Poster - 158
Thoracoscopic Management of Pulmonary Sequestration
F Khanmammadov, B Türedi, F Mammadov, G Göllü, M Bingöl Koloğlu
Ankara University, School of Medicine, Department of Pediatric Surgery
Introduction: Extrapulmonary sequestration is a non-functional mass.
It has an aberrant systemic arterial blood supply which is not connected with
tracheobronchial system. If not resected it can be complicated with infecton.
In this video presentation, we aimed to present the technical details of
thoracoscopic excision of pulmonary sequestration procedure.
Case: Computer Tomography(CT) revealed a cystic lesion
which has a systemic vascular blood supply in the posterior inferior segment of
the right lung of a newborn, diagnosed to
have lung cyst in intrauterine sixth month,.Thoracoacopic excision is performed
with a prediagnosis of pulmonary sequestration. After ligation of the feding vessels
of the cystic mass, we excised the lesion by ligasure. Operation time was
thirty minutes and there was no intraoperative or postoperative complication.
Histopathological examination of the lesion revealed pulmonary sequestration.
Result:Thoracoscopic management is a gold standard technique
which is minimal invasive and better for postoperative patient comfort for
thoracic pathologies in pediatric population.
Pulmoner SekestrasyonunTorakoskopik Sağaltımı
F Khanmammadov, B Türedi, F Mammadov, G Göllü, M Bingöl Koloğlu
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı
Giriş: Ekstralobar pulmoner sekestrasyon
akciğer dokusunun trakeobronşiyal sistemle bağlantısı olmadan anormal sistemik
arteryel sistem ile kanlanan fonksiyon göstermeyen akciğer kitlesi ile
karşımıza çıkar. Çıkarılmadığı takdirde enfekte olup komplike hale gelebilir.Bu
video sunumunda ekstralober sekestrasyonda torakoskopik yaklaşımın teknik
ayrıntılarının sunulması amaçlandı.
Olgu: İntrauterin
6.ayda akciğerde kistik kitle saptanan erkek çocuğun, doğum sonrası çekilen tomografisinde sağ
akciğer alt lobun posterior bazalinde sistemik besleyici vasküler yapıya sahip
kistik lezyon görüldü. Pulmoner sekestrasyon ön tanısı ile torakoskopik eksizyon
planlanarak girildi. Lezyonun besleyici damarları bağlandıktan sonra lezyon
damar mühürleme cihazı ile eksize edildi. Ameliyat süresi 30 dk olup ameliyat
sırasında ya da sonrasında herhangi bir komplikasyona rastlanmadı. Göğüs tüpü
ameliyat sonrası birinci gün çekilerek çocuk taburcu edildi. Histopatolojik
incelemesi pulmoner sekestrasyonla uyumlu saptandı.
Sonuç:
Çocuklarda toraks patolojilerinin ayrıcı tanısı ve tedavisinde torakoskopik
yaklaşım minimal invaziv olması ve ameliyat sonrası hasta konforu açısından
deneyimli merkezlerde altın standart kabul edilmektedir.