Oral Presentation - 5
THE COMPARISON OF GASTRIC TRANSPOSITION AND COLOESOPHAGOPLASTY FOR ESOPHAGEAL REPLACEMENT
E Divarcı, Z Dökümcü, B Toker, C Özcan, A Erdener
Ege University Faculty of Medicine, Department of Pediatric Surgery
Aim of the study: In this study, we aimed to report the results
of gastric transposition and coloesophagoplasty for esophageal replacement.
Methods: We retrospectively analysed the medical records
of children who underwent esophageal replacement in our clinic between 2005 and
2015.
Results: 38 patients underwent gastric transposition
(GT) (19 patients) or coloesophagoplasty (CE) (19 patients). The preferred
technique was CE before 2012 and GT after 2012. All of the patients had
corrosive esophageal stricture in CE group. In GT group, diagnosis was
esophageal atresia (14) or corrosive esophageal stricture (5). Mean operation
age was 3.2±2.3 years in GT and 7.9±4.1 years in CE group. The treatment period
before replacement was 17.4±15.7 months in GT and 29.4±32 months in CE group.
The preferred route for graft transport was retrosternal or posterior
mediastinal. GT was performed at one- stage. Although in CE group, one- stage
(9 patients) or two-stage procedures were required. Coloesophagoplasty was
tried in two patients before gastric transposition in GT group. Colonic
necrosis was occurred in one of them. The other’s colon was not suitable for
transport due to insufficient vascular feeding. Major bleeding was seen in one patient
in each group and necessitated sternotomy for hemostasis. The rate of anastomotic
stricture was similar in both group (15%). The anastomotic leakage rate was 21%
in GT and 16 % in CE group. None of the leaks required surgical revision. No mortality
was seen and all of them could feed orally after the procedures.
Discussion: The esophageal replacement may be necessary in
treatment of corrosive esophageal strictures or long gap esophageal atresia.
The transport of the colon can compromise vascular feeding of the graft.
Gastric transposition is preferred primarily in our clinic due to the
advantages according to coloesophagoplasty with strong vascular feeding as a one-
stage procedure.
ÖZOFAGUS REPLASMANINDA GASTRİK TRANSPOZİSYON VE KOLOÖZOFAGOPLASTİNİN KARŞILAŞTIRILMASI
E Divarcı, Z Dökümcü, B Toker, C Özcan, A Erdener
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı
Amaç: Bu çalışmada özofagus replasmanı amacıyla uygulanan gastrik transpozisyon ve koloözofagoplasti operasyonlarının sonuçlarının karşılaştırılması amaçlandı.
Yöntem: Kliniğimizde 2005- 2015 tarihleri arasında özofagus replasmanı uygulanan hastaların kayıtları geriye dönük olarak incelendi.
Bulgular: Toplam
38 hastaya (24 E, 14 K) özofagus replasmanı uygulandı. Hastalar gastrik
transpozisyon (GT) (19 hasta) ve koloözofagoplasti (KÖ) (19 hasta) olarak iki
gruba ayrıldı. Özofagus replasmanında 2005- 2012 yılları arasında
koloözofagoplasti, 2012’den sonra gastrik transpozisyon tercih edildi. KÖ
grubundaki tüm hastaların primer tanısı koroziv özofagus darlığıydı. GT
grubundaki hastaların ise 14’ünde özofagus atresizi, beşinde koroziv özofagus
darlığı mevcuttu. Ortalama operasyon yaşı GT grubunda 3,2±2,3 yaş, KÖ grubunda
7,9±4,1 yaştı. Replasman öncesi tedavi süresi GT grubunda 17,4±15,7 ay iken, KÖ
grubunda 29,4 ±32 aydı. Replasmanda koroziv özofagus darlığında retrosternal
yol, özofagus atrezili hastalarda ise öncelikle posterior mediasten tercih
edildi. Replasman GT grubundaki hastaların tümünde tek seansta yapıldı. KÖ
grubundaki hastalarda ise tek (9 hasta) veya çift seansta (10 hasta)
uygulanabildi. GT grubundaki iki hastada öncesinde koloözofagoplasti
denenmişti. Bir hastada ilk seans sonrası kolon nekrozu gelişti. Diğer hastada
ise operasyon sırasında kolonun damarlarının dolaşıma yetmeyeceği düşünülerek
koloözofagoplastiden vazgeçildi. GT grubunda operasyon sırasında üç hastada ek
anomali saptanarak tedavi edildi (anüler pankreas, meckel divertikülü, kolelitiazis).
İntraoperatif komplikasyon olarak her iki grupta birer hastada ciddi kanama
gelişti ve sternotomi yapılarak kanama kontrol altına alındı. Operasyon sonrası
izlemde anastomoz darlığı her iki grupta eşit oranda gözlendi (%15). Anastomoz
kaçağı GT grubundaki hastaların % 21’inde, KÖ grubundaki hastaların ise %16’sında
gelişti. Tüm hastalarda ek girişime gerek kalmadan kaçaklar kapandı. Hiçbir
hastada mortalite gelişmedi. İzlemde tüm hastalarda oral alım sağlandı.
Sonuç: Koroziv özofagus darlığı veya uzun aralıklı özofagus atrezisi tedavisinde özofagus replasmanı gerekli olabilmektedir. Koloözofagoplastide boyuna taşınan kolonun dolaşımı ile ilgili sorunlarla karşılaşılabilmektedir. Gastrik transpozisyon tek seansta uygulanabilmesi ve replase edilen organın dolaşımının daha iyi olması nedeniyle kliniğimizde son yıllarda öncelikle tercih edilmektedir.