Poster - 88
Giant parovarian cyst: a case report
VS Erikci, D Payza, Y Örnek, GB Özdemir, İ Genişol, N Malbora, M Hoşgör
Dr. Behçet Uz Children's Hospital, Department of Pediatric Surgery
Paraovarian
cysts are uncommon in children. They vary from small asymptomatic lesions to
larger cysts. A 14-year-old girl with a huge abdominal cystic mass extending
from the symphysis pubis to the epigastric region was admitted to our
department. Clinical examination revealed a manifest bulge of the entire
abdomen. Computed tomography (CT) of the abdomen and pelvis revealed a huge
unilocular smooth surface cyst without septations filling the entire abdominal
cavity. The laboratory work-up was normal, including the LDH, β-HCG, AFP, and
CA-125. Regarding the risk of cyst rupture and limited space within the
abdomen, laparoscopic approach was found to be difficult and the patient
underwent elective surgery with laparatomy. Intraoperatively, there was a huge paraovarian
cyst measuring 40x27x19 cm with a fluid volume of 14 liters extending to the
left fallopian tube and left ovary. The right ovary and fallopian tube was
found to be normal. Due to close proximity to the left fallopian tube, the
giant cyst was excised together with the left fallopian tube and the left ovary
was preserved. Histopathology revealed serous cystadenoma with no solid
components. The postoperative course is eventless and the patient is well.
These masses are usually seen during puberty period but may arise as a neonatal
intraabdominal mass. Careful diagnostic work-up including imaging and tumor
markers with a oncology consultation should be carried out due to the suspicion
of malignancy. In the case of malignancy, open surgical intervention is recommended.
Enucleation of the paraovarian cyst with an attempt of ovarian salvage should
be considered. Preoperative diagnosis of paraovarian cyst is difficult and it
should be included in the differential diagnosis of abdomino-pelvic masses. As
is commonly advocated for ovarian salvage in adnexal torsions, preservation of
the ovary during the surgical intervention if possible may increase the future
reproductive potential of these patients.
Dev parovaryan kist: olgu sunumu
VS Erikci, D Payza, Y Örnek, GB Özdemir, İ Genişol, N Malbora, M Hoşgör
Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Cerrahisi Kliniği
Çocukluk
çağında parovaryan kistler nadir görülmektedir. Küçük asemptomatik lezyonlardan
geniş kistler şeklinde çok değişik boyutlarda olabilmektedir. Bir aydır mevcut
olan simfizis pubisten epigastriuma uzanan dev kistik kitlesi olan 14 yaşında
kız olgu kliniğimize kabul edildi. Klinik bakısında tüm abdomeni dolduran
belirgin abdominal dolgunluk mevcuttu. Yapılan batın ve pelvik BT’de dev,
uniloküler, düzgün yüzeyli ve septasyonu olmayan tüm abdominal kaviteyi
dolduran kistik kitle saptandı. LDH, β-HCG, AFP ve CA-125’i de içeren tüm
laboratuvar çalışmaları normaldi. Abdomendeki kısıtlı hacim ve kist rüptürü
tehlikesi nedeni ile laparoskopik yaklaşım tehlikeli bulunarak açık laparotomi
uygulandı. İntraoperatif olarak ebatları 40x27x19 cm ve 14 litre sıvı içeriği
olan sol over ve tubaya uzanan dev parovaryan kist saptandı. Sağ over ve fallop
tüpü normaldi. Sol fallop tüpüne yakın komşuluk nedeni ile dev kist sol over
korunarak sol tuba ile birlikte total olarak çıkarıldı. Histopatolojik inceleme
solid komponenti olmayan seröz kistadenom olarak rapor edildi. Ameliyat sonrası
gidişat sorunsuz olup olgu iyi durumdadır. Parovaryan kistler genellikle
puberte döneminde gözlenmekle beraber neonatal abdominal kitleler şeklinde de
izlenebilirler. Malignite şüphesi nedeni ile görüntüleme yöntemleri ve tümör
markerleri ile onkoloji konsültasyonunu da içeren dikkatli tanısal çalışma
gereklidir. Malignite durumunda, açık cerrahi girişim önerilmektedir. Bu
olgularda overin korunduğu parovaryan kistin enükleasyonu önerilmektedir.
Parovaryan kistlerde preoperatif tanı güç olup, bu klinik durum abdomino-pelvik
kitlelerin ayırıcı tanısında akılda tutulmalıdır. Adneksiyal torsiyonlardaki
gibi overleri koruyucu yaklaşımın uygulandığı cerrahi uygulamalar, bu olguların
ileri dönemdeki üreme potansiyellerini arttırabilir.