Oral Presentation - 7
Active observation in diagnosing acute appendicitis: is it still effective and up-to-date?
G Gerçel*, Ç Ulukaya Durakbaşa*, E Özatman*, A Yıkılmaz**, M Mutuş*, H Okur*
*Istanbul Medeniyet University Göztepe Training and Research Hospital, Department of Pediatric Surgery
**Istanbul Medeniyet University Göztepe Training and Research Hospital, Department of Radiology
Introduction and Aim:
Active observation combined with
physical examination in differential diagnosis of acute abdomen is known to be
effective in pediatric surgical practice. However, the number of prospective
studies is limited. Moreover, diagnostic CT examinations are being performed in
increasing numbers over the years. This study aims to detect the effectiveness
of active observation in diagnosing acute appendicitis and also to question the
widespread use of CT scanning.
Patients and Methods:
After obtaining ethical committee
approval, children acute abdominal findings were enrolled in this prospective
study over a year.
Results:
There were 357 patients. Among these, 128 (36%) were girls and 229 (64%)
boys. The median age was 12 (1-18) years. Those who applied with abdominal pain
and/or nausea/vomiting in addition to physical examination findings consistent
with acute abdomen were hospitalized. Serial physical examinations were done. 339
(95%) patients underwent ultrasonographic (USG) examination. A total of 7
patients had CT scanning done elsewhere among the 18 who did not have USG
examination. The remaining 11 patients were operated on without further
investigations. CT scanning was done in a total of 28 (8%) patients out of
which 21 was taken elsewhere. 265 (74%) patients were operated on. The mean
hospitalization period was 1.8 (± 0.7) days in 92 (26%) non-operated patients. Among these 45 (49%) had initial imaging
findings compatible with acute appendicitis. Their follow-up examinations were
not compatible with acute appendicitis. A telephone survey was done in 85
non-operated patients after discharge. A total of 119 (44%) patients had
complicated appendicitis. The average time interval from admission to surgery
was 6.8
(±7.3) hours in acute and 7.9
(±7.4) hours in complicated appendicitis with no significant difference. The negative
appendectomy rate was 4% (11/265). Among these, four patients had other surgical
pathologies.
Conclusion:
Centers that use CT scanning
elaborately emphasize early and accurate diagnosis. The present study showed
that active observation combined with USG when necessary do not increase the
complication risks and also keeps the negative appendectomy rate within
acceptable limits. CT scanning should be reserved only for some selected cases.
Akut apandisit tanısında aktif izlem ile değerlendirme: hala etkin ve güncel midir?
G Gerçel*, Ç Ulukaya Durakbaşa*, E Özatman*, A Yıkılmaz**, M Mutuş*, H Okur*
*İstanbul Medeniyet Üniversitesi Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı
**İstanbul Medeniyet Üniversitesi Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Radyoloji Anabilim Dalı
Giriş ve Amaç:
Çocuk cerrahisi pratiğinde
akut karın ayırıcı tanısında aktif gözlem ve fizik muayenenin etkin olduğu
bilinir. Ancak, konuyla ilgili yapılmış prospektif çalışma sayısı çok azdır.
Ayrıca, yıllar içinde giderek artan oranlarda tanısal BT çekilmeye başlanmıştır.
Bu çalışmada akut batın ile uyumlu bulgularla başvuran hastalarda aktif izlem
ve seri muayene ile tanı koymanın etkinliğinin değerlendirilmesi ve
bilgisayarlı tomografinin (BT) yaygın kullanımının sorgulanması amaçlandı.
Hastalar ve Yöntem:
Etik kurul onayıyla bir yıl
süresince akut batın ile uyumlu klinik bulgularla başvuran çocuklar prospektif çalışmaya
alındı.
Bulgular:
Toplam 357 hastanın 128'i
(%36) kız ve 229'u (%64) erkekti. Yaş ortancası 12 (1-18) yıldı. Karın ağrısı
ve/veya bulantı-kusma ile başvuran ve fizik muayenelerinde akut batın ile uyumlu
bulguları olan çocuklar yatırılarak izleme alındı; aralıklı fizik muayeneleri
tekrarlandı. Ayrıca 339’unda (%95) ultrasonografiyle (USG) değerlendirme
yapıldı. USG yapılmayan 18 (%5) hastanın 7’sı dış merkezde çekilmiş BT ile
başvurmuştu. Kalan 11 hastada görüntüleme yapılmadan ameliyat kararı verildi.
Toplamda 28 (%8) hasta BT ile değerlendirildi. Bunların 21’i dış merkezde
çekilmişti. 357 hastanın 265'i (%74) ameliyat edildi. Cerrahi patoloji
düşünülmeyen 92 (%26) hasta ortalama 1,8 (±0,7) günde taburcu edildi. Bu
hastaların 45' inde (%49) akut apandisit ile uyumlu görüntüleme bulguları varken
takiplerinde klinik bulgular uyumsuzdu. Ameliyat edilmeyen hastaların 85’ine
uzun dönemde telefon takibi yapıldı. Ameliyat edilen hastaların 119’unda (%44) komplike
apandisit vardı. Akut apandisit tanılı hastaların ortalama ameliyata alınma
süreleri 6,8 (±7,3) saat, komplike apandisit tanılı hastaların ise 7,9 (±7,4) saatti
ve iki grup arasında anlamlı fark saptanmadı. Negatif appendektomi oranı %4’tü
(11/265). Bu hastaların 4’ünde farklı cerrahi patolojiler saptandı.
Sonuç:
BT’ yi yaygın uygulayan
merkezler erken ve doğru tanıya vurgu yapmaktadır. Bu çalışma, aktif izlem ve
gereğinde USG desteğinin komplikasyon gelişimi riskini artırmadığını, ayrıca negatif
appendektomi oranını da kabul edilebilir sınırlarda tuttuğunu göstermiştir.
Özellikle çocuklarda içerdiği yüksek radyasyon nedeniyle BT’ nin ancak seçilmiş
olgularda uygulanması gerektiği sonucu çıkarılmıştır.