TÇCD 2016 34th Annual Congress of Turkish Pediatric Surgical Association

View Abstract

Oral Presentation - 49

POSTPNEUMONIC EMPYEMA IN CHILDREN: RETROSPECTIVE, SINGLE INSTITUTION STUDY

F Mehmetoğlu, E Kınacı, M Süer
Dörtçelik Children's Hospital

Aim: Different approaches have been proposed for the diagnosis and treatment of empyema secondary due to pulmonary infections. In this study we aimed to present our experience of diagnostic and therapeutic procedures in children with empyema.

 

Material and Methods: Clinical data of children with postpneumonic empyema that were treated with chest drainage in a public hospital between 1993-2015 were retrospectively reviewed. In total, 70 patients; 39 males and 31 females with a mean age of 6.2 years (5 days-17 years) were treated. All the patients with a pleural effusion were referred to the paediatric surgeon for a surgical opinion by the respective paediatrician.

 

Results: Patients were evaluated in terms of intercostal chest tube drainage with physical examination, erect AP and/or lateral decubitus chest radiograph, serum laboratory tests, diagnostic thoracentesis and pleural fluid studies. In some cases, thoracentesis was repeated at different times and localizations. 55 (78.5%) patients were monitored with X-ray and chest ultrasonography. Due to non-availability at that time in our centre, CT scans could not be performed. Patients were hospitalised in the departments of surgery and infection. Most common isolated bacteria were Staphylococcus aureus and Streptococcus pneumonia. Antibiotic treatment was held by the paediatrician. 8 patients underwent re-intubation due to the loculation of fluid and technical reasons. A total of 81 chest tubes (side; 48 right, 30 left and 3 bilateral) were inserted in 70 patients (anaesthesia: 11 local, 59 general). Tubes were removed within 3-41 days (mean 11 days). 21 patients had varying degrees of pleural thickening, in 6 patients pneumothorax developed due to pneumatoceles. Because of the risks and limited facilities, fibrinolytic agents and decortication were not applied. Families were informed about it. Pleural thickenings decreased mostly following the clinical improvement in 10-90 days (mean 20 days) and lungs re-expanded completely.  Although the number of cases increased twice on an annual basis, it continuously declined over the years.

 

Conclusion:  In postpneumonic empyema; X-ray, US and laboratory tests were sufficient for diagnosis and follow-up. Treatment was successfully done by combining systemic antibiotics, closed intercostal chest tube drainage and chest physiotherapy. Although there is a long recovery time, this essential treatment can be preferred in limited conditions.

ÇOCUKLARDA POSTPNÖMONİK AMPİYEM : RETROSPEKTİF, TEK MERKEZ ÇALIŞMASI

F Mehmetoğlu, E Kınacı, M Süer
Dörtçelik Çocuk Hastanesi

Amaç: Pulmoner enfeksiyonlara sekonder olarak gelişen ampiyemlerin teşhis ve tedavisi için farklı yaklaşımlar önerilmektedir. Bu çalışma ile amacımız ampiyemli çocukların teşhis ve tedavi uygulamasındaki tecrübelerimizi sunmaktır.

 

Gereç ve Yöntem: 1993-2015 yılları arasında bir kamu hastanesinde pnömoni sonrası gelişen ampiyem nedeni ile toraks drenajı uygulanarak tedavi edilen çocukların klinik verileri  geriye dönük olarak incelendi.Toplam 70 hasta; 39 erkek ve 31 kadın, ortalama 6.2 yıl, (5 gün-17 yıl) tedavi edildi. Plevral efüzyonu olan tüm hastalar, ilgili çocuk doktoru tarafından cerrahi görüş için çocuk cerrahına sevk edildi.

 

Bulgular: Hastalar interkostal toraks tüpü drenajı gerekliliği açısından; fizik muayene, AP ve/veya lateral dekübit akciğer grafisi, serum laboratuar testleri, tanısal torasentez ve plevra sıvısı çalışmaları ile değerlendirildi. Bazı vakalarda, torasentezler farklı zamanlarda ve noktalarda tekrarlandı. 55 (% 78.5) hasta toraks ultrasonografisi (US) ile takip edildi. Bu süre içinde merkezimizde olmaması nedeni ile CT scan yapılamadı. Hastalar cerrahi ve enfeksiyon kliniklerinde yatırılarak takip edildi. En sık izole edilen bakteriler Staphylococcus aureus ve Streptococcus pneumonia idi. Antibiyotik tedavisi çocuk uzmanı tarafından düzenlendi. 8 hastaya sıvının lokulasyonu veya teknik nedenlerden dolayı ikinci defa tüp takıldı. Toplam 70 hastaya (anestezi;11 lokal, 59 genel) 81 toraks tübü (taraf; 48 sağ, 30 sol ve 3 çift) yerleştirildi. Tüpler 3-41 gün içinde çıkarıldı (ort.11 gün). 21 hastada değişen derecelerde plevral kalınlaşma, 6 hastada pnömatosel nedeni ile pnömotoraks gelişti. Riskler ve olanaklar nedeni ile fibrinolitik ajanlar ve dekortikasyon uygulanmadı. Aileler bu konuda bilgilendirildi. Plevral kalınlaşmalar çoğunlukla klinik düzelmeyi takiben azalarak 10-90 gün (ort.20 gün) içinde kayboldu, akciğerler tamamen re-expanse oldular. Yıllık vaka sayısı 2 defa artmasına rağmen, olgu sayıları yıllar içinde azaldı.

 

Sonuç: Post pnömonik ampiyemlerde; X-ray, laboratuar testleri ve US teşhis ve takip açısından yeterli olmuştur. Tedavi sistemik antibiotikler, kapalı intercostal göğüs tübü drenajı ve göğüs fizyoterapisi kombine edilerek başarıyla yapılmıştır. İyileşme suresi uzun bulunmakla beraber, bu temel tedavi sınırlı koşullarda tercih edilebilir.

Close