TÇCD 2015 33rd Annual Congress of Turkish Pediatric Surgical Association

View Abstract

Oral Presentation - 40

The role of gastrostomy and fundoplication in neurologically impaired children : retrospectıve evaluation

V Elekberova, Z Dökümcü, E Divarcı, A Erdener, C Özcan
Ege University Faculty of Medicine, Department of Pediatric Surgery

Background:Dysphagia, gastroesophageal reflu(GER) and vomiting are frequent in neurologically impaired children. These problems can cause significant clinical problems as feeding difficulty, growth retardation and pulmonary aspiration. Due to risk of morbidity and mortality, detection of GER in these patients prior to gastrostomy is critical. Results of gastrostomy alone and gastrostomy with anti-reflux surgery is presented herein.

Patients and method:Hospital records of 55 neurologically impaired children who had undergone gastrostomy or gastrostomy+Nissen fundoplication in our clinic between 2004-2014 were reviewed. Patients were divided into two groups according to surgical procedure performed; laparoscopic gastrostomy alone (GroupG,n = 34) and laparoscopic Nissen fundoplication and gastrostomy (GroupN+G,n=21). Presence of postoperative GER, clinical findings, operative results, complications and parental satisfaction rates were compared.

Results: Total of 55 patients (25 boys,30 girls) with a mean age of 61(6-204) months and mean body weight of 17kg were enrolled in the study. Average follow-up time was 2.2(1-5) years. There was significant weight and height gain and decrease in frequency of pulmonary infections in both groups following surgery. Decrease of frequency of vomiting was only significant in GroupN+G. Gastrostomy alone didn’t cause vomiting in 26 cases of GroupG(96.3%). In GroupG, there were 7 GER(-) patients with rare preoperative vomiting. In 4 of these, vomiting complaints disappeared following gastrostomy whereas secondary anti-reflux surgery was necessary in remaining 3 patients with increased postoperative frequency of vomiting. There was no recurrence of GER in GroupN+G. The difference of complication between groups was insignificant. Parental satisfaction following surgery was high in both groups (GroupG:79%, GroupN+G:90%).

Conclusion:Both gastrostomy alone or gastrostomy with anti-reflux surgery improves clinical condition and quality of life with high rate of parental satisfaction in neurologically impaired children with dysphagia. Gastrostomy alone doesn’t cause vomiting in preoperative symptom-free patients. Presence of vomiting is important and sufficient for planning and management of these patients prior to surgery.

Nörolojik hasarlı çocuklarda gastrostomi ve antireflü cerrahinin yeri:retrospektif değerlendirme

V Elekberova, Z Dökümcü, E Divarcı, A Erdener, C Özcan
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı

Amaç:Nörolojik hasarlı çocuklarda yutma güçlüğü, gastroözofageal reflü (GÖR) ve buna bağlı kusma sıktır ve bu sorunlar beslenme problemleri, gelişme geriliği ve akciğer aspirasyonu gibi önemli klinik problemlere neden olabilir. Beslenme amaçlı cerrahi gastrostomi öncesi bu hastalarda GÖR varlığının ortaya konması morbidite hatta mortalite riski nedeniyle kritiktir. Bu çalışmada gastrostomi ve gastrostomi ile birlikte antireflü cerrahi (Nissen fundoplikasyonu)  sonuçlarının ortaya konulması amaçlanmıştır.

Hastalar ve yöntem:Kliniğimizde 2004-2014 yılları arasında yutma güçlüğü ve buna bağlı beslenme bozukluğu yakınması ile başvuran 55 nörolojik hasarlı olgunun kayıtları geriye dönük incelendi. Olgular uygulanmış olan operasyona göre sadece laparoskopik gastrostomi (GrupG,n=34) ve laparoskopik Nissen fundoplikasyonu ve gastrostomi (GrupN+G,n=21) olarak iki gruba ayrıldı. Gruplar; postoperatif GÖR varlığı, klinik bulgular, operatif sonuçlar, komplikasyonlar ve ebeveyn memnuniyeti açısından karşılaştırıldı.

Bulgular:Ortalama yaşı 61 ay (6-204 ay), ortalama vücut ağırlığı 17 kg olan 25’i erkek, 30’u kız toplam 55 olgunun ortalam izlem süresi 2,2 yıldı (1-5 yıl). Her iki grupta da ameliyat öncesi ve sonrası arasında anlamlı kilo - boy artışı ve akciğer enfeksiyonlarında azalma saptandı. Kusmaların azalması sadece Grup N+G’da anlamlı idi. Grup G’de işlem öncesi kusma şikayeti olmayan 27 hastanın 26’sında (%96,3) gastrostomi sonrasında da kusma gelişmedi. Grup G’de nadir kusma yakınması olan ve yapılan tetkikler sonucu GÖR saptanmayan 7 olgunun 4’ünde işlem sonrasında kusma yakınması kaybolurken 3 olguda ise şikayetlerinde artma olması nedeniyle sekonder olarak antireflü operasyon eklendi. Grup N+G’de nüks saptanmadı. Gruplar arasında komplikasyon açısından fark saptanmadı. Her iki grupta da ebeveyn memnuniyeti yüksek oranda saptandı (Grup G: %79, Grup N+G: %90).

Sonuç:Yutma bozukluğu olan nörolojik hasarlı çocuklarda tek başına ya da antireflü cerrahisi ile birlikte gastrostomi klinik parametrelerde düzelme sağlamakta, yaşam kalitesini yükseltmekte ve aile memnuniyetini arttırmaktadır. İşlem öncesi kusma yakınması olmayan olgularda gastrostomi kusmaya neden olmamaktadır. Gastrostomi işlemi öncesi GÖR açısından klinik değerlendirmede kusmanın varlığı, hasta yönetimi ve tedavisinin planlanmasında yeterli ve yol göstericidir. 

 

Close