TÇCD 2016 34th Annual Congress of Turkish Pediatric Surgical Association

View Abstract

Poster - 41

RARE OVARIAN MASS THAT LEADS TO MEIG’S SYNDROME: GRANULOSA THECA TUMOR CELL

ME Çelikkaya*, AK Mansıroğlu**, M Yiğiter**, AB Salman**
*Erzurum Atatürk University School of Medicine Department of Pediatric Surgery
**Ataturk University School of Medicine, Department of Pediatric Surgery, Erzurum

INTRODUCTION: Meig’s syndrome is characterized with the togetherness of the benign ovarian tumor with ascites in the abdominal area and the pleural effusion.  The reason of the pleural effusion and ascites are generally not known. Ovarian granulosa cell tumors have also been rarely reported together with ascites and pleural effusion in the abdominal area. When the tumor is removed, the ascites and the pelural effusion disappear.

CASE: 10 year-old female patient was admitted to our hospital with abdominal distension, abdominal pain and shortness of breath complaints. It was reported that there were occasionally vaginal bleedings. According to the physical examination, common distension in the abdominal area was observed and there was a palpable mass in the lower quadrant. Right pleural effusion was observed in the PA chest radiograph. According to the ultrasonography, common abdominal fluid was observed and there was a 120 mm diameter solid massive lesion in the pelvis. CEA 125: 854 U/ml (0-35) was found as high. Other tumor markers and β-HCG values were normal. There were ascites in the abdomen, 14.5 cm diameter solid component near the uterus, and lesions with necrotic areas according to the results of the MR examination. High amounts of ascites were drained. It was observed that the necrotic mass which was originated from the left ovary started from the left lower quadrant of the abdomen and it extended below the liver. Salpingo oophorectomy was performed by delivering the mass out of the abdomen. The right ovary was normal. Biopsies were obtained from the peritoneal fluid, right ovary, and the peritoneum and omentum. The histopathological diagnosis was reported as the presence of the granulosa cell tumor.

CONCLUSION: The juvenile type of the granulose cell tumors are more aggressive compared to the adult type and it can reach to bigger sizes. It is generally one sided and solid. r. Even though the malign potential is high, it is known that the tumor is not observed out of the ovary, it can be removed without any microscopic residues, there is no malign cell in the peritoneal fluid and the tumor markers become normal upon the removal of the mass. When it is diagnosed in the first phase, it is sufficient to perform the salpingo oophorectomy. 

MEİGS SENDROMUNA NEDEN OLAN NADİR BİR OVARİYAN KİTLE: GRANULOSA TEKA HÜCRELİ TÜMÖR

ME Çelikkaya*, AK Mansıroğlu**, M Yiğiter**, AB Salman**
*Erzurum Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı
**Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı, Erzurum

Giriş: Meig’s sendromu benign ovariyan tümör, batında asit ve plevral efüzyonun birlikteliğidir. Genellikle plevral efüzyon ve asit nedeni belli değildir. Overin granüloza hücreli tümörleri de batın da asit ve plevral efüzyon ile birlikte nadir olarak rapor edilmiştir. Tümör çıkarılınca asit ve plevral efüzyon kaybolur.

Olgu: 10 yaşında kız hasta son birkaç gün içerisinde başlayan karın şişliği, karın ağrısı ve nefes darlığı şikayeti ile kliniğimize başvurdu. Hikayesinde ara ara vajinal kanamaları olduğu öğrenildi. Fizik muayenede batında yaygın distansiyon ve alt kadran da ele gelen kitle mevcut idi. PA akciğer grafisinde sağ plevral efüzyon görüldü. Ultrasonografi de batın içi yaygın serbest mayi ve pelviste 120 mm çaplı solid kitlesel lezyon izlendi. CEA 125: 854 U/ml (0-35) ile yüksek idi. Diğer tümör markerları ve β-HCG normal düzeyde idi. MR da batında asit, uterus komşuluğunda 14.5 cm çaplı solid komponent ve nekrotik muhteva içeren kitle lezyon tarif edildi. Eksplorasyonda bol miktarda asit boşaltıldı. Sol over kaynaklı yer yer nekrotik görünümlü kitlenin batın sol alt kadrandan başlayıp karaciğer altına kadar uzandığı görüldü. Kitle batın dışına doğurtularak salpingoooferektomi yapıldı. Sağ over normal görünümdeydi. Periton sıvısından, sağ over, omentum ve peritondan biyopsiler alındı. Histopatoloji granüloza hücreli tümör olarak raporlandı.

Sonuç: Granüloza hücreli tümörlerin juvenil tipi erişkin tipe nazaran daha agresif seyreder ve daha büyük boyutlara ulaşabilir. Genellikle tek taraflı ve solid yapıdadır. Malign potansiyeli yüksek olmasına rağmen genellikle tümörün overin dışına çıkmadığı, mikroskobik rezidü kalmayacak şekilde çıkarılabildiği, periton sıvısında malign hücre olmayan ve kitlenin çıkarılması sonrası tümör belirleyicilerinin normale döndüğü evre 1’de teşhis edildiklerinde cerrahi tedavide salpingo-ooferektomi yapılması yeterlidir. 

Close