Experiences in extracorporeal membrane oxygenation in congenital diaphragmatic hernia
T Soyer*, S Ekinci*, S Kesici**, M Tanyıldız**, F Yetimakman**, B Bayrakçı**, O Korun***, U Kumbasar***, E Dikmen****, Ş Yiğit*****, İ Karnak*, F Andıran*, AÖ Çiftçi*, M Yurdakök*****, FC Tanyel*
*Hacettepe University Faculty of Medicine Department of Pediatric Surgery
**Hacettepe University Faculty of Medicine Department of Pediatrics, Pediatric Intensive Care Unit
***Hacettepe University Faculty of Medicine Department of Cardiovascular Surgery
****Hacettepe University Faculty of Medicine Department of Thoracic Surgery
*****Hacettepe University Faculty of Medicine Department of Pediatrics, Neonatology Unit
Aim: To
present the clinical and surgical experiences in extracorporeal membrane oxygenation
(ECMO) in patients with congenital diaphragmatic hernia (CDH). Methods:
Patients with CDH who underwent ECMO were evaluated for birth weight and week,
localization of hernia, hernia, ECMO indications, time to ECMO ventilation and
duration of ECMO, results of surgical treatment and complications. Results: Four
patients with mean birth week of 37.5 weeks (37-38) and mean birth weight of
3380g (3210-3850g) were included. Male-female ratio is 1:3. Hernia was left
sided in 3 patients and right sided in one patient. Although patients received
conventional ventilation and treatment of pulmonary hypertension (nitric-oxide,
ileomedin, sildenafil) underwent aorta-atrium cannulation for ECMO with a mean
time of 2days (1-4days) with abnormal blood gases, oxigenation and pulmonary
pressures. Blood gases before ECMO showed mean pH;7.11 (6.63-7.35), PCO2;65.5
(49-83), P02;54.7(36-72) and O2 saturation 81% (74%-88%). When pulmonary
pressures were evaluated mean right pulmonary arterial pressure was 59.7mmHg
(55-65). CDH were repaired with polytetraflouroethylenne patch via thoracotomy
in one case and with laparotomy in three cases during ECMO cannulation. Mean
ECMO ventilation time was 34.75 days (11-83 days). One of the cases is still on
ECMO at 29th day. During follow-up, two patients developed ischemic bowel
perforation and operated with ileostomy in once case and primary suture repair
in other. One patient had bleeding and pneumothorax during ECMO ventilation.
Patient who underwent ileostomy was died because of sepsis at 15th ECMO day.
Three of the cases survived and two of them have still conventional ventilation
support (mean 47 days). Conclusion: Initial
experiences showed that ECMO is a promising alternative treatment in patients
who did not respond to conventional ventilation methods and pulmonary
hypertension treatment. Improvement in experiences in ECMO ventilation and
development of clinical protocols may reveal decreased ECMO complications and mortality
rate in CDH patients.
Doğumsal diyafram hernisinde ekstrakorporiyal membran oksijenasyon (EKMO) deneyimleri
T Soyer*, S Ekinci*, S Kesici**, M Tanyıldız**, F Yetimakman**, B Bayrakçı**, O Korun***, U Kumbasar***, E Dikmen****, Ş Yiğit*****, İ Karnak*, F Andıran*, AÖ Çiftçi*, M Yurdakök*****, FC Tanyel*
*Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı
**Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Yoğun Bakım Ünitesi
***Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı
****Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı
*****Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Yenidoğan Bilim Dalı
Amaç: Doğumsal diyafram hernisi (DDH)
nedeniyle ekstrakorporiyal membran oksijenasyon (EKMO) yapılan olgularda klinik
ve cerrahi deneyimlerimizin sunulması amaçlanmıştır.Gereç ve yöntem: DDH nedeniyle EKMO
yapılan olgular doğum haftası ve ağırlıkları, herninin yerleşim yeri, EKMO
endikasyonları, EKMO’ya geçiş ve kalış süreleri, cerrahi onarım sonuçları ve
EKMO komplikasyonları açısından irdelenmiştir.Bulgular: Çalışmaya doğum haftası
ortalaması 37.5 (37-38 hafta) ve ortalama doğum ağırlığı 3380 g (3210-3850 g)
olan 4 olgu alınmıştır. Erkek kız oranı 1:3’dür. Bir olguda sağ, 3 olguda sol
herni tespit edilmiştir. Doğumdan itibaren konvansiyonel ventilasyon yöntemleri
ve pulmoner hipertansiyon tedavisi (nitrik oksit, iliomedin, sildenafil)
yapılmasına rağmen kan gazları, oksijenasyonu ve pulmoner basınçları düzelmeyen
hastalara ortalama postnatal 2. günde (1-4 gün) EKMO için atrium-aorta
kanülasyonu yapılmıştır. EKMO öncesi kan gazları incelendiğinde ortalama pH 7,11
(6,63-7,35), PCO2 65,5 (49-83), P02 54,7(36-72) ve O2 satürasyonu %81
(%74-%88)’dir. Pulmoner basınçlar incelendiğinde; ortalama sağ pulmoner arter
basıncı 59,7 mmHg (?)(55-65)’dır. EKMO kanülasyonu sırasında, 1 olguda
torakatomi diğer 3 olguda laparatomi ile, politetrafloroetilen yama kullanılarak
diyafram onarımı yapılmıştır. EKMO’da ortalama kalış süresi 34,75 gündür (11-83
gün). Bir olgu halen EKMO’nun 29. gününde izlemdedir. İzlem sırasında iki
olguda iskemik barsak perforasyonu gelişmiş biri ileostomi yapılarak, diğeri primer
sütür ile onarılmıştır. Bir olguda kanama ve pnömotoraks gelişmiştir. İleostomi
açılan olgu sepsis nedeniyle EKMO’nun 15. gününde kaybedilmiştir. Diğer üç olgu
sağ olup, EKMO’dan ayrılan iki olgu halen konvansiyonel ventilasyon ile
desteklenmektedir (ortalama 47 gün).Sonuç: İlk deneyimler konvansiyonel
ventilasyon ve pulmoner hipertansiyon tedavilerine rağmen pulmoner basınçları
düzelmeyen olgularda EKMO ile ventilasyon desteğinin etkin bir tedavi
alternatifi olduğunu ortaya koymaktadır. EKMO ile ilgili deneyimlerin artması
ve klinik protokollerinin geliştirilmesi EKMO’ya bağlı komplikasyonların azalmasına
ve DDH’de mortalitenin azaltılmasına olanak sağlayabilir.