Oral Presentation - 63
Management of trauma patients in childhood
K Karadeniz Cerit*, T Abdullayev*, R Ergelen**, G Kıyan*, T Dağlı*
*Marmara University School of Medicine, Department of Pediatric Surgery
**Marmara University School of Medicine, Deparment of Radiology
Aim: We retrospectively analyzed our experience with the trauma patients admitted to our emergency unit.Material and methods: Hospital charts of the patients were analyzed during the period of 23.02.2012-15.07.2015. The data collected included; patient characteristics, injury mechanism, injured organ, grade of injury, transfusion requirement, type of treatment, length of stay in intensive care unit.
Results: 129 patients were hospitalized in our clinic. 89 were male and 40 were female. The age of the patients ranged between 6months-18 years (mean 9,29). Motor vehicle accidents, falls, bike and bicycle accidents were the causes of injuries. Associated injuries included head(2), orthopedic(10), skin lacerations(10). 7 patients underwent laparotomy; splenectomy(2), packing(2), liver laceration repair(1), stomach perforation repair(2), duodenal perforation repair(1) were performed. 2 patients died during preoperative period and 1 patient died after surgery in the postoperative period.
Conclusion: The rapid evaluation of of trauma patients’ in the emergency unit is critically important in mortality rates. The success rate of conservative treatment is 93% in patients with liver and splenic injury in our intensive care unit with close follow-up and hemodynamic stabilization.
Çocukluk çağında travma hastalarına yaklaşım
K Karadeniz Cerit*, T Abdullayev*, R Ergelen**, G Kıyan*, T Dağlı*
*Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı
**Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Radyoloji Anabilim Dalı
Amaç: Bu çalışmada travma nedeniyle acil servise başvuran ve kliniğimizde takip edilen hastalar ile ilgili deneyimlerimiz irdelenmiştir.Gereç ve yöntem: 23.02.2012-15.07.2015 tarihleri arasında acil servisimize başvuran ve tarafımızca değerlendirilen travmalı olgular geriye dönük olarak incelendi. Olguların yaşları, cinsiyetleri, travmanın şekli, etkilenen organ sistemi, yoğun bakımda kalış süresi, serviste kalış süresi, kan transfüzyonu ihtiyacının olması, radyolojik değerlendirmesi, cerrahi işlem gereken olgular incelendi.
Bulgular: Acil servisimize travma nedeniyle başvuran hastaların 129’u yatarak tedavi edilmiştir. Hastaların 89’u (%68) erkek, 40’ı (%32) kız idi. Hastaların yaş ortalaması 9,29 yaş (6 ay-18 yaş) idi. Travma şekli olarak 27 hastada araç dışı trafik kazası (ADTK), 4 hastada araç içi trafik kazası (AİTK), 52 hastada yüksekten düşme, 13 hastada motorsikletten/bisikletten düşme, 18 hastada delici-kesici alet yaralanması, 15 hastada ise diğer nedenler izlendi. Travma nedeniyle başvuran hastaların 89’unda batın travması, 48’inde toraks travması, 5’inde perianal bölgede travma izlendi. Batın içinde etkilenen organlarda da sırasıyla dalak (39), karaciğer (36), böbrek (7), mide (2), duodenum (1), pancreas (1) idi. 10 hastada ortopedik, 10 hastada derin cilt laserasyonları, 2 hastada ise cranial problemler eşlik etmekteydi. Hastalar acil servisteki ilk değerlendirmelerinin ardından yapılan radyolojik görüntülemesi, aynı radyolog tarafından değerlendirilmesiyle çocuk cerrahisi yoğun bakım ünitemize alındı. Yoğun bakımda hastaların hemodinamik olarak stabilizasyonu sağlanarak, Hb, AST, ALT, amilaz’ı da içeren laboratuvar tetkikleri takibi yapıldı. Hemodinamik olarak stabilizasyonu sağlanamayan 7 hastada acil cerrahi kararı alındı. Splenektomi(2), karaciğere packing(2), karaciğer laserasyonu tamiri(1), mide perforasyonu tamiri(2), duodenal perforasyon tamiri(1) uygulandı. Torakotomi(1), tüp torakostomi(26) uygulandı. Cerrahi öncesi(2), cerrahi sonrası(1) hasta kaybedildi. Hastaların yoğun bakım ünitesinde ortalama yatış süresi 2,5 gün, serviste ise 6,3 gündü.
Sonuç: Travma nedeniyle başvuran hastaların mortalite ve morbidite oranlarının düşürülmesinde acil servisteki hızlı değerlendirme önem taşımaktadır. Erken dönemde yoğun bakım ünitemizde yapılan yakın takip ve hemodinamik stabilizasyon ile karaciğer ve dalak travması olan olgularımızda konservatif tedavi ile 93% oranında başarı sağlanmıştır.