda tam bir görüş birliği yoktur. UPBD’nin geri dönüşümsüz böbrek hasarına yol açmaması için yakın takip, erken tanı ve gerektiğinde gecikmeden cerrahi tedavisinin yapılması önerilmektedir. Bu seride de aynı yaklaşımla yüksek başarı sağlanmıştır. Tanı ve tedavide geç kalınmamasının olası renal hasarlanmayı engelleyebileceği düşünülmektedir.

Close