Poster - 58
A rare cause of severe abdominal pain in children: hereditary angioedema
S Sağ*, M İmamoğlu**, M Çakır***, E Sağ***, H Sarıhan**
*Kanuni Education and Research Hospital, Department of Pediatric Surgery
**Karadeniz Technical University, Faculty of Medicine, Department of Pediatric Surgery, Trabzon
***Karadeniz Technical University, Faculty of Medicine, Department of Pediatric Gastroenterology, Trabzon
INTRODUCTION: We describe a case with following up hereditary
angioedema (HAE) to emphasize that the disease may present to emergency
departments with acute abdominal pains (AP) and acute abdomen findings
associated with intestinal involvement.
CASE: A 15-year-old girl admitted to our emergency
department due to sudden onset, colic-type severe AP. The patient’s mother with
HAE had undergone surgery with the same findings three times previously. No
edema was present in the extremities or mucosa at physical examination, but
diffuse sensitivity and guarding were present in the abdomen. Full blood count,
biochemistry, acute phase reactants, amylase and urinalysis were normal. Abdominal
computed tomography was revealed wall thickening up to 11 mm in the duodenum
and proximal jejunum and free fluid. HAE was thought to have developed
secondary to intestinal involvement on the basis of these findings and patient
was treated with 10 ml/kg fresh frozen plasma. The patient’s AP improved
dramatically and the acute abdomen findings resolved entirely.
DISCUSSION: HAE is an
autosomal dominant disease involving recurring angioedema attacks and
developing in association with C1 inhibitor deficiency. Angioedema is most
commonly seen in the extremities and oropharynx, but may also involve the
visceral organs. Abdominal attacks accompany at least 50% of all attacks. Edema
of the intestinal mucosa causes temporary obstruction and severe AP with acute
abdomen. Patients are generally misdiagnosed
with acute abdomen or familial mediterranean fever. Our patient
presented with severe AP only without cutaneous and mucosal edema. If
her history not been well investigated, she might have undergone unnecessary
surgery as described in cases in the literature. Indeed, our patient’s mother
had undergone laparotomy three times previously.
CONCLUSION: HAE
must be considered at differential diagnosis of severe AP presenting with a clinic
of acute abdomen. A good medical histories of these patients is
important to prevent unnecessary surgery.
Çocuklarda şiddetli karın ağrısının nadir bir nedeni: herediter anjioödem
S Sağ*, M İmamoğlu**, M Çakır***, E Sağ***, H Sarıhan**
*Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Cerrahi Servisi
**Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı, Trabzon
***Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Gastroenteroloji AD Trabzon
GİRİŞ: Herediter
anjioödem (HA) nedeniyle takipli bir hastanın, hastalığın intestinal tutulumuna
bağlı şiddetli karın ağrısı (KA) ve akut karın bulguları ile acil servislere
başvurabileceğini vurgulamak amacıyla bu olguyu sunuyoruz.
OLGU:
15 yaşında kız hasta ani gelişen kolik vasıflı şiddetli KA nedeniyle acil
servise başvurdu. HA nedeniyle takip edilen hastanın annesi de daha önce üç kez
bu tabloyla cerrahi operasyon geçirmişti. Fizik muayenesinde; extremitelerinde
ve mukozalarında ödem olmayan hastanın batında yaygın hassasiyeti ve defansı
mevcuttu. Laboratuvarında hemogram, biyokimya, akut faz reaktanları, amilazı ve
tam idrar tahlili normaldi. Bilgisayarlı batın tomografisinde duodenum ve
proximal jejunumda 11 milimetreye varan duvar kalınlaşması ve batında serbest
mayi tespit edildi. Bu bulgularla vakanın HA nın intestinal tutulumuna sekonder
geliştiği düşünülerek 10 ml/kg dozunda taze donmuş plazma verildi. Hastanın KA’sının
dramatik olarak düzeldiği ve akut karın bulgularının kaybolduğu görüldü.
TARTIŞMA:
HA tekrarlayan anjioödem atakları ile seyreden C1 inhibitör eksikliğine
bağlı gelişen otozomal dominant bir hastalıktır. Klinik olarak anjioödem, en
sık ekstremiteler ve orofarenkste görülmekle beraber visseral organları da
tutabilmektedir. Abdominal ataklar tüm atakların en az % 50’sine eşlik eder. İntestinal mukoza ödemi geçici obstrüksiyona ve akut batın ile
karışan şiddetli KA’ya sebep olur; çoğu kez hastalar yanlışlıkla
akut batın veya ailesel akdeniz ateşi tanıları alırlar. Bizim hastamız da; cilt ve mukozal ödem olmaksızın sadece
şiddetli KA ile başvurmuş olup akut karın bulguları mevcuttu. Özgeçmişi iyi
sorgulanmamış olsaydı literatürdeki vakalar gibi gereksiz cerrahi
uygulanabilirdi. Nitekim hastamızın annesi de daha önce üç kez laparotomi
geçirmişti.
SONUÇ: Akut karın kliniğiyle başvuran ciddi KA’larda
ayırıcı tanıda HA mutlaka düşünülmelidir. Bu hastaların iyi bir özgeçmiş ve soygeçmiş sorgulaması yapılması gereksiz
cerrahi müdahalelerin önüne geçilmesi açısından önemlidir.