TÇCD 2016 34th Annual Congress of Turkish Pediatric Surgical Association

View Abstract

Poster - 128

Organ-sparing surgery for prepubertal testicular tumors

B Toker*, E Divarcı*, Z Dökümcü*, N Çetingül**, İ Ulman*, O Ergün*, A Çelik*
*Ege University Faculty of Medicine, Department of Pediatric Surgery
**Ege University Faculty of Medicine, Division of Pediatric Oncology

Aim of the study: Prepubertal testicular tumors (PTT)‘s treatment strategy is distinct from postpubertal pediatric and adult tumors of this region. Because most of prepubertal testicular tumors are benign, a testis-sparing approach is becoming more common in these age of children. We reviewed our experience of surgical approach for patients with PTT.

Method: We examined the records of prepubertal age patients who underwent surgery for testicular tumor between the years 2002-2016 and treatment results were evaluated retrospectively.

Results: 11 patients’, who underwent surgery because of testicular tumor, mean age was 5,5(1month-12years). The most common complaints are scrotal mass (nine case) and scrotal pain (two case).Scrotal ultrasound was applied to all cases. Eight patients had primary testicular tumor and testis-sparing surgery was performed five of them, two of them underwent orchiectomy with inguinal approach because of their frozen section were diagnosed as malignancy.One of the patients had mass which was infiltrating testis entirely, underwent inguinal orchiectomy. Three patients had secondary testicular tumor to ALL.Two of them underwent bilateral testicular biopsy with scrotal approach and scrotal orchiectomy and contralateral testicular biopsy was performed to other one. Patients who underwent surgery for primary testicular tumor, four of them diagnosed as teratoma, two of them diagnosed as juvenile granulosa cell tumor, three of them diagnosed as sertoli cell tumor, yolk sac tumor and unclassified stromal tumor in histopathologic evaluation. Patients who underwent surgery for secondary testicular tumor to ALL,had leukemic infiltration in histopathologic examination.The mean follow-up of cases was 4,7years.The cure was achieved in 10 cases and one case with testicular leukemia relapse is still continuing chemotherapy.

Discussion: Prepubertal testicular masses have potential to be hormone active and benign, because of it conservative approach should be the preferred for these tumors. To determine the treatment options, the larger series of patients and multi-center studies are needed.

Prepubertal testis kitlelerinde testis koruyucu cerrahi

B Toker*, E Divarcı*, Z Dökümcü*, N Çetingül**, İ Ulman*, O Ergün*, A Çelik*
*Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı
**Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Onkolojisi Bilim Dalı

Amaç: Prepubertal testis tümörlerine yaklaşım postpubertal-erişkin dönem testis tümörlerinden farklılık göstermektedir. Prepubertal dönem testis tümörleri sıklıkla benign özellikte olduğu için testis koruyucu yaklaşım bu yaş grubunda daha sıklıkla tercih edilmektedir. Çalışmamızda kliniğimizde prepubertal testis tümörlerinde uygulanan testis-koruyucu cerrahinin sonuçlarının sunulması amaçlandı.

Yöntem: Kliniğimizde 2002–2016 yılları arasında prepubertal dönemde testis tümörü nedeniyle cerrahi girişim uygulanan olguların  kayıtları geriye dönük olarak incelendi. Tanı ve tedavi sonuçları değerlendirildi.

Bulgular: Testiste kitle nedeniyle cerrahi girişim uygulanan 11 olgunun yaş ortalaması 5,5 yaştı (1 ay–12 yaş). En sık şikayetler dokuz olguda ele gelen kitle, iki olguda skrotal ağrıydı. Olguların tümüne skrotal ultrasonografi uygulandı. Primer testis tümörü tanısıyla opere edilen beş olguya inguinal yaklaşımla kitle enükleasyonu uygulanırken, iki olguya operasyon sırasında intraoperatif biyopsi sonucu malignite ile uyumlu saptanması nedeniyle inguinal orşiektomi uygulandı. Bir olguya ise inguinal eksplorasyonda testisi tamamen infiltre eden kitle saptanması nedeniyle orşiektomi uygulandı. Bir olguya ise inguinal eksplorasyonda testisi tamamen infiltre eden kitle saptanması nedeniyle orşiektomi uygulandı.  Üç olguda ALL’ye sekonder testis tümörü saptandı. İkisine skrotal yaklaşımla bilateral testis biyosisi, bir olguya ise skrotal yaklaşımlı orşiektomi ve kontralateral testis biyopsisi uygulandı. Primer testis tümörü ile opere edilen hastaların histopatolojik incelemelerinde dört olguda teratom, iki olguda jüvenil granülosa hücreli testis tümörü, diğer üç olguda ise sertoli hücreli tümör, yolk sak tümörü ve sınıflandırılamayan stromal tümör saptandı. ALL’ye sekonder testis kitlesi nedeniyle ameliyat edilen üç olgunun histopatoloji sonucu lösemik infiltasyonla uyumlu saptandı. Olguların ortalama takip süresi 4,7 yıldı. Olguların onunda kür sağlanırken, ALL testis relapsı tanılı bir olgunun kemoterapisi halen devam etmektedir.

Sonuç: Prepubertal testis kitlelerinde, hormon aktif ve benign olma potansiyeli taşıdıkları için konservatif yaklaşım öncelikli tercih edilmelidir. Tedavi seçeneklerinin belirlenmesi için daha geniş hasta serilerine ve çok merkezli çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır.

Close