Oral Presentation - 22
Shunt surgery for portal hypertension in children
O Ergün*, Z Dökümcü*, M Karakoyun**, E Divarcı*, A Çelik*
*Ege University Faculty of Medicine, Department of Pediatric Surgery
**Ege University Faculty of Medicine, Department of Pediatrics, Division of Pediatric Gastroenterology
Background:Portal hypertension (PH) in
children is associated with high rate of morbidity and mortality, and its surgical
managament requiring teamwork and expertise is challenging. The aim of this
study is to reveal the role of shunt surgery in the management of PH in
children.
Method:Hospital records of children who had
undergone shunt surgery for PH between 2006-2015 were reviewed, overall
outcomes were evaluated, and efficiency of two major surgical techniques (Rex and splenorenal shunts; SRS) were compared.
Results:Forty nine consecutive patients (46
pre-hepatic,3 hepatic PH) had undergone total of 58 shunt procedures. Primary
procedures included Rex (n=17,mean age=124±64 months), SRS (24 distal,3
side-to side, and 2 proximal,mean age=117±44 months), mesocaval(n=1), and
portocaval(n=2) shunts as appropriate. Mean follow-up was 43.3 months. Most
common complication was thrombosis of the graft in 12 and stenosis in one of 17
Rex shunts. Stenosis was managed by transhepatic dilatation. Four of 12
thrombosed patients received salvage SRS whereas 5 patients were managed by
revision of the Rex shunt; one of which was re-thrombosed and required further
management by SRS. All of the SRS's were functional and did not require any
additional intervention. There was one mortality in the SRS group which was
performed as an emergency procedure for hemorrhagic shock due to massive
variceal bleeding, and the patient was lost in the early postoperative period
due to disseminated intravascular coagulopathy.
Conclusion:Shunt surgery has an important role
to reduce mortality and morbidity in the treatment of PH. Rex shunt may be the
procedure of choice with its physiological nature in limited number of
patients; however, patient selection is critical and thrombosis rate seems to
be higher than reported. SRS's may successfully be performed in patients who
are not appropriate for Rex shunt or as a primary procedure or a salvage
surgery for shunt dysfunction.
Çocuklarda portal hipertansiyonda şant cerrahisi
O Ergün*, Z Dökümcü*, M Karakoyun**, E Divarcı*, A Çelik*
*Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı
**Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD, Pediatrik Gastroenteroloji BD
Amaç: Çocuklarda portal
hipertansiyon (PH) yüksek oranda morbidite ve mortaliteye sahiptir ve cerrahi
tedavisi deneyimli bir takım çalışması gerektirir. Bu çalışmanın amacı
çocuklarda PH tedavisi sonuçlarımızın ortaya konması amaçlanmıştır.
Hastalar ve yöntem: Kliniğimizde
2006-2015 yılları arasında PH nedeniyle şant cerrahisi uygulanmış hastaların
hastane kayıtları geriye dönük olarak incelendi. Tüm sonuçlar değerlendirilerek iki başlıca
cerrahi teknik olan Rex (RŞ) ve splenorenal şant (SRŞ) tedavi sonuçları
karşılaştırıldı.
Bulgular: Yaşları 2 ile 24
arasında değişen ardışık 49 hastaya (46 prehepatik, 3 hepatik PH) toplam 59
şant prosedürü uygulandı. Primer prosedürleri sıklık sırasına göre SRŞ (n=29,
24 distal, 3 yan yana, 2 proksimal), RŞ (n=17), portokaval (n=2) ve mezokaval
(n=1) şant oluşturdu. RŞ ve SRŞ uygulanan hastaların operasyon yaş ortalamaları
sırasıyla 124±64 ve 117±44 aydı. Ortalama 43,4 aylık izlem süresi içinde en sık
karşılaşılan komplikasyon RŞ grubunda greft trombozu (n=12) ve anastomoz
darlığı (n=1) idi. Darlık gelişen olgu transhepatik dilatasyon ile tedavi
edilirken tromboz gelişen hastaların 5’ine RŞ revizyonu, 4’üne SRŞ uygulandı.
Revizyon uygulanan ve trombozu tekrarlayan olgu SRŞ ile tedavi edildi. Tüm SRŞ’lar
fonksiyoneldi ve ek cerrahi girişim gerekmedi. Masif varis kanamasına bağlı
hemorajik şok nedeniyle acil olarak operasyona alınıp SRŞ uygulanan ve erken
postoperatif dönemde yaygın damar içi koagulopati nedeniyle kaybedilen olgu
dışında mortalite saptanmadı.
Sonuç: Şant cerrahisi PH
tedavisinde mortalite ve morbiditeyi azaltmakta önemli role sahiptir. RŞ
fizyolojik doğası gereği sınırlı sayıda uygun olguda ilk tercih olabilir ancak
hasta seçimi kritik öneme sahiptir ve tromboz oranı bildirilenden yüksek
görünmektedir. SRŞ primer olarak RŞ için uygun olmayan veya şant disfonksiyonu
gelişen olgularda kurtarma operasyonu olarak başarıyla uygulanabilir.