Oral Presentation - 111
Our surgical experiences in pediatric patients with pilonidal sinus
Aim: Pilonidal sinus disease in pediatric patients is not a rare occurance and its treatmet is controversial. In this study, we aimed to present in the pediatric age group patients who operated for pilonidal sinus in sacrococcygeal region whose rates of age, sex, surgical technique, duration of hospital stay, recovery time and recurrence.
Materials and Methods: Forty-two pediatric patients who operated three different centers with the diagnosis of sacrococcygeal pilonidal sinus were retrospectively analyzed between 2007 to 2014.
Results: Forty-two children was operated in our hospital with a diagnosis of sacrococcygeal pilonidal sinus between 2007 to 2014. Mean age was 15,93 (14-18). Thirty patients (%68.18) were male and 14 patients (%31.82) were female. All the patients had primary disease. It was performed sinus excision totally and closed primarily to 21 patients (50%), Karydakis procedures to 12 patients (28.57%), flap repair to 9 patients (21.42%). As a method of flap was performed V-Y advancement fasciocutaneous flap in the 5 patients (11.9%) and Limberg flap in the 4 patients (9.52%). Mean hospitalization duration were 2 days and healing duration were 17 days. In the 5 patients (11.9%) were appeared recurrence in the average 30-months follow-up (6-72 months). Three of them were boys (%60) and two of them were girls (%40). It had been performed to patients, existing recurrence, closed primarily for 2 patients, Karydakis procedure for 1 patient, flap repair for 2 patients. Patients with recurrence were reoperated and treated with V-Y advancement fasciocutaneous flap for 2 patients, Limberg flap for 2 patients, excision and marsupialization for 1 patient.
Conclusion: In our series, the most frequently applied surgical technique was sinus excision totally and closed primarily. Among the techniques was no difference in terms of hospitalization duration, healing duration and recurrence.
Pilonidal sinüslü pediatrik hastalarda cerrahi deneyimimiz
Amaç: Pilonidal sinüs hastalığı çocuklarda nadir görülen bir hastalık değildir ve tedavisi tartışmalıdır. Bu çalışmada pediatrik yaş grubunda sakrokoksigeal bölge pilonidal sinüs hastalığı nedeniyle opere ettiğimiz hastalarda yaş, cinsiyet, cerrahi teknik, hastanede kalış süresi, iyileşme süresi ve nüks oranlarını sunmayı amaçladık.
Gereç ve Yöntem: 2007-2014 yılları arasında 3 farklı merkezde sakrokoksigeal pilonidal sinüs tanısıyla opere edilen 42 çocuk hasta retrospektif olarak incelendi.
Bulgular: Hastanelerimizde 2007-2014 yılları arasında sakrokoksigeal pilonidal sinüs tanısıyla 42 çocuk opere edildi. Yaş ortalaması 15,93 (14-18) idi. Hastaların 30'u erkek (%68.18), 14'ü (%31.82) kız idi. Hastaların tamamında hastalık primer idi. Cerrahi teknik olarak 21 hastaya (%50) total sinüs eksizyonu ve primer kapama, 12 hastaya (%28.57) karydakis yöntemi ile kapama, 9 hastaya (%21.42) flep yöntemi uygulandı. Flep yöntemi olarak 5 hastada (%11.9) fasiokutanöz V-Y ilerletme flebi, 4 hastada (%9.52) limberg flep yapıldı. Hastaların ortalama hastanede kalış süresi 2 gün, ortalama iyileşme süreleri 17 gün idi. Ortalama 30 aylık takiplerde (6-72 ay) 5 hastada (%11.9) nüks görüldü. Bunların 3'ü erkek (%60), 2'si kız (%40) idi. Nükslerin 2'sine primer kapama, 1'ine karydakis yöntemi, 2'sine flep kapama yöntemi uygulanmıştı. Nüks olan hastalar tekrar opere edilerek 2'si V-Y ilerletme flebiyle, 2'si limberg flebiyle, 1'i eksizyon ve marsupializasyon ile tedavi edildi.
Sonuç: Serimizde en sık uyguladığımız ameliyat tekniği, total sinüs eksizyonu ve primer kapama idi. Teknikler arasında hastanede kalış süresi, iyileşme süresi ve nüks açısından fark bulunmadı.