TÇCD 2015 33rd Annual Congress of Turkish Pediatric Surgical Association

View Abstract

Oral Presentation - 7

Active observation in diagnosing acute appendicitis: is it still effective and up-to-date?

G Gerçel*, Ç Ulukaya Durakbaşa*, E Özatman*, A Yıkılmaz**, M Mutuş*, H Okur*
*Istanbul Medeniyet University Göztepe Training and Research Hospital, Department of Pediatric Surgery
**Istanbul Medeniyet University Göztepe Training and Research Hospital, Department of Radiology

Introduction and Aim:

Active observation combined with physical examination in differential diagnosis of acute abdomen is known to be effective in pediatric surgical practice. However, the number of prospective studies is limited. Moreover, diagnostic CT examinations are being performed in increasing numbers over the years. This study aims to detect the effectiveness of active observation in diagnosing acute appendicitis and also to question the widespread use of CT scanning.

 

Patients and Methods:

After obtaining ethical committee approval, children acute abdominal findings were enrolled in this prospective study over a year.

 

Results:

There were 357 patients. Among these, 128 (36%) were girls and 229 (64%) boys. The median age was 12 (1-18) years. Those who applied with abdominal pain and/or nausea/vomiting in addition to physical examination findings consistent with acute abdomen were hospitalized. Serial physical examinations were done. 339 (95%) patients underwent ultrasonographic (USG) examination. A total of 7 patients had CT scanning done elsewhere among the 18 who did not have USG examination. The remaining 11 patients were operated on without further investigations. CT scanning was done in a total of 28 (8%) patients out of which 21 was taken elsewhere. 265 (74%) patients were operated on. The mean hospitalization period was 1.8 (± 0.7) days in 92 (26%) non-operated patients.  Among these 45 (49%) had initial imaging findings compatible with acute appendicitis. Their follow-up examinations were not compatible with acute appendicitis. A telephone survey was done in 85 non-operated patients after discharge. A total of 119 (44%) patients had complicated appendicitis. The average time interval from admission to surgery was 6.8 (±7.3) hours in acute and 7.9 (±7.4) hours in complicated appendicitis with no significant difference. The negative appendectomy rate was 4% (11/265). Among these, four patients had other surgical pathologies.  

 

Conclusion:

Centers that use CT scanning elaborately emphasize early and accurate diagnosis. The present study showed that active observation combined with USG when necessary do not increase the complication risks and also keeps the negative appendectomy rate within acceptable limits. CT scanning should be reserved only for some selected cases. 

Akut apandisit tanısında aktif izlem ile değerlendirme: hala etkin ve güncel midir?

G Gerçel*, Ç Ulukaya Durakbaşa*, E Özatman*, A Yıkılmaz**, M Mutuş*, H Okur*
*İstanbul Medeniyet Üniversitesi Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı
**İstanbul Medeniyet Üniversitesi Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Radyoloji Anabilim Dalı

Giriş ve Amaç:

Çocuk cerrahisi pratiğinde akut karın ayırıcı tanısında aktif gözlem ve fizik muayenenin etkin olduğu bilinir. Ancak, konuyla ilgili yapılmış prospektif çalışma sayısı çok azdır. Ayrıca, yıllar içinde giderek artan oranlarda tanısal BT çekilmeye başlanmıştır. Bu çalışmada akut batın ile uyumlu bulgularla başvuran hastalarda aktif izlem ve seri muayene ile tanı koymanın etkinliğinin değerlendirilmesi ve bilgisayarlı tomografinin (BT) yaygın kullanımının sorgulanması amaçlandı.

Hastalar ve Yöntem:

Etik kurul onayıyla bir yıl süresince akut batın ile uyumlu klinik bulgularla başvuran çocuklar prospektif çalışmaya alındı.

Bulgular:

Toplam 357 hastanın 128'i (%36) kız ve 229'u (%64) erkekti. Yaş ortancası 12 (1-18) yıldı. Karın ağrısı ve/veya bulantı-kusma ile başvuran ve fizik muayenelerinde akut batın ile uyumlu bulguları olan çocuklar yatırılarak izleme alındı; aralıklı fizik muayeneleri tekrarlandı. Ayrıca 339’unda (%95) ultrasonografiyle (USG) değerlendirme yapıldı. USG yapılmayan 18 (%5) hastanın 7’sı dış merkezde çekilmiş BT ile başvurmuştu. Kalan 11 hastada görüntüleme yapılmadan ameliyat kararı verildi. Toplamda 28 (%8) hasta BT ile değerlendirildi. Bunların 21’i dış merkezde çekilmişti. 357 hastanın 265'i (%74) ameliyat edildi. Cerrahi patoloji düşünülmeyen 92 (%26) hasta ortalama 1,8 (±0,7) günde taburcu edildi. Bu hastaların 45' inde (%49) akut apandisit ile uyumlu görüntüleme bulguları varken takiplerinde klinik bulgular uyumsuzdu. Ameliyat edilmeyen hastaların 85’ine uzun dönemde telefon takibi yapıldı. Ameliyat edilen hastaların 119’unda (%44) komplike apandisit vardı. Akut apandisit tanılı hastaların ortalama ameliyata alınma süreleri 6,8 (±7,3) saat, komplike apandisit tanılı hastaların ise 7,9 (±7,4) saatti ve iki grup arasında anlamlı fark saptanmadı. Negatif appendektomi oranı %4’tü (11/265). Bu hastaların 4’ünde farklı cerrahi patolojiler saptandı.

Sonuç:                            

BT’ yi yaygın uygulayan merkezler erken ve doğru tanıya vurgu yapmaktadır. Bu çalışma, aktif izlem ve gereğinde USG desteğinin komplikasyon gelişimi riskini artırmadığını, ayrıca negatif appendektomi oranını da kabul edilebilir sınırlarda tuttuğunu göstermiştir. Özellikle çocuklarda içerdiği yüksek radyasyon nedeniyle BT’ nin ancak seçilmiş olgularda uygulanması gerektiği sonucu çıkarılmıştır. 

Close