Oral Presentation - 1
When we should operate ınfant hydrocele cases?
Aim: Inguinal hernia and hydrocele operations are frequently performed in pediatric surgery clinics and they may constitute half of all cases. Literature data is highly limited about hydrocele surgery. In this study we aimed to detect prevelance of infant hydrocele cases and the duration of spontaneous resolution in a group of patients.
Material and method: Between January 2004-December 2012, we have followed 2028 patients whom were diagnosed as hydrocele during infancy. Number of cases and percentages according to each groups were detected.
Results: Of 95,614 patients who admitted to pediatric surgery clinic, 2028 (2,1%) infants were diagnosed as hydrocele. Hydrocele were bilateral in 63% of patients while 24% had right and 13% had left sided hydroceles. Classification according to clinicopathologic types revealed 84,6% noncommunicating type, 11% cord type, 2.2% communicating type and 0.2% abdominoscrotal type hydrocele cases. During follow up, spontaneous resolution developed in 93% of noncommunicating , 40% of cord and 15% of communicating type hydrocele cases. Mean resolution duration was 9.2±6,37 months for cord types and 10.5±6,33 months for noncommunicating type hydroceles. Due to lack of spontaneous resolution among abdominoscrotal type hydrocele cases, all of them (100%) received elective surgery.
Conclusion: Spontaneous resolution developed in approximately all of (98.6%) noncommunicating hydrocele types within 24 months. Conservative monitoring is a considerable approach for these cases. About 40% of cord hydrocele cases may develop spontaneous resolution and conservative monitoring at least for 12 months is suggested for these patients. Since spontaneous resolution is not encountered among abdominoscrotal hydrocele patients, elective surgery should be performed to these patients immediately.
Yenidoğan Döneminde Tanı Alan Hidrosel Hastalarını Ne Zaman Opere Edelim?
Amaç: İnguinal herni ve hidrosel çocuk cerrahisi kliniğinde en sık yapılan ameliyatlar olup çocuk yaş grubunda yapılan tüm ameliyatların yarıya yakınını oluşturur. Hidrosel ile ilgili literatür bilgisi oldukça sınırlıdır. Bu çalışmada yenidoğan döneminde hidrosel tanısı alan hastaların prevelansı ve spontan rezolusyonun gerçekleştiği yaşın saptanması amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem: Ocak 2004-Aralık 2012 tarihleri arasında yenidoğan döneminde hidrosel tanısı alan 2028 hasta çalışmaya dahil edildi. Hidrosel olgularına ilişkin frekans dağılımları ve olguların sayıları ve gruplar içindeki oranlar belirlendi.
Bulgular: Çocuk cerrahisi polikliniğine başvuran 95,614 hastanın 2028’i (%2,1) yenidoğan döneminde hidrosel tanısı aldı. Hastalarının %63’ünde hidrosel bilateral iken, %24’ünde sağ ve %13’ünde sol taraftaydı. Hastalarının %84,6’sı nonkomünike hidrosel, %11’de kord hidroseli, %2,2’sinde komünike hidrosel, %0,2’sinde abdominoskrotal hidrosel vardı. Nonkomünike hidroselin %93’ü, kord hidroselinin %40’ı, komünike hidroselin %15’i takipte rezolusyana uğradı. Nonkomünike hidroselin ortalama kaybolma yaşı 10,5 ± 6,33 ay iken, kord hidroselinde kaybolma yaşı 9,2 ± 6,37 ay bulundu. Abdominoskrotal hidroselin hiçbirinde takiple kaybolma gözlenmedi ve %100’ü elektif şartlarda opere edildi.
Sonuçlar: Nonkomünike hidroselin tamamına yakını (%98.6) 24 aydan önce spontan kaybolduğu için, bu hastalar 24 aya kadar konservatif olarak takip edilebilir. Kord hidroselinin %40’ının izlemde kaybolması nedeniyle, kord hidroseli ile başvuran hastaların en az 12 ay kadar konservatif olarak takip edilmesi önerilir. Abdominoskrotal hidroselde spontan rezolusyon gözlenmediği için hastalar tanı konar konmaz elektif şartlarda opere edilebilirler.